"دمرت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• mahvettin
• mahvetti
• mahvettim
• yok etti
• zarar
• mahveden
• mahvetmiş
• yok edildi
• yerle
• yok ettim
• yok ettin
• mahvettiniz
• berbat
• mahvettiğimi
• mahvettiğini

- Haklısın. Neden hayatını kurtarmaktan sıkıldım, bilmiyorum, sen benimkini mahvettin.
انا لا اعلم لما انا اهتميت بأنقاذ حياتك بعدما دمرت حياتي

Hayatımı mahvettin, fakat sen bana inanılmaz bir gelecek verdin.
لقد دمرت حياتي، لكنك أعطيتني مستقبل مذهل.

Amerikan basını nerdeyse iki insanın hayatını mahvetti buna rağmen peşimizi bırakmıyorlar.
الصحافة الأمريكية تقريباً دمرت حياة شخصين ومع ذلك، فإنهم يستمرون بملاحقتنا بالخارج

- Maestro'nun üstünde o herifin.., ...imzası olan fotoğtaflarını mahvettim.
لاني دمرت صوره له موقعه من قبله كانت ملكاً للمياستروا

Bize ateş eden gemileri yok etti. Wraithleri uzak tutan şey o silah.
و قد دمرت سفن العدو و هذا السلاح هو ما يبقى الريث بعيدا

Babanın bir ayağını çukura kattın, aileni mahvettin ve kellik kalıtsaldır.
لقد دمرت أباك، وشللت عائلتك والصلع هو وراثي

Patronumuzu mahvettin, işimizi de kaybettik.
لقد دمرت حياة رئيسنا اصبحنا عاطلين بسببك

- Hayatımı mahvettin, pis şişko! - Kapa çeneni! Kapa çeneni!
ـ لقد دمرت حياتي، أيها الخردة البدينة ـ اخرسي، اخرسي

Bir öpüşmeden çıkan dedikodu, özel olmasını umduğum bir anıyı mahvetti.
إشاعة قائمة على قبلة دمرت ذكرى كنت أتمنى أن تكون خاصة

- Vaay, bok gibi olmalı. - Bu iş hayatını mahvetti.
لقد دمرت حياته لهذا فهي يجب أن تكون لعنة

Bu defaki çok iyi. Hayatımı anlık bir şey mahvetti, öyle değil mi?
أنظرى, لحظة واحدة دمرت حياتى, أليس كذلك؟

Ben çok ben de seninkini mahvettim bana zehir kahrolası var.
لدى الكثير من السم بداخلى حتى انى دمرت حياتكم انتم ايضا.

Hayatım boyunca hep yanımda olan... tek kişi sendin ve ben bunu mahvettim.
في حياتي بأكلمها ، كنتِ انت الوحيدة التي بجانبي ، وأنا دمرت ذلك

Hatırlatmaktan nefret ediyorum ama az önce bir şirket birleşmesini mahvettim belki de düzeltmesi yüzyıllar alacak şekilde.
أكره أن أذكر الجميع هنا لكنني قد دمرت عملية دمج اقتصادي ربما استغرقت 100 عام لإعدادها

İçini rahatlatacaksa söyleyeyim, Haley evdeki tüm diğer kasetleri yok etti.
اذا كان سيجعلك تشعر بشعور أفضل,هايلي دمرت كل شريط موجود بالمنزل

Ayrıca Fukushima'da suya yakın bir yerdeki nükleer enerji santraline zarar verdi ve
كما دمرت محطة توليد الطاقة النووية في فوكوشيما، تم تدمير المحطة فقط بالماء.

Hazır buradayken düğünümü mahveden kıza bakalım mı?
أيجب أن نبحث عن الفتاة التي دمرت زفافي بما أنني هنا؟

30 saniye içinde Dawn'un sosyal hayatını mahvetmiş olabilirim ama o hariç, hayır.
ربما دمرت حياة داون الإجتماعية في 30 ثانية بخلاف ذلك , لا

En üst düzeyde gizlilik vardı, tüm kayıtlar yok edildi ve projeyi bilenler projenin varlığını inkar edeceklerdi.
حد أعلى من التصنيف و كل السجلات الخاصة به قد دمرت و هؤلاء الذين يعرفون عنه سوف ينكرون أى معرفة بوجوده

Sayın Başkan, bir dizi hortum Los Angeles'i yerle bir etti.
يا سيدى الرئيس ، لقد دمرت سلسلة من الأعاصير مدينة لوس أنجلوس

Üç eski ortağımı, mali açıdan, güvenli bir mesafeden yok ettim.
وقد دمرت شركائى الثلاثة السابقين ماليا من على بعد منهم

Bunda tuhaf olan birşey vardı, sadece Gelel Taşını elde etmek için, Temujiniin köyünü yok ettin!
الان فهمت لقد دمرت قرية تيموجن من اجل الحصول عليه

Hayatımı tamamiyle mahvettiniz, bunun farkındasınız, değil mi?
لقد دمرت حياتي تماماً أنت تدرك هذا، أليس كذلك؟

Tek istediğimiz üniversitede beraber basketbol oynamaktı ama ben her şeyi berbat ettim.
كل ما أردناه هو اللعب معًا في الكلية والآن لقد دمرت هذا الشيء

Hayatımı mahvettiğimi ve sadece tenis oynamaktan hoşlandığım biriyle evlendiğimi düşünüyordum.
ظللت افكر انى دمرت حياتى وانى تزوجت شخصا ، لمجرد انى احب لعب التنس معه ، وان ذلك كل ما سأفعله

Umarım bir gün hareketlerinin insanların hayatlarını nasıl mahvettiğini anlarsın.
آمل يوما ما أن تدركي كيف دمرت أفعالك حياة الآخرين