| Bu kaşlarla gerçekten kurnaz bir tilkiye benziyorsun. | Open Subtitles | وأنت تشبه الثعلب إلى حد كبير بهذين الحاجبين |
| Meksikalıya benziyorsun, fakat Meksika dili konuşmuyorsun. | Open Subtitles | انت تشبه المكسيكيين لكنك لاتتحدّث المكسيكية |
| Kimse daha önce sana aynen Al Pacino'ya benzediğini söyledi mi? | Open Subtitles | أتدري أمراً؟ هل سبق وأخبرك أحد بأنك تشبه آل باتشينو تماماً؟ |
| Dişleri, dil taşına benziyordu. Bu taşlar, Malta'da ve Floransa yakınlarındaki dağlarda diğer taşların arasında görülen tuhaf taşlardı. | TED | لها أسنان تشبه حجارة اللسان، صخور غريبة ترى داخل الصخور الأخرى في مالطا والجبال القريبة من فلورنسا. |
| Örtülmeyen her saç, şehitlerimizin kalbine saplanan bir hançer gibidir. | Open Subtitles | كل شعرة لا تغطى تشبه خنجر تهدف الى قلب شهدائنا |
| Ayağıma bağlı olan şu şey gibisin, zincire bağlı şu sürüklenen şey gibi. | Open Subtitles | أنت تشبه شيء مربوط في قدمي هذا الشيء المجرور بسلسلة |
| Biz sadece bu araç bakıyoruz. James Bond aynı bir. | Open Subtitles | نحن نظر الى هذه السيارة , تشبه سيارة جيمس بوند |
| Tedavinin ilk aşamaları ağır bir grip hastalığı gibiydi. | TED | المراحل المبكرة من الإنسحاب تشبه إلى حد كبير حالة سيئة من الانفلونزا. |
| Biliyor musun, o keçi sakalıyla, şeytana benziyorsun. | Open Subtitles | اتعرف بتلك الذقن انت تشبه نوعا ما الشيطان |
| Al Pacino'ya ne kadar benziyorsan ona da o kadar benziyorsun. | Open Subtitles | لانك تشبه كارل بيرنيت وانت تقلد الباتشينو |
| Gittikçe daha fazla babana benziyorsun. | Open Subtitles | أنت تشبه والدك أكثر فأكثر أنت تشبه والدك أكثر فأكثر |
| Hiç kime sana Foxy Brown'a çok benzediğini söyledi mi? | Open Subtitles | هل أخبرك أحد من قبل أنك تشبه فوكسى برون بالضبط؟ |
| Dostum daha önce sana yürürken bir penguene benzediğini söyleyen olmuş muydu? | Open Subtitles | يا رفيقي، هل سبق وأن أخبرك أحد عندما تسير كأنك تشبه البطريق؟ |
| Burada bir şey anlatmaya çalışıyorum. Aynen Elois'e benziyordu. | Open Subtitles | أحاول إخباركم قصة ، كانت تشبه اليوس كثيرا |
| Buarada bir şey anlatmaya çalışıyorum. Aynen Elois'e benziyordu. | Open Subtitles | أحاول إخباركم قصة ، كانت تشبه اليوس كثيرا |
| Herkes onun etrafında olmak ister partinizin disko topu gibidir. | Open Subtitles | الجميع أراد رؤيتها حولهُ أنها تشبه الكرة المرآه في حفلتك |
| MT: Bu açıdan sihir numaraları bir şaka gibidir. | TED | ماركو: في هذا الأتجاه الخدع السحرية تشبه النكت |
| çok şirinsin. Küçük Emrah'ın zayıf hâli gibisin. | Open Subtitles | أنت لطيف جداً أنت تشبه جارث بروكس لكنك أنحف منه |
| Kurduğumuz ve duyduğumuz kelimeler her zaman aynı şey olmayabiliyor. | Open Subtitles | صحيح؟ الكلمات التي نقولها ونسمعها وهي لا تشبه بعضها دائمًا |
| Yukarıya yolculuk harikaydı. Google Earth' un tersi gibiydi. | TED | كانت رحلة الصعود جميلةً. تشبه نوعا ما جوجل إيرث بالمقلوب. |
| Jonathan'a hiç benzemiyorsun, bizi kandırmaya çalışma. | Open Subtitles | ، أنت لا تشبه جوناثان . لذا لا تدّعى ذلك |
| Çünkü kasabadaki insanlar aşırı endişeli ki onlara göre füzeye çok benziyorlar. | Open Subtitles | لأن لدي بلدة مليئة بالأشخاص المتلهفين الذين يظنون بأنها تشبه القذائف كثيراً |
| Bu dost, bana göre Brigitte Bardot*un bir denizkızından bebeği olmuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | هذه الصديقة المقربة التي تشبه إن أنجبت بريجيت باردو طفلًا مع حورية بحر |
| çok geçmeden, ağaçların bir düzlük üzerinde gittikçe genişleyerek uzandığını görüyorsunuz. | TED | وكذلك الأشجار تميل إلى التوسع إلى مساحات تشبه المنصات في القمة. |
| Film yıldızı gibi görünüyorsun diyorsa film yıldızı gibi görünüyorsundur. | Open Subtitles | لو قالت إنك تشبه سلمان خان إذاً فأنت تشبـــه سلـــــمـــــان خـــــان |
| Ama bence YouTube sayfası birçok yönden bir sınıfı andırıyor. | TED | اعتقد في كثير من الأحوال أن صفحة اليوتيوب تشبه الفصل الدراسي. |
| Fakat koklea denen iç kulağımız aslında tuzlu suya benzer sıvılar ile doludur. | TED | لكن أذننا الداخلية، والتي تسمى القوقعة، مملوءة في الواقع بسوائل تشبه المياه المالحة. |
| Bu para, düşündüğüne benziyor. ...ama bu başka bir yerden. | Open Subtitles | هذه القطعة تشبه التي تفكّر بها، لكنّها من مكان آخر. |