ويكيبيديا

    "حلو" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tatlı
        
    • Güzel
        
    • hoş
        
    • Harika
        
    • şekerli
        
    • tatlısın
        
    • şeker
        
    • tatlım
        
    • tatlıdır
        
    • sevimli
        
    • şekerim
        
    • tatlıymış
        
    • hoştur
        
    • yumuşak
        
    - Selam, tatlı Yanaklım. - Öyle geçerken bir selam vereyim dedim. Open Subtitles مرحبا يا حلو الخدين انا توقفت هنا لأرحب بكي على وجه السرعة
    Sudaki baldı, onu tatlı hale getiren, petroldü hasta eden. TED كان هناك عسل في المياه مما جعله حلو كان هناك زيت مما جعله مريض
    Kör oluncaya kadar bile glikoz moleküllerine baksanız, neden tadının tatlı oldugunu göremezsiniz . TED إذا نظرنا لذرات الجلوكوز حتى نصاب بالعمى لن ترى لماذا طعمها حلو
    Güzel sözlerin yanında silahlı sürgünler de Sovyet İmparatorluğu'na geri gönderildi. Open Subtitles إضافة إلى حلو الكلام أعادت أمريكا منفيين مسلحين إلى الإمبراطورية السوفيتية
    şeker gibi tatlı, kadife gibi yumuşağım ama kalbimi piyano gibi çalamazsın. Open Subtitles لا انا حلو كالسكر و ناعم كالجلد المدبوغ ولكن غير محب للبيانو لا استطيع العزف
    Yani yarı tatlı, yarı ekşisin. Open Subtitles فهمت الآن. أنت نصف حلو و النصف الآخر حامض
    Akşam trenle gelirken Güzel birşey gördüm. tatlı birşeydi. Open Subtitles رأيت اليوم شيئاً لطيفاً و أنا عائد بالقطار شيء حلو
    - Dini törenlerde kullandığınız bir bardak yoğun tatlı şaraptan yok mu? Open Subtitles ليس كأس من هذا الشئ السميك نبيذ حلو الذى انتم تستخدموه فى شعائركم الدينيه ؟
    Havada o kadar tatlı bir nem var ki, pulu yalamana bile gerek kalmıyor. Open Subtitles الهواء حلو ورطب لدرجة أنك لا تحتاج للعق الطوابع.
    Gelin, gelin ateşböcekleri, bu su acı, bu su tatlı Open Subtitles تعالي أيتها الخنافس المضيئة فهذه البئر ذات ماء نقي ، ياله من ماء حلو المذاق
    [Düzenbaz CEO'lar Hakkında] Bazıları bana çürük elma diyor ama ben ağaçtaki en tatlı elma olabilirim. [Bush Şirketlerin Üstüne Gidiyor] Open Subtitles ولكن قد يكون لدى كدمات ولكني ما زلت حلو الطعم.
    Çok gizli tarifimiz kendiliğinden renklendirilir, kokusu ayarlanır ve kabarcıkları yapılıp benzersiz altın sarısı parıltıya sahip hepimizin yakından tanıdığı hoş tatlı sıvıya dönüştürülür. Open Subtitles جهازنا السري للغاية يقوم تلقائياً بتصحيح اللون وتغيير الرائحة وتعديل الفقاعات إلى هذا، شراب حلو لطيف
    tatlı bir çocuğa benziyor. Bunlardan korkacaksın. Open Subtitles يبدو مثل ولد حلو لا إسمح لأي أحد المراقبة
    Ölüm hem tatlı hem acıdır. Verdiği ıstıraptan ötürü acı, kurtuluşa ermekten ötürü de tatlı. Open Subtitles بأنّ الموت حلو مُرّ، مُرّ في وجعه ولكنّه حلو في خلاصه
    Burada her şey çok lezzetli. Su bile çok Güzel. Open Subtitles حسنا كلّ شيء مذاقه أفضل هنا حتى الماء مذاقه حلو
    Hayır, bir yanın böyle düşünüyor ama diğer yanın hoş olduğunu düşünüyor. Open Subtitles ‫لا؟ ، جزء منك يظن ذلك ‫والجزء الآخر منك يظن أنه حلو
    Sen tatlı bir adamsın ve Harika bir mizah yazarısın. Open Subtitles أنت رجل حلو وكاتب رائع من المرح،
    Bence tıpkı şekerli ve baharatlı gibi haylazlar. Open Subtitles اعتقد ان السلوك الشائن ظريف و السكر مذاقه حلو
    Anladım. Sen tatlısın, ben geceyi uzatıyorum. Open Subtitles فهِمت، فهِمت، أنتَ حلو و أنا لا نهاية لي
    Sinirlenme, tatlım. Hattını bağlıyorum. Open Subtitles حسناً احتفظ بهدوئك يا حلو ، سأصلك بطرفك الثانى
    Balı sevdiğimiz için bal tatlıdır ancak " bal tatlıdır o nedenle severiz" doğru değildir TED العسل حلو لأننا نحبه ، وليس "نحبه لأن العسل حلو"
    sevimli, çok sevimli. Open Subtitles حتى طعم المياه لديكم جيد جداً حلو , حلو جداً
    Sana yakışıyor şekerim. Open Subtitles تبدو عليك جميلة يا حلو
    Karpuz acayip sulu ve tatlıymış. Open Subtitles البطيخ لذيذ جداً وطعمه حلو أيضاً
    # Ülkemizin toprağının kokusu hoştur. # Open Subtitles "العطر لدينا التربة البلاد حلو ".
    Benim ağız tadım için biraz yumuşak kaçıyor. Bir bira yeterli. Open Subtitles هذا حلو بالنسبة لي قليلاً لا بأس بالجعّة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد