Geçen gün arabasına bindiğim bir adam burayı yönetenlerle ilgili söylentiler duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | هناك رجل أوصلني في اليوم السابق وقال أنه سمع إشاعة عن الأشخاص المسؤلون |
Moskova saldırısıyla ilgili iyimser bir şey duyan var mı? | Open Subtitles | هل سمع أي شخص عن بعد متفائل بشأن هجوم موسكو؟ |
Diyorlar ki, Afganistan'da Sovyetler... senin adını duyunca tanklarıyla kaçıyormuş, öyle mi? | Open Subtitles | لقد قالوا إن في أفغانستان عندما سمع السوفيت اسمك هربوا من دبابتهم |
Sesi iyi geliyordu ama bir tür gürültü duyduğunu haber vermek istemiş. | Open Subtitles | بدا على صوته الثمالة، ولكنه يريد أن يعلمنا أنه سمع صوت فرقعة |
Bu sabah ikinci kez onu kendi kendine konuşurken duydum. | Open Subtitles | مرة ثانية هذا الصباح عندي سمع له يتحدث إلى نفسه. |
Evet, buluşmalarda oturuyordu ve kendi hikâyesinin anlatıldığını duyduğunda kurbanını buluyordu. | Open Subtitles | أجل. لقد جلس في الاجتماعات، وحين سمع قصته تروى، وجد ضحيته. |
Ama ikiniz de bir şey ne gördünüz, ne duydunuz. | Open Subtitles | وأغلق ثانية، ولا أحد منكم رأى أو سمع أي شيء |
Kimse hiç bir şey görmemiş duymamış ve hiç kimse polise konuşmuyor. | Open Subtitles | لا أحد سمع شيء، لا أحد رأى شيء، ولا أحد تحدّث للشرطة. |
Kötü haberi duyar duymaz, Kral hemen beni gönderdi. Üzülmenin artık faydası yok. | Open Subtitles | ما إن سمع الملك الخبر حتى أرسلني إلى هنا ولكن بدون جدوى للأسف |
Şey, komşulardan biri aradı ve biraz gürültü duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | إتصل أحد جيرانك وقال أنه سمع إضطراب في وقت سابق |
Bir statististik üzerinde yoğunlaşacağım ki bir çoğunuzun bunu duyduğunu umuyorum. | TED | سأركز الان على احصائيه واحدة وأملي ان يكون عدد كبير منكم سمع عنها. |
Restoranda fişek ve cam kırılması sesi duyan bir tanık vardı. | Open Subtitles | شاهد كان في المطعم, سمع صوت ألعاب نارية و كسر زجاج |
Dünyanın birçok bölgesine gittim. Çukotka'yı duyanınız oldu mu bilmiyorum. Çukotka'yı duyan var mı? | TED | ذهبت الى جزء من العالم، لست أعلم إن كان أحدكم قد سمع بشكوتكا. هلم منكم من سمع بشكوتكا؟ |
Laipat Nagar'dan başka o düdüklü tencereleri duyan var mı? | Open Subtitles | من الذي سمع بطنجرة الضغط هذه أبعد من لاجبات ناغار ؟ |
Belki de eşim bunu duyunca eve gider de biraz dinlenir. | Open Subtitles | ربما إن سمع زوجي هذا، فسيتوقف عن القلق ويعود للمنزل ويرتاح |
Baş avcımızdan haber alan var mı? | Open Subtitles | حسنا , هل سمع احدا عن ريس الصيادين بعد ؟ |
...atları çalınmış diye duydum, hırsızların cezalandırılmasını ve atlarını geri istiyor. | Open Subtitles | لقد سمع بأن خيوله سرقت، وهو يطالب القانون بمعاقبة اللصوص واستعادة خيوله |
Hakim Bowen, sistemin herkes yararına çalışmasını sağlamak için görev yapıyor ve bu programı duyduğunda mükemmel uyumu gördü. | TED | الآن، وبالفعل كان القاضي بوين مهمته أن يجعل النظام يعمل للجميع، وعندما سمع بهذا البرنامج رآه مناسبًا تمامًا. |
Florida'dan gelen raporları ve orada geçirdiğim vakitleri şu ana kadar çoğunuz duydunuz. | Open Subtitles | الآن، الكثير منكم سمع عن التقارير الواردة من ولاية فلوريدا وقتي قضى هناك. |
Okul parkında, hiç kimse, şüpheli bir şey duymamış veya görmemiş. | Open Subtitles | ما من أحد في ساحة سيارات المدرسة سمع أو رأى شيء مُريب. |
Bize, Damascus'a giden Paul'ün İsa'nın sesini duyduğu öğretilmişti. | Open Subtitles | ،في طريقه إلى دمشق سمع صوت المسيح كان مغرقا ً بالحقيقة لدرجة أنه وقع من على حصانه |
Silahlı Soygun Masası'nın çıkardığı ses ağabeyinin kulağına çalındı mı? | Open Subtitles | هل سمع أخوك بالضجة التي أثارتها شرطة مقاومة السطو المسلح؟ |
Evet, sevgilisinin, bir kadını duyup bir olay görmüş gibi davrandığını söyledi. | Open Subtitles | نعم، قالت ان صديقها تصرف كأنه رأى مشكلة، اعتقد انه سمع امرأة |
Babama telefonda garip sesler duyuyor musunuz diye mi sordun? Neden? | Open Subtitles | هل سألت والدي لو انه سمع أيّ أصوات غريبة على الهاتف؟ |
Diğer komşular erkek sesi duymuşlar ve Alman sesi olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | سمع جار آخر الرجال ترك وظنوا أنهم كانوا من الأصوات الألمانية. |
Söylemek istediğim, normal işitme yetisi olan bireylerin karşılaşmayacağı bazı engellere maruz kalacaklarıdır. | TED | أنا أقول أنهم سيواجهون عقبات لن يواجهها معظم الناس الذين لديهم سمع عادي. |