"سلوك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• davranışlar
• davranış
• davranışını
• tavır
• davranışlarından
• hareket
• tavrı
• tutum
• davranışlarını
• hareketleri
• davranışlara
• davranışların
• davranışlarına
• davranışlarında
• davranışlarıyla

Hemşire Espinoza, duyduğum kadarıyla yakın zamanda istenmeyen davranışlar oluyormuş.
لقد نما إلي علمي إنه كان هناك سلوك غير لائق

Fakat hesaplama evreninde son derece basit kuralların nasıl oldukça zengin ve karmaşık davranışlar ürettiğini gördük.
و لكن في الكون المحوسب شاهدنا للتو كيف أن قواعد غاية في البساطة بإمكانها إنتاج سلوك غني جدا و معقدا

Bunun anlamı, sistem aniden bir bütün olarak bir davranış sergilemeye başlar ve bu davranış, sistemin bileşenlerine bakılarak anlaşılamaz veya kestirilemez.
هذا يعني أن النظام ككل يبدأ فجأة في إظهار سلوك لا يمكن فهمه أو التنبؤ به من خلال النظر إلى مكونات النظام.

Tek oğlunu neredeyse kaybeden bir adamın davranışını nasıl yargılayabilirsin?
كيف تحكم على سلوك رجل كاد يفقد ابنه الوحيد ؟

Bu da birbirimize tavır yapmayacağız demek, değil mi dingil çivisi?
والذى يعنى أنك لن تحظى بأى سلوك خاطئ ، حسناً ؟

Pervasız davranışlarından etkilendim ve araba sürerken sakso çekerek onu ödüllendireceğim.
وانا مندهش ذو سلوك متهور إذا سوف اكافئه بفمي أثناء قيادته

Unutmayınız ki, burda bireyler birbiriyle eşgüdümlü olarak hareket ediyor gibi görünse de aslında herbiri Darwin teorisine uygun bencilce hareket ediyor.
تذكروا دائما، رغم أنه يبدوا كما لو أن كل فرد يتعاون مع الآخر، ما يحدث في حقيقة الأمر هو سلوك دارويني أناني.

"Hipnoz Yoluyla Anti Sosyal ve Kendini Yaralayıcı davranışlar Üretme Deneyleri"
تجارب فى التنويم لإنتاج .. سلوك مدمر للذات ..

Ülkenizdeki yabancılara karşı tipik kaba davranışlar!
تهانينا ، سلوك وقح أكثر مثالية نحو زيادة الأنجاب

Şimdi gerçek şu ki psikopat ve takıntılı davranışlar taşıyor.
الآن، الحقيقة بأنّها نفّذته يشير مضطرب العقل سلوك إستحواذي

Dağılan bir aile, fakirlik, meslek okulu, küçük suçlar, ahlakdışı davranış.
عائلة محطمة,و فقر مدرسة التجارة جرائم بسيطة,سلوك خليع الوصف بأكمله هنا

Balinaların davranış tarzlarını bozmamak için ekip, oksijen tüpleri olmadan dalmak ve nefeslerini olabildiğince uzun süre tutmak zorunda.
لتجنب التشويش على سلوك الحيتان، على الفريق إتّباع الغطس الحر من دون خزانات التنفس، يحبسون أنفاسهم قدر ما أمكنهم.

İyi yetişmiş bir örgütleyici 100 arkadaşının davranışını değiştirebilecek güçte.
مشاركة واحدة مدربة جيدًا لديها القوة لتغيير سلوك 100 من أصدقائها.

Söylemem gerekirse, bu pek de yetişkince bir tavır değil.
حسناً ، هذا ليس سلوك ناضج إذا حق لى قول ذلك

Kuantum bilgisayarlarının bu kendine has özellikleri atom ve atom altı parçacıklarının davranışlarından kaynaklanır.
الخصائص الفريدة للحواسيب الكمِّية تنتج عن سلوك الجسيمات الذرية ودون الذرية.

Ve hareket tarzı bir gazın hareket tarzından farklı olur.
لذا يكون لها سلوك مميز عن الغازات فى تلك الحالة

Dışarıdakilerin tavrı beni kendi durumumuzdan daha çok endişelendiriyor.
سلوك أولئك الذين بالخارج يشغلني أكثر من وضعنا.

Liflerin bu belirli yönlenmeleri, iskelete çok, çok farklı bir tutum kazandırıyordu.
تلك الالياف في ذلك الانتظام المعين تعطي الهيكل سلوك مختلف جداً.

Kilisenin davranışlarını değiştirecek bir fırsatı vardı ama yapmamayı tercih etti.
كانت لديه الفُرصة ليؤثر فى سلوك الكنيسة, ولكنه اختار الّا يفعل.

Benzer hareketleri sabahtan beri görüyorum. Sanki tüm kasaba yarı uykuda.
لقد لاحظت سلوك مشابه طوال الصباح يبدو كأن المدينة شِبه نائمة

Sence ters davranışlara altı yaşındaki bir çocuğu kaçırma da dahil mi?
أتعتقدين بأن سلوك المتمردين يشمل الإعتداء على صبي في السادسة من العمر؟

Bu gerçekte davranışların ve kişiliğin ürün olarak tasarlanmasını içeriyor.
وهذا حقيقة يتضمن تصميم سلوك وشخصية في المنتجات.

"Bu zaman zarfında, azaltılmış dış uyarıcılar grup davranışlarına yönelik sorunlar yaratabilir."
في هذه الفترة، تقليل التفاعلات الخارجية قد يؤدي إلى حدوث مشاكل في سلوك المجموعة

Grubun davranışlarında ciddi bir rahatsızlık ve endişe var.
سلوك المجموعه يشير الى الهياج والقلق الجدي

Ajan Mulder'ın garip davranışlarıyla ilgili bir açıklamanız var mı ?
عندك أيّ تفسير بالنسبة إلى سلوك الوكيل مولدر الغريب؟