Hatta NASA'da bir plan taslağı vardır. | TED | حتى ان ناسا لديها الخطوط العريضة للخطة. |
Birlikte Amerika'ya döneriz, Hatta evleniriz. | Open Subtitles | يمكننا ان نعود لأمريكا معا يمكننا حتى ان نتزوج |
Burada dahi olmamamız gerek tamam mı? Bu sadece bir mola. | Open Subtitles | لا يجب حتى ان نتواجد هنا ان هذا توقف قصير فقط |
Cross'u 20 yıldır görmediğini söylüyor. Hayatta olduğunu bile bilmiyor. | Open Subtitles | قال انه لم يرى كروس منذ عشرون عاما ولا يعرف حتى ان كان حيا |
Unalaq'ın söylediklerinin doğru olup olmadığını bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعلمين حتى ان كان أونولاك صادقا في كلامه |
Kimi Brezilya taraftarının stadyum çatısından intihara kalkıştığına dahi şahit olduk. | Open Subtitles | حتى ان بعض جماهير البرازيل قاموا بالانتحار عن طريق القفز من اعلى مدرجات الملعب |
Hatta bazıları böyle tipleri arıyor. | Open Subtitles | في الواقع ، حتى ان بعض الرجال يبحثون عن ذلك |
Hatta Buda'nizin ve isa'nizin gorusleri bile cok degisikti fakat kimse o goruslere dikkat etmedi, buna Budistler, ve Hristiyanlar da dahil. | Open Subtitles | حتى ان بوذا والمسيح عندكم لديهما وجهة نظر مختلفة لكن لم يعرهم احد انتباهاً ولا حتى البوذيون ولا المسيحيون |
Hatta Connie Demico bile gösterişli doğum günü partisine çağırdı. | Open Subtitles | حتى ان كوني ديميكو دعتني الى حفلة عيد ميلادها السادس عشر |
Tatlım, sana vurabilir, Hatta öldürebilir de. | Open Subtitles | سوف تؤذيك يا عزيزتي سوف تقتلك حتى ان سنحت لها الفرصه |
Ne yaptığımı, neden yaptığımı Hatta yapıp yapmadığımı bile bilmiyorum. | Open Subtitles | لا استطيع ان اعرف ما الذي افعله او لماذا افعل ذلك او حتى ان كنت انا من يفعل ذلك |
Hatta sanatçının kendisinin bile neden yaptığını bilmediğini hayal edebiliyorum. | Open Subtitles | اتخيل انه ممكن حتى ان الفنانة نفسها لا تعرف لم فعلت ذلك |
Soğuk dahi olsalar, ölülerin kokusunu alabiliyor. | Open Subtitles | يمكنه ان يشم الموتى قبل حتى ان يبرد جسدهم |
Mangal'ın korumasında yaşasam dahi evliliğimi kurtarmam mümkün olmayacak. | Open Subtitles | حتى ان نجيت اذا اعتقلت مانقل سينغ لن انقذ زواجي. |
İnsanların bazıları bunlarla uğraşırken çocuklarım olduğunu bile bilmezdi. Evet. | Open Subtitles | بعض الناس الذين كنت اتعامل معهم لم يعرفوا حتى ان لدي اطفال |
Çoğu insan, cahil insanlar, ikisinin ayrı iki ülke olduğunu bile bilmiyor. | Open Subtitles | تعرفين, معظم الاشخاص, الجهلاء لا يعرفون حتى ان هؤلاء بلدين منفصلتين |
Birkaç saat önce çaldığını duyana kadar, burada telefon olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم حتى ان الهاتف كان هنا حتى سمعته يصدر صوتًا منذ بضع ساعات |
Gerçek şu ki, uğraştığımız kişinin Teğmen Ford olup olmadığını bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | لانعرف حتى ان كنا نواجه فورد هنا. |
O odada kimsenin olup olmadığını bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا نعلم حتى ان كان هناك احد بتلك الغرفة |
Hayatta olup olmadığını bile bilmiyorsun! | Open Subtitles | إنك لا تعلمين حتى ان كان حياً او ميتاً! |
Kimi Brezilya taraftarının stadyum çatısından intihara kalkıştığına dahi şahit olduk. | Open Subtitles | حتى ان بعض جماهير البرازيل قاموا بالانتحار عن طريق القفز من اعلى مدرجات الملعب |