Sayın Yargıç, bu bıçağın iki numaralı savunma kanıtı olarak kayıtlara geçmesini istiyorum. | Open Subtitles | حضرة القاضي اُريد أن توضع هذه السكّين كدليل دفاعي معترف من قبل الشاهد |
Şaka yaptım. Şaka yaptım. Evet, Sayın Yargıç, başlamaya hazırız. | Open Subtitles | أنا أمزح، أنا أمزح نعم حضرة القاضية، نحن جاهزون للمباشرة |
Şu anda sunacak yeni bir delilim yok Sayın Yargıç. | Open Subtitles | ليس لدي أي دليل آخر في هذا الوقت، حضرة القاضي |
Memur bey, o ikisi bizimle birlikteydi. Kavgayı ayırmaya çalışıyorlardı. | Open Subtitles | إستمع إلى، يا حضرة الظابط، لقد كانا يحاولان إيقاف الشجار |
İddia makamı, son dakikada sunduğu adli kanıtla önümüzü açtı Sayın Yargıç. | Open Subtitles | الإدّعاء فتح الباب على نفسه,حضرة القاضي بتقديم الدليل العدلي في آخر دقيقة |
Sayın Yargıç, bu konuda pek çok şey yazıldı, çizildi. | Open Subtitles | حضرة القاضي لقد سمعنا و قرأنا الكثير عن هذه القضية |
Bu özel bir davadır, Sayın Yargıç. İyi bir hazırlık gerektirir. | Open Subtitles | هذه قضية خاصة حضرة القاضي و هي تتطلب الكثير من الإعداد |
Sayın Yargıç, görülüyor ki, çok bilmiş savcımız araştırma yapmaya tenezzül bile etmemişler. | Open Subtitles | حضرة القاضي يبدو أن المدَّعي العام المثقَّف لم يكلِّف نفسه بالقيام بأي بحث |
Sayın Yargıç, bu konuda pek çok şey yazıldı, çizildi. | Open Subtitles | حضرة القاضي لقد سمعنا و قرأنا الكثير عن هذه القضية |
Bu özel bir davadır, Sayın Yargıç. İyi bir hazırlık gerektirir. | Open Subtitles | هذه قضية خاصة حضرة القاضي و هي تتطلب الكثير من الإعداد |
Sayın Yargıç, görülüyor ki, çok bilmiş savcımız araştırma yapmaya tenezzül bile etmemişler. | Open Subtitles | حضرة القاضي يبدو أن المدَّعي العام المثقَّف لم يكلِّف نفسه بالقيام بأي بحث |
Sayın Hâkim, sadece açıklığa kavuşturmak için Ruth Yamaguchi Beyaz Saray'da çalışıyor? | Open Subtitles | حضرة القاضية ، لأكون واضحة .. ان روث ياماغوتشي تعمل بالبيت الابيض |
Sayın hakim, öncelikli tanığımızın cinayeti nedeniyle savcılığın bir seçeneği kalmadı. | Open Subtitles | حضرة القاضي، بسبب القتل لشاهدنا الرئيسي، النيابة العامة ليس لديّها خيار |
Sayın Hâkim, davacı avukatla görüşmek için ara talep ediyoruz. | Open Subtitles | هي الإفراط في الفحوص الطبية حضرة القاضي, نطلب استراحة قصيرة |
Sayın Yargıç uzun zamandır bu işi yapıyorum ve ne yaptığımı-- | Open Subtitles | حضرة القاضي , كنت أقوم بهذا فترة طويلة هل دربت الشاهدة؟ |
Memur bey, bir saat önce falan, bu taksi benim arabama çarptı. | Open Subtitles | حضرة الضـابط ، منذ أكثر من سـاعة سيـارة الأجرة هذه صدمت سيـارتي |
Sizi ben aradım, memur bey. | Open Subtitles | اتصلت بك,حضرة الضابط لأنني أحسست أن الأمر |
Bakın komiser bey. Eminim bir hata var. Sayın Büyükelçi'nin böyle bir şey yapması kesinlikle... | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك خطأ ما من المستحيل أن يكون حضرة السفير |
Pek iyi görünmüyorsun, Teğmen. - Hasta mısın? - Hayır, efendim. | Open Subtitles | لا تبدو على ما يرام يا حضرة الملازم هل أنتَ مريض؟ |
Şerif, acaba beni buradan çıkarır mısınız? Üzgünüm, Bay Bishop. | Open Subtitles | حضرة الشريف، هل يمكن أن تخرجيني من مؤخرة هذه السيارة؟ |
Avukat hanım, müvekkilinizle yatmanız hiç etik değil. | Open Subtitles | حضرة المحامية، أذكّرك بأن مضاجعة موكلك عمل غير أخلاقي. |
komiser, soruşturmamıza yardımcı olabilecek hiç bir şeyi bizimle paylaşmıyorsunuz ve sonra da buraya dalıp, beni sizinkini engellemekle suçluyorsunuz. | Open Subtitles | يا حضرة الملازم الأوّل، أنت ترفض تبادل أيّ شيء يمكن أن يُساعدنا في التحقيق، ومن ثمّ تتطفل هنا وتتهمني بعرقلتك؟ |
"sizin ve muhterem rahibenin huzurunda bu cemaatin kutsal kurallarına... | Open Subtitles | أعدُ الربّ في حضرة سماحتِك و الأمّ الموقّرة .. |
Onu bu dünyada ki herşeyden daha çok sevdim, Dedektif. | Open Subtitles | لقد أحببتها أكثر من أي شئ بالوجود يا حضرة المحققة |
Fakat o suçu onlar işlemedi, Baş Müfettiş. | Open Subtitles | لكنهم لم يرتكبوا هذه الجرائم يا حضرة المحقق |
Sorun değil Komiserim. En iyi yaptığımız şey konuşmak değil zaten. | Open Subtitles | لا مشكلة، حضرة الملازم، فنحن لا نبرع في الحديث على كلّ |
Size göre, bir insan ne söylüyorsa, O'dur. Öyle değil mi Albay? | Open Subtitles | أنت تؤمن بأن الانسان هو ما يقول بلسانه أليس كذلك حضرة العميد؟ |
- Yani bu düpedüz rüşvet. - Hayır, Sayın Kongre Üyesi. | Open Subtitles | ـ هذه إذاً رشوة مباشرة ـ لا يا حضرة عضو الكونغرس |