Levililer Kitabı'nın, tüm sorunlarımızı çözeceğini düşündüğüne göre belki de onu... | Open Subtitles | حسنا ً، ربما يجب عليك أن ترسل سفر اللاويين إلى الامبراطور |
10,000 ve bir uçak bileti. Nereye olduğunu sonra söyleyeceğim. | Open Subtitles | عشرة الاف دولار وتذكرة سفر جوا وسأعلمك بوجهتي فيما بعد |
İki saatlik yol. Yalnız olmak istemiyorum. | Open Subtitles | ـ إنه سفر لمدة ساعتين ـ لا أريد أن أصبح وحيداً |
Kolundaki yara bandı da muhtemelen daha yeni aşı olduğunu gösteriyor. Sarı humma aşısı diye tahmin ediyorum. Rahat giysiler, gezi ayakkabıları. | Open Subtitles | والضماده على ذراعك ربما تكوني قد اخذتي لقاح ربما للحمى الصفراء, ملابس مريح, احذيه سفر |
Sadece Mısır'dan Çıkış bölümünde tutulmaya 16 gönderme var, yani İncil'de kızgın Tanrının intikamı için kullanılan kelimedir. | TED | في كتاب سفر الخروج وحده، هناك 16 دلالة للغرام، والّتي هي الكلمة التي يستخدمها الإنجيل لنقمة إله غاضب. |
Amerikan çocukların yetişkinliğe doğru yolculuğunda iki kurum önemli rol oynar. | TED | في طريق سفر الأطفال الأمريكيين إلى البلوغ، تشرف مؤسستان على الرحلة. |
Safar Bekhmuradov'un kızı babası belli olmayan bir çocuk doğuruyor! | Open Subtitles | ابنة سفر بكمورادوف سوف تلد.. طفلاً غير معروف أبوه مين |
Adam uyuklarken, Tevrat'ta Levililer'den (Eski Ahit'in 3. Kitabı) bir bölüm okunuyordu. | TED | واثناء غفوته كان يُقرا سفر اللاوين من التوراة |
İnanıyorum Yaradılış Kitabı'nın doğruluğuna inanıyorum. | Open Subtitles | ما الذى أؤمن به إننى أؤمن بمصداقية سفر التكوين |
Ekselansları... bu öngörü Vahiy Kitabı'nda vardı, 8:7. | Open Subtitles | أيها المبجلون النبوءة في سفر الرؤيا , 8: 7 |
Amerika'ya bir uçak bileti aldım. 3 hafta sonra gidiyorum. | Open Subtitles | اشتريت تذاكر سفر للذهاب لأميركا ساكون هناك في غضون اسابيع |
Amerika'ya bir uçak bileti aldım. 3 hafta sonra gidiyorum. | Open Subtitles | اشتريت تذاكر سفر للذهاب لأميركا ساكون هناك في غضون اسابيع |
Ne pasaport, ne ehliyet, ne uçak bileti... Hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا جواز سفر ولا تذكرة الطائرة ولا رخصة قيادة، لا شيء |
Günde 50 kilometre yol kat ederek yaz ayları boyunca yaklaşık 3200 kilometre mesafe kat ederler. | Open Subtitles | سفر ثلاثون ميل في اليوم هم يُمْكِنُ أَنْ يَغطّوا تقريباً ألفين ميلَ أثناء الشهورِ الصيفيةِ. |
Sanırım, önümüzdeki bir kaç saat için yol arkadaşıyız. | Open Subtitles | أعتقد أننا سنكون رفيقا سفر لهذه الساعات القليلة القادمة |
Biri için sınırı geçip Cezayir'e geçebileceği bir gezi ayarlıyorsun. | Open Subtitles | أنت ترتّب سفر لرجل عبر الحدود إلى الجزائر. |
İncil, Beşinci Kitap, Yasanın Tekrarı dördüncü kısım, ilk ayet. | Open Subtitles | كتاب سفر التثنية. الفصل الرابع، الآية الأولى. |
İzlediğiniz dalış sadece bir yolculuktur, İki nefes arasındaki bir yolculuk. | TED | هذا الغطس الذي شاهدتموه للتو هوَ سَفر. سفر بين شهيقين. |
Selamünaleyküm, Safar. | Open Subtitles | السلام عليكم سفر |
...ve o bunu hatırlayacağımı biliyordu ve Genesis 23:4'den bir alıntı yaptı. Oku. | Open Subtitles | وعرف انني سأذكر ذلك, وكذلك قام باقتباس سفر التكوين, الفصل 23, الآية 4. |
İlk olarak, Karpatya yolculuğu için özel bir pasaport. | Open Subtitles | الأولى جواز سفر خاص يتضمن رحلة إلى كاراثيا الخميس القادم |
Hepinize iyi yolculuklar. Bu uçağı seçtiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | سفر ممتع ___نشكركم لاختياركم طائرة المحيط |
Başkalarıyla birlikte seyahat ettiği söylendi ama sanırım tek başına. | Open Subtitles | سفر بالحزب الآخر، يقول، لكنّي أصبحت الإنطباع، هو كان لوحده. |
55 pasaport hepsi de vizeli. Sen de dahil misin? | Open Subtitles | خمسة وخمسون جواز سفر بما في ذلك التأشيرة، اضفت نفسك؟ |
Dalış insan olasılığının sınırlarına yakın bir yolculuktur, bilinmeyene bir yolculuk. | TED | هذا الغطس، هو سفر إلى نهاية الحدود البشرية. سفر نحو المجهول. |