Ama Sun Yatsen bu Japon şeytanlara saldırmaya cesaret etmez. | Open Subtitles | لكن سن ياستين لن يجروء على مهاجمة هذه الشياطين اليابانية |
Hatta, her diş kendine özgü semtleri, bağırsaklarımız ise birbirleriyle etkileşimli mikropların metropollerini oluşturuyor. | TED | حتى كل سن يعتبر حي مستقل بنفسه، وأمعائنا هي مدن متحدة من الميكروبات المتفاعلة. |
Bir dişi 15 yaşlarına eriştiğinde bu toplantılar diğer gruplardan erkeklerle çiftleşmek için bir imkân sağlar. | TED | بمجرد بلوغ الأنثى سن الخامسة عشرة تقريبا، تصبح الاجتماعات فرصًا للتزاوج مع ذكور من مجموعات أخرى. |
Çok önceleri --aslında ilk seferime henüz 17 yaşındayken çıkmıştırm. | TED | في الواقع, أول بعثاتي كانت في سن 17 من عمري. |
genç bir lise öğrencisi oturuyordu ve gerçekten fakir bir aileden gelmişti. | TED | طالبة فى المدرسة الثانوية، في سن المراهقة جاءت من أسرة فقيرة حقا |
Ve sonuçlar başka bir biçimde kendini gösteriyor. Emeklilik yaşındaki insanların sayısı hızla artmakta. yani 46-64 kuşağının emeklilik dönemlerinden bahsediyoruz. | TED | و تتحول لمسار آخر حيث ترتفع عند الأشخاص الذين هم في سن التقاعد بشكل سريع جداً وعندما يصل المواليد سن التقاعد |
Ve eminim ki çok da fazla reddedildiğini sanmıyorum, ama belli bir yaşa gelince, şu kırışık boynunla ortalarda salınma fikri çok ürkütücü. | Open Subtitles | لا أظن بأنكِ قد اختبرتِ رفضا كثيرا في حياتكِ متى تصلين إلى سن معين يصبح من المخيف أن تعودي إلى المواعدة ببشرتك الغضة |
Erkekler 40 yaşını geçince iyi yaptıklarına inandıkları şeyleri yapmayı severler. | Open Subtitles | عندما يتخطى الرجال سن الأربعين فإنهم يرغبون بعمل أشياء واثقين منها |
Gece geç bir saatti ve 80 yaşında olan babam bir yol yapım projesindeki yolsuzluk hakkında 70 sayfalık bir kamu davası metni yazıyordu. | TED | كان الوقت متأخر جداً في الليل، وفي سن ال 80، كان يكتب ترافع دعوى مصلحة عامة من 70 صفحة ضد الفساد في مشروع طرق. |
15 yaşına geldiğimde, opera eğitimi için artık çok geç kaldığımı biliyordum. | TED | لذلك في سن 15 سنة ، كنت أعرف بأنني أكبر من أتدرب |
Sabotajcı orada, ve biz de aynı zamanda Sun Tzu'nun "Savaş Sanatı"'nı okuyoruz. | TED | يوجد العنصر المخرب هنالك، و نتعلم أيضا من كتاب سن تزو "فن الحرب." |
Ve bence tıpkı Sun Tzu'nun dediği şekilde yaşamak biraz garip. | TED | و أخمن أنه إحساس غريب لتعيش ما وصفه سن تسو. |
Baron'u gördüğünüzde... ağzınızda zehirli gaz taşıyan bir diş olacak. | Open Subtitles | عندما ترى البارون سيكون لديك سن مسموم جديد |
Burada çürük bir diş var, annen sana söylemedi demek ki? | Open Subtitles | يوجد هنا سن سيء ألم أخبرك حتى التدخين ممنوع |
Mr. Wurzel. dişi ilk bebeğini 11-12 yaşındayken doğurur. | TED | السيد ورزيل. وضعت الأنثى مولودها الأول عندما بلغت سن الـ11 أو الـ12. |
Kafanın karışması mantıksız. O üreme yaşında sağIıkIı bir dişi. | Open Subtitles | إرتباكك ليس منطقياً إنها فتاة سليمة في سن الإنجاب |
Gerçekten de okula gittiğim ilk gün, altı yaşındayken teknik olarak yetersiz beslendiğim için özel bir beslenme programına dahil edildim. | TED | بالفعل في أول يوم عند ذهابي للمدرسة في سن السادسة وضعت في برنامج مخصوص للتغذية لانني كنت مصاب بسوء التغذية فعلياً |
Notları hep A ve B, ama 8 yaşındayken bize hiçbir şey vermiyor. | Open Subtitles | بطاقات علاماته كلها ممتاز وجيد جدا, ولكن في سن 8, ليس لدينا شيء |
Kesinlikle. Lütfen, tek isteğim tipik bir Amerikalı genç olmak. | Open Subtitles | بكل سرور اريد ان اكون الامريكية في سن المراهقة فقط |
Burada bazı insanlar 9 yaşındaki bir kızın evlenmeye hazır olduğunu düşünür. | Open Subtitles | بعض الناس هنا تنظر للفتاة على انها مستعدة للزواج في سن التاسعة |
Biraz daha büyük yaşa uygun bir şeye ne dersin? | Open Subtitles | ماذا عن شيء أكثر من ذلك بقليل في سن مناسب؟ |
Ağabeyin, Veliaht Prens Hyojang öldükten sonra kırk yaşını geçtiğimde sen doğdun. | Open Subtitles | عندما الخاص بك توفي الأخ الأكبر وأنا ولد كنت في سن الأربعين. |
Bu üç sert küçük serseriden soldaki benim büyükannem, beş yaşında ve kız ve erkek kardeşi, yaşları on bir ve dokuz. | TED | هؤلاء الأشقياء الصغار الثلاثة هم من اليسار، جدتي في سن الخامسة، ثم أختها و أخوها كانت أعمارهم حينها 11 و 9 سنوات. |
Çoğu çocuk 12 yaşına gelmeden önce kanoya binmekten veya yıldızlı bir gökyüzünde kamp yapmaktan daha fazla kez Disney Dünyası'na gidecek. | TED | في السابق معظم اطفال سن 12 قد قاموا بزيارة عالم دزني أكثر بكثير من ركوبهم زورق أو التخييم تحت سماء مليئة بالنجوم. |
15 yaşlarında tutuklandılar ve suçlamalar 29 yıl sonra düştü. | TED | تم اعتقالهم في سن 15، وأسقطت إدانتهم بعد 29 سنة. |
Fakat bu orta kısımda, 20 ila 45 yaş arası, Botsvana' da ölüm oranları Mısır'dan çok çok çok çok yüksek. | TED | ولكن في متوسط العمر بين سن الـ 20 و الـ 40 نجد أن معدل الوفيات في بتسوانا أكثر بكثير من مصر |
Şöyle diyeyim; benim nöbetimde yaşlı kadınlardan bazıları boğulur gibi yapmıştı. | Open Subtitles | ولنقل فقط أن هناك بضعة كبار سن تظاهروا بالغرق أثناء زهّريتي |
Erkek bir keçinin dişini çektiğimi sana anlatmış mıydım? | Open Subtitles | هل حدثتك من قبل عن مغامرتي عندما اقتلعت سن العنزة؟ |
10'lu yaşlarda anne olmak, dediğim gibi adeta bir salgın halinde. | TED | .الحمل في سن المراهقة، كما قلت، هو وباء |