ويكيبيديا

    "جمع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • toplamak
        
    • toplama
        
    • toplamaya
        
    • toplayıp
        
    • araya
        
    • çoğul
        
    • topladı
        
    • koleksiyonu
        
    • toplamış
        
    • toplamayı
        
    • kazanmak
        
    • topla
        
    • topluyoruz
        
    • toplamakla
        
    • toplantısı
        
    Stratosfere orada ne olduğunu görmek ve mikroplar toplamak için hava balonları gönderebilirsiniz. TED يمكنك إرسال بالونات الطقس إلى طبقة الستراتوسفير، جمع الميكروبات، ومعرفة ما يحصل هناك.
    Milyonlarca yıl boyunca, Afrika'nın yaylalarında, Kadınlar sebze toplamak için işe gidip geldi. TED فمنذ ملايين السنين و فى مروج أفريقيا أُوعز للنساء العمل فى جمع خضرواتهم
    Bunun üzerine biz de yasadaki değişiklik ve silah toplama programı sayesinde gerçekleşen olumlu sonuçları gösteren veriler topladık. TED وكنا قادرين بعد ذلك على تعئبة البيانات لإظهار النتائج الناجحة الناتجة عن التغيير في هذا القانون وبرنامج جمع الأسلحة.
    Şöyle bir tur attı ve suya saçılan kolileri toplamaya başladı. Open Subtitles ثم بدء افراد طاقمها فى جمع الصناديق الطافيه على سطح الماء
    Böylece, kedi kralının emri ile Tom birliğini toplayıp, fare avına çıktı. Open Subtitles و بأمر ملك القطط ، جمع توم جنوده و ذهب ليمسك الفأر
    Bu, akbabalara cazip gelen şeyin beyin olduğunu ve akbaba davranışını çalışmanın kanıtları bir araya getirmeye nasıl yardımcı olduğunu göstermektedir. TED هذا يشير إلى أن المادة الدماغية كانت طعماً للنسور ويوضح كيف يمكن لدراسة سلوكيات النسور أن تساهم في جمع بعض الأدلة.
    [yakındaki herkes nefeslerini tuttu] "-ler" çoğul ve önce gelen "herkes" ise tekil. TED [كل واحد في الجوار حبسوا نفَسَهم] "هم" جمع و"كل واحد" التي سبقتها مفرد.
    Geçen sefer sen gittikten hemen sonra, eşyalarını topladı. Arabasına taşıdı. Open Subtitles بعدما ذهبت آخر مرة جمع أغراضه وأخذ السيارة ولم أجده منذها
    2,300 yıl önce İskenderiye yöneticileri insanlığın en cesur amaçlarından biriyle yola çıktılar; dünyadaki bütün bilgileri bir çatı altında toplamak. TED قبل 2300 عام، قرر حكام الإسكندرية تحقيق واحدٍ من أكثر الأهداف الإنسانية جرأة: جمع كل المعارف في العالم تحت سقفٍ واحد.
    General müsaade buyurursa, tüfekleri toplamak için zaman harcamak daha iyi olur. Open Subtitles مع تصريح الجنرال , هذا هو الوقت الأنسب لتقضيه في جمع البنادق
    Bilgi toplamak için aylar harcanan bir soruşturma nasıl iki gün aktif olabilir? Open Subtitles كيف يكون هناك استجواب نشط ليومان فقط عندما يستغرق جمع المعلومات اشهر ؟
    Bağış toplama etkinliğine onu davet etmen hiç mantıklı değil Open Subtitles ليس منطقياً بالنسبة لي قيامكِ بدعوتـه إلى حفل جمع التبرعات
    - Çöplerin atılmış ama bugün çöp toplama günü değil. Open Subtitles قمامتكِ غير موجودة رغم أن اليوم ليس يوم جمع النفايات
    Ezra beni RGOKM için bağış toplama işlerinin başına geçirdi. Open Subtitles لقد عينني عيزرا مسؤولة عن جمع الأموال من أجل المشروع.
    Ben senin dışarıdan bilgi toplamayı kesip kendi içinden toplamaya başlamanı istiyorum. Open Subtitles اريد ان توقف جمع المعلومات من خارج نفسك وتبدأ بجمعها من الداخل
    Dediğine göre soyunma odalarının yenilenmesi için bağış toplamaya çalışıyormuş. Open Subtitles وقال بأنهم كانوا يُحاولُونَ جمع المال لتجديدَ غرفَ تغيير الملابس
    İnternetin her bir köşesinden haber toplayıp haber yayını yapacağız. Open Subtitles جمع الأخبار والتقارير الإخبارية ستكون موجودة في كل أرجاء الإنترنت.
    Dediğine göre başarılı kadınları bir araya getiren tek şey, ortak sahip oldukları tek şey, iyi akıl hocalarına sahip olmak. TED حيث قالت إن الشيء الوحيد الذي جمع النساء الناجحات معاً، الشيء الوحيد المشترك بينهن، هو حقيقة أنه كان لهن مرشدون جيدون.
    Bu arada, "bağlı" demelisin, "lar" eki yok. çoğul cümle kurdun. Open Subtitles بالمناسبة, إنها يعتمد, وليس هنالك حرف جمع لأن موضوعك جمعي
    Böyle bir cenneti yaratmak için dünyanın dört bir yanından altın topladı. Open Subtitles جمع أطناناً منه من حول العالَم لبناء هذه الجنّة على ظهر السّفينة.
    Bugün, biraz alışılmadık yollarla öykü koleksiyonu yapmaktan bahsedeceğim. TED إذا سوف أتحدث اليوم عن جمع القصص بطرق غير تقليدية.
    Tüm bu insanları toplamış ve şimdi de gerçek şekline dönüyor. Open Subtitles يبدوا أنه بعد أن جمع الناس يستعد للعودة لشكله الطبيعي
    Ben sadece geçen sene olduğu gibi, birinin yaralanmasını ve para kazanmak istiyorum. Open Subtitles أتمنى شخص ما يضرب مثل العام الماضى, حتى أتمكن من جمع بعض المال
    Emri bekle Ve çamurunu topla gel. Başka soru? Hayır. Open Subtitles أنّي أنتظر أوامر جمع الوحل الخاص بكم، أيّ سؤال آخر؟
    Bak biz burada senin aleyhine de lehine de delil topluyoruz. Open Subtitles نحن جمع الأدلة والمعارضة لكم على حد سواء.
    Bakın, Freddy bu sektördeki en değerli şeyi toplamakla yükümlüdür. Open Subtitles فريدى يعمل داخل مجالنا بجد فى جمع السلعة الأكثر قيمة
    Bir bağış toplantısı yapılacak ve ben de bunu ikimizin düzenleyebileceğini düşündüm. Open Subtitles المهم، لديهم حفل جمع أموال قادم، و ظننتُ أنّه يمكننا تنظيمه معا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد