ويكيبيديا

    "تعيش" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • oturuyor
        
    • oturuyorsun
        
    • yaşa
        
    • yaşadığın
        
    • yaşıyordu
        
    • yaşamana
        
    • yaşarsın
        
    • yaşamıyor
        
    • yaşamaya
        
    • yaşayacak
        
    • yaşamayı
        
    • kalıyor
        
    • yaşayıp
        
    • yaşıyormuş
        
    • Yaşasın
        
    Apartmanında çok güzel bir ressam oturuyor ama ona çıkma teklif etmedin. Open Subtitles رسامة جميلة تعيش في بنايتك وأنت لم تدعها للخروج مطلقاً لماذا ؟
    Beklemekten başka yapabilecek bir şey yok. Pygar, nerede oturuyorsun? Open Subtitles لا يوجد شئ نعمله سوى الأنتظار بيجار أين تعيش ؟
    Sırf sen yaşa diye kaç kişi fedakârlık yapıp canını verdi biliyor musun? Open Subtitles ليست لديك أدنى فكرة عن عدد اللذين ضحوا بحياتهم من أجل أن تعيش
    Hayır, asıl çılgınlık birlikte yaşadığın kişiyi seviyormuş gibi yapmaktır. Open Subtitles لا، الجنون هو أن تتظاهر بحب الشخص الذي تعيش معه.
    Orta yaşlı bir duldu. Oldukça varlıklıydı ve Hampstead'de hizmetçisiyle birlikte yaşıyordu. Open Subtitles أرملة في منتصف العمر، رغيدة الحياة تعيش مع مدبرة منزلها في هامبستيد
    Beni götürürsün ben de yaşamana izin veririm, tamam mı? Open Subtitles ان تركتني اذهب معك سوف ادعك تعيش ، حسنا ؟
    Nasıl olur da, Teksas'ta yaşarsın ve yüzlerce Meksikalı arkadaşın olmaz? Open Subtitles كيف تعيش في تكساس وليس لديك المئات من الأصدقاء المكسيكيين ؟
    Burada domuzlar bile yaşamıyor. Her taraf akrep dolu. Open Subtitles الماعز و الطيور تعيش هنا إنه مكان ملئ بالعقارب
    O ölmüş olabilir, ama öğretileri bizde ve öğrencilerinde yaşamaya devam edecek. Open Subtitles ربما يكون قد رحل و لكن تعاليمه تعيش من خلالنا نحن تلامذته
    Annesi dünyayı gezerken bu evde tek başına yaşayacak yaşa geldi. Open Subtitles لكي تعيش في هذا المنزل بإرادتها بينما تسافر امها حول العالم
    Bu yüzden yukarıya bakmaya devam edin, gündelik güzelliklere hayret edin ve her zaman hayatınızı hayal aleminde yaşamayı unutmarın. TED فلتستمر في النظر إلى أعلى واسمح لهذا الجمال العابر بإثارة الدهشة في نفسك وتذكر دائماً أن تعيش الحياة حالمًا متأملاً.
    Adı Siri Albert. 25 yaşında. Manassas'ta oturuyor. Fizik terapi uzmanı. Open Subtitles اسمها سيري البرت عمرها 25 تعيش في مانساس وتعمل كمعالجة طبيعية
    Kusura bakmayın, Bayan Collingwood nerede oturuyor acaba? Open Subtitles هل لك أن تقول لي أين تعيش السيدة كولينجوود؟
    Ve herhalde ailenle birlikte oturuyorsun, arkadaşlarına takılıyorsun ve Cumartesi geceleri 2001 'de para saçıyorsun. Open Subtitles صحيح ، لعلك ايضا تعيش مع اهلك التصق باهلك ، و يوم السبت مساء سوف تتفجر فى 2001
    Ama bu çatının altında yaşadığın sürece, değerlerimle dalga geçemezsin. Open Subtitles لكن بينما تعيش تحت هذا السقف سوف لن تخالف قيمّي
    Ayrıca, diğerleri gibi yalnız değil iki arkadaşıyla birlikte yaşıyordu. Open Subtitles تعيش مع فتاتين أخرتين وليست مثل الأخريات اللواتي يعشن بمفردهن
    Ne huzur içinde ölmene ne de huzur içinde yaşamana izin vermeyecek kişiyim. Open Subtitles أنا الشخص الذي لا يريدكَ أن تموت بسلام.. ولا أدعك تعيش في سلام.
    Seni tanıdığımdan beri radikal gibi konuşur, ancak zengin biri gibi yaşarsın. Open Subtitles لكن منذ أن عرفتك، إنّك تتحدث عن التطرف، لكنك تعيش كرجل ثري.
    Bir süredir Lawson ve ben burada yaşıyoruz annen ise yıllardır burada yaşamıyor. Open Subtitles لوسن وأنا نعيش هنا_BAR_ لبعض الوقت و امك لم تعيش هنا لسنين كثيرة
    Kasabanın dışında yaşamaya devam ediyor buraya haftada iki kez içki almaya gelir. Open Subtitles هي تعيش ببيتها القديم , تأتي مرة أو اثنتين للمدينة فقط لشراء الخمر
    Gidecek hiçbir yeri olmayan genç bir bayan gördüm, eğitimi yok, eğlencesi yok, yaşayacak bir yeri bile yok. TED رأيت امرأة شابة ليس لديها طريقة أو وسيلة لتذهب إلى أي مكان، بلا تعليم ولا تسلية ولا حتى مكان تعيش فيه.
    Ve sonra hem insan hem de diğer canlılar bir bütün olarak iki gezegende birden yaşamayı öğrenmiş olacağız. Open Subtitles وعندها سنكتشف كيف يمكننا أن نكون أحد أشكال الحياة التي تعيش على كوكبين. كل أشكال الحياة، وليس البشر فحسب.
    Şimdi öğrenci yurdunda kalıyor, bende burayı yedek oda yaptım. Open Subtitles لكنها تعيش الان فى بيت الطلبة لذلك جعلتها غرفة احتياطية
    Bu gece bir hayvan olmayı... hayvan gibi yaşayıp ölmeyi öğreneceksiniz. Open Subtitles اليوم ستتعلم كيف تكون حيوانا وكيف تعيش كالحيوان وكيف تموت كالحيوان
    Matmazel Carroll, anladığım kadarıyla Lord hazretlerinin kızı burada yaşıyormuş. Open Subtitles انسة كارول, لقد فهمت ان ابنة اللورد ادجوار تعيش هنا
    Ama bir şövalye neden burada bir hayvan gibi soyarak, öldürerek, kaçak Yaşasın? Open Subtitles لكن لماذا أنت ؟ تعيش هنا كحيوان , سارق , قاتل , خارج على القانون ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد