ويكيبيديا

    "تصديق أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğuna inanmak
        
    • olduğuna inanamıyorum
        
    • olduğuna inanmamı
        
    • inanmakta
        
    • olabileceğine inanmak
        
    • olabileceğine inanamıyorum
        
    Yani bütün sezgilerinizi düşününce kendi sezginizin yanlış olduğuna inanmak oldukça zor. TED لذا، فاذا فكرت حول كل أفكارنا، فانه صعب تصديق أن فكرتك خاطئة.
    Başkan için bu diskin 300 milyon dolar değerinde olduğuna inanmak zor. Open Subtitles يصعب تصديق أن حاملة البيانات هذه تساوي 300 مليون دولار عند المستشار
    İnsanların bir geliri yoktu ve Amerika'da kimse, Amerika'da geliri olmayan kişiler olduğuna inanmak istemiyordu. TED لم يكن للناس دخل، ولا أحد في أمريكا يود تصديق أن هناك أشخاص في أمريكا بدون دخل.
    Cidden, senin o kirpiğinin gerçek olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles جديا, لا يمكنني تصديق أن رموشك هذه حقيقية
    Hâlâ annemin çıktığı gizli adamın babam olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles لا يمكنني تصديق أن الرجل السري الذي تواعده أُمي هو أبي
    Benim gibi şüpheci birinin, bu olanların birkaç delinin geçmişte işledikleri saçma cinayetlerin sonucu olduğuna inanmamı beklemiyorsun herhalde. Open Subtitles أتدرين، جانبي الشكاك يجد صعوبة في تصديق أن كل هذا نتيجة قتل بعض الأشخاص المجانين في الماضي
    Winston'in böyle bir sey yapacagina inanmakta biraz zorlaniyorum. Open Subtitles يصعب علي تصديق أن وينستون أن وينستون قادر على فعل هذا
    Korkusuz gençlik hikâyeleriyle sizi eğlendirirken büyükannenizin önceden trapez sanatçısı olduğuna inanmak zor olabilir. TED بينما تغمرك البهجة حين تستمع إلى حكايات شبابها، سيكون من الصعب عليك تصديق أن جدتك كانت تحترف اللعب على أرجوحة بهلوان.
    Ailemize bu kadar yakın birinin kaçak bir yabancı olduğuna inanmak hayli güç. Open Subtitles يصعب تصديق أن شخص مقرّب لعائلتنا قد يكون مهاجر غير شرعي
    Yukarıda sadece bir uydunuzun olduğuna inanmak zor. Open Subtitles يصعب تصديق أن قومك يملكون طائر واحد فقط هناك في الأعلى
    Burada ekolojik bir felaket olduğuna inanmak çok güç. Open Subtitles من الصعب تصديق أن كارثة بيئية قد حدثت هنا
    Bu sabah gördüğümüz kızın bu olduğuna inanmak zor. Open Subtitles يصعب تصديق أن هذه هي الفتاة التي رأيناها صباحًا
    Yarının Pazartesi olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles لا يمكنني تصديق أن غدًا هوَ صباح الإثنين.
    Bu piç kurusunun bizim takımımızda olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع تصديق أن ذلك الوغد في فريقنا
    Bunun gerçek olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles . لا أستطيع تصديق أن هذا حقيقي
    Ölümden sonra yaşam olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles لا يمكنني تصديق أن هناك حياة بعد الموت
    Gerçekten Ray'in eyalet sınırından silah geçirdiği için hapiste olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? Open Subtitles ‫هل تتوقعين مني تصديق أن (راي) ‫في السجن بسبب تهريب الأسلحة؟
    Gerçekten Ray'in eyalet sınırından silah geçirdiği için hapiste olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? Open Subtitles ‫هل تتوقعين مني تصديق أن (راي) ‫في السجن بسبب تهريب الأسلحة؟
    Sen de sorumlunun Brian Mayhew olduğuna inanmamı istiyorsun, neden? Open Subtitles و تريدين مني تصديق أن (براين مايهيو) هو السبب
    Ama kocanızın gerçekten insanları umursadığını inanmakta zorluk çekiyorum. Open Subtitles ولكن لدي مشكلة في تصديق أن زوجك يهتم حقاً بالشعب
    Senin gibilerin olabileceğine inanmak istedin. Open Subtitles نعلم أنك كنت ترغب بشدة في تصديق أن يكون هناك شخصاً آخر يشبهك
    Onun için senden daha önemli bir şey olabileceğine inanamıyorum. Open Subtitles لا يمكنني تصديق أن هناك ما هو أهم منك عنده

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد