Şu anda sen de şirketini satmayı düşünüyorsun, öyle değil mi? | TED | أنت تفكر الآن في بيع شركتك، في هذه اللحظة، أليس كذلك؟ |
Sadece güzel, mükemmel şeyler düşünüyorsun ve onlar da seni havaya kaldırıyorlar. | Open Subtitles | أنت يجب فقط أن تفكر فى أفكار رائعة وهم يرفعونك في الهواء |
Sakın sen düşünme Heini. İyi bir savaşçı ol ve düşünme asla. | Open Subtitles | لا تفكر أبدا يا هاينى كن مقاتلا جيدا و لا تفكر مطلقا |
Altı ay sonra annesinin cesediyle beraber ölü bulundu Aklından neler geçiyordu? | Open Subtitles | ماتت بعد سنه ونصف وجثة والدتها الى جانبها بماذا كانت تفكر الفتاه؟ |
Dilini boğazıma kadar soktun ve o arada Carl'ı mı düşünüyordun? | Open Subtitles | لقد أدخلتَ لسانك في نصف حلقي و كنت تفكر بشأن كارل؟ |
Sana gerçek mermiyle dolu bir silah vereceğimi mi düşündün? | Open Subtitles | انت لم تفكر بأني اعطيتك مسدس وبه رصاصات حقيقية، صحيح؟ |
Bizim için en iyisini düşünmüyorsun, sen kendin için en iyisini düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تُحاولُ التَفكير بشأن مالذي أفضل لكِلانَا، إنت تفكر بالأفضل لك |
Ama şimdi sen de pizza düşünüyorsun... peynirsiz, ekstra zeytinli. | Open Subtitles | ولكنك الآن تفكر في البيتزا أيضاً بلا جبن بزيتون إضافي |
Gerçekten de sana bu işte yardım edeceğimi mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | الآن ، أنت تفكر أنني أستطيع مساعدتك في هذا ؟ |
Hazırlıklı ve devasa. Sen de düşündüğüm şeyi mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | . سباقين وحجم خارق انت تفكر ما انا افكر ؟ |
Ted, o madalyonu Robin için bulursan onu geri kazanacağını düşünüyorsun. | Open Subtitles | تيد , انت تفكر اذا حصلت على العقد سترجع لك روبن |
- Bunu düşünme bile. - Bu, talimatlara aykırı değil mi? | Open Subtitles | . لا تفكر في الموضوع حتى أليس هذا ضد التعليمات ؟ |
Mide bulandırıcı olarak düşünme onları, "mide doyurucu" olarak düşün. | Open Subtitles | لا تفكر بها أنها لزجة بل فكر على أنها سامية |
Bugün şu adamı bulayım derken Aklından ne geçiyordu öyle? | Open Subtitles | فيم كنت تفكر ، أنك سوف تجد هذا الرجل اليوم؟ |
Ali'nin yaşadığını bana söylemediğin zaman da mutluluğumu mu düşünüyordun? | Open Subtitles | أكنت تفكر في سعادتي عندما لم تخبرني أن علي على قيد الحياة؟ |
Sen... Sen duvara kendi fotoğrafını koymayı düşündün mü hiç? | Open Subtitles | ألا تفكر بتعليق أيٌّ مـن صورك أبدًا على الجدار ؟ |
Şimdi, bu ilk kez olduğunda tam olarak ne düşünüyorduysan onu düşünmeni istiyorum. | Open Subtitles | الآن أريدك أن تتذكر بالظبط فيما كنت تفكر أول مره حدث هذا الأمر |
Sen ve acı çeken ruhun. Her şeyi düşünmelisin. Ama çabuk düşün, sevici. | Open Subtitles | انت يجب عليك انت تفكر عميقا في كل شيئ فكر بسرعه, أيها الحبيب |
Benim uzmanlığımın çek yazmakla sınırlı olduğunu düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لم تفكر قدرتنا على كتابة الشيكات , أليس كذلك؟ |
Aşırı Dürüstlük inancın düşündüğün her şeyi söylemek zorundasın anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | هل نزاهتكّ الراديكيلية الراهنة تعني إستلزامك لقول كل شيء تفكر به ؟ |
Rambaldi'nin benim hakkımda haklı olabileceğini bir kere bile düşünmedin mi? | Open Subtitles | أنت لم تفكر فى هذا أبدا احتمال صحة نبوءات رمبالدى اتجاهى |
Devam etmeden önce, sizi bu sorunun olası yanıtı üzerinde düşünmeye çağırıyorum. | TED | قبل أن نسير قدماً أحثك على أن تفكر حقاً بأجوبة هذه الاسئلة |
Böyle kaybolunca seni merak edeceğimiz hiç mi aklına gelmedi? | Open Subtitles | ألم تفكر في مدى قلقنا عليك عند اختفاءك هكذا ؟ |
Bak, eğer birinden öc almak istiyorsan, bir avcı gibi düşünmen gerekiyor. | Open Subtitles | انظر , ان كنت تريد الانتقام من احد يجب ان تفكر كصياد. |
Buzz, büyük bir sorunun var. Sağlıklı düşünemiyorsun. | Open Subtitles | أنت عندك مشكلة كبيرة يا باز يجب أن تفكر جيدا |