"حصل" - ترجمة من عربي إلى تركي

• olduğunu
• var
• olmuş
• aldı
• bir
• almış
• olursa
• başına
• olduğu
• olanlar
• oluyor
• olanları
• buldu
• olmuştu
• o

Babamın, geçen yıl böbrek nakli olduğunu bildirmekten mutluluk duyuyorum.
أنا مسرور لإعلامكم أنه حصل على زراعة كلية السنة الماضية.

Her kim olursa olsun, bunun nasıl olduğunu öğrenmek istiyorum.
أيّن كان هذا, أريد أن اعرف بحق الجحيم كيف حصل.

Hayvanlar aleminin tepesindeki kadınlar olarak bizde yanlış bir şeyler var.
لذا، قد حصل معنا، كنساء، خطأ ما في قمة مملكة الحيوانية.

Ama akıllıymış devlet katında aşama kaydetmiş özel kuvvetlerdeyken doktor olmuş ve 2001 yılında azledilene kadar hastaneden hastaneye atlamış.
، حصل على التخرج عند عمه سام وإنتهى طبيب مع القوات الخاصة .وإرتد من مستشفى لآخرى منذ إقالته عام 2001

Ve bu video yakın zaman önce yılın en iyi belgesel ödülünü aldı.
وهذا هو الفيديو الذي حصل فعلا على جائزة كأفضل فيلم وثائقي لهذا العام.

Kesin bir şey söylemek zor ama ilk kazamı hatırlıyorum da
لا أحد يستطيع القول بالتأكيد, لكنني أتذكر أول حادث حصل لي

Yardım almış olması masum olduğu anlamına gelmez Avukat Bey.
لمجرد أنه حصل على مساعدة لا يعني انه الأبرياء، مستشار.

Oh, bu küçük çocuğa birşey olursa kendimi asla affetmem.
أوه , إذا حصل مكروه لهذا الولد لن أسامح نفسي

Birinin Schiller'i kandırdığını düşünüyor. Hatta onun, sahte olduğunu sanıyor.
يعتقد ان احدا ما حصل على شيلر, .وانه يوجد مصنع

Sana ne olduğunu bilmiyorum ama sana baktığımda kötü olduğunu biliyorum.
لا أعلم ما الذي حصل معك لكنني أعلم الشر عندما أراه

- Ne düşünüyordum bilmiyorum. - Nasıl olduğunu hatırlıyor musun?
لا أعلم بماذا كنت أفكر هل تتذكرين ما حصل ؟

Ve kendinize bunun nasıl ve neden olduğunu sorup durdunuz.
سائلا نفسك كيف يمكن لذلك ان يحصل و لماذا حصل

Eski kocandan iyidir. En azından iyi bir işi var.
هو أفضل من زوجكِ السابق هو حصل على عمل جيد

Önünde koca bir hayat var, ben daha bir tohum bile değilim.
لقد حصل على حياته كلها أمامه، وأنا لست حتى بريق في عينه.

Olayın üzerinden 2 yıl geçmiş, ama daha yeni olmuş gibi davranıyor.
أنتي تعلمين, لقد حدث قبل عامين أنها تتصرف كأنه حصل بالوقت الحاضر

Coop, her şey arabamı park ettiğim yere 1.5 kilometre mesafede olmuş.
ولكن يا كووب, هذا حصل على بعد ميل من مكان ركن سيارتي

Nansen Uluslararası Mülteciler Ofisi, bu uygulanabilir stratejiyi tanımasıyla Nobel Barış Ödülü'nü aldı.
والمكتب الدولي للاجئين حصل على جائزة نوبل للسلام تقديراً لهذ الاسترتيجية القابلة للتطبيق.

Ve Higgs teorisine göre, tam o anda, evrende dramatik bir an yaşandı.
و على حسب نظرية هيقز, في تلك اللحظة, حصل حدث دراماتيكي في الكون.

Booth, Şampanya Odasındaki barmenden kurbanın içki ortağının ismini almış.
بووث حصل على اسم صديق الضحية من الساقي في الحانة

Ne kadar uzakta olsalar da ne olursa olsun, onların yoları kesişecek.
على أية حال هم قد يكونوا متباعدين جدا. طرقهم سَتَجتمعُ ..مهما حصل.

Çok kötü şeyler geldi başına, ama bak hala buradasın.
اسمعي ، أسوأ مايمكن أن يحصل لك قد حصل فعلاً

Grigson iki buçuk saat boyunca sahip olduğu sertifikalardan bahsetti durdu.
جريجسون شهد لـ لمدة ساعتين ونصف عن الشهادات التي حصل عليها

Bu arada, Charlie'ye olanlar konusunda... çok üzgün olduğumu söylemek istiyorum.
بالمناسبة,أريد شخصياً أن أقول لك كم انا آسف لما حصل لتشارلي

Hafta boyunca ilk kez böyle güzel bir şey oluyor.
هذا أول شيء جميل حصل معي هنا طوال هذا الأسبوع

Seni neşelendireceğini düşündük. Sen ve Jane' e olanları duyduk.
نرجو أن يبهجك ذلك فلقد سمعنا ما حصل مع جين

Hayır, önemli değil, madam. Onu kendi istedi, kendi buldu.
لا عليك يا سيدتى, لقد طلب هذا وقد حصل عليه

Al benden de o kadar. Öyle mi olmuştu ki?
ــ أنت محق تماماً ــ هل حصل الأمر بهذه الطريقة؟