ويكيبيديا

    "سوق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • piyasası
        
    • market
        
    • borsa
        
    • pazarından
        
    • pazar
        
    • pazarının
        
    • markette
        
    • pazarda
        
    • pazarı
        
    • alışveriş
        
    • piyasasının
        
    • pazarını
        
    • marketine
        
    • piyasasına
        
    • marketi
        
    Bir yıIda, Asya piyasası stoklarından 600 milyar dolar uçtu gitti. Open Subtitles فى عام واحد تبخرت 600 مليار دولار من سوق الأسهم الآسيوية
    Bu dediğin anca karantina bölgesinde market açarsan olur zaten. Open Subtitles يُمكنك فقَط أن تحوّل منطقَة الحجر الصحّي إلى سوق اللحَم.
    Kısa bir aradan sonra borsa haberleri için sizinle olacağız. Open Subtitles انضموا إلينا لمشاهدة أخبار سوق البورصة بعد هذا الفاصل القصير
    Belki bir şiiri, belki bit pazarından aldığım eski bir yıllıktaki isimleri. TED ربما كانت قصيدة وربما كانت أسماء من كتاب مدرسي قديم اشتريته من سوق قديم
    Son rakamlara göre, bildiğim kadarıyla 48 farklı çevrimiçi pazar var. TED عند آخر إحصاء، كان هناك 48 سوق على الإنترنت مختلف أعرفها.
    Elleriyle inşa ettikleri açık çiftçi pazarının yaz sonunda yapılacak kurdele kesme töreni ise yıl sonu sınavı yerine geçebilir. TED و حفل قص الشريط في آخر الصيف حين قد بنوا سوق الحراج و تم فتحه للعامة, هذا هو الاختبار النهائي.
    Benim farklı menüm, bu doygun markette tutunmamı sağlayacak tek şey olacak. Open Subtitles قائمة متنوّعة يمكن أن تجعل فقط مُنتجي يبرز في سوق مشبعة أكثر
    alışveriş yapmaktan, pazarda saatler geçirmekten, ona uygun yiyecekleri bulmaktan ve patates püresi yapmaktan başka bir şey değil. Open Subtitles أنه كل ذلك التسوق و تضييع ساعات في سوق المزارعين للحصول على الأكل المناسب لها, إنها عصيدة البطاطا الحلوة
    Para piyasası fonları, bonolar, hisseler büyük sermaye, küçük sermaye, maliye... Open Subtitles صناديق سوق المال، السندات، الأسهم شركاتٍ كبيرة أو صغيرة، سندات الخزينة
    Yani, Adam Smith, daha 18. yy'da yazmıştı, "Çin piyasası Avrupa'daki her şeye oranla daha büyük ve daha karmaşıktır." TED اعني ان آدم سميث كتب في اواخر القرن الثامن عشر ان السوق الصينية متطورة وكبيرة وأكثر تنظيماً اكثر من اي سوق في اوروبا
    Ve daha sonra 52 seçenekleri arasında nasıl yatırım yapacaklarına karar vermek durumundalar, ve para piyasası fonunun ne anlama geldiğini bilmeden. TED ثم يجب عليهم أن يقرروا كيف سيستثمرون في خياراتهم الـ 52، ولم يسمعوا أبدا ما هو صندوق سوق المال.
    market ve hissedar baskısı yoktu, çalışanlar o kadar şaşırdılar ki haberi duyunca gözyaşlarına boğuldular. TED لم يكن هناك ضغط من سوق أو مستثمرين و قد تفاجأ الموظفون لدرجه أنهم ذرفوا دموعأ عندما سمعوا بالخبر
    Champaran Motihari'e pek çok insan barakalarda çay satar, ve ortada olduğu gibi çay için limitli bir market vardır. TED في موتيهاري في تشاباران، هناك العديد من الناس الذين يبيعون الشاي في الأكشاك ويبدو واضحًا أن سوق الشاي محدود،
    2008'de borsa çöktüğünde, çok para kaybettik ve o para bizim emeklilikte kullanacağımız paraydı ve sonra gelir vergisini ödeyemedik. Open Subtitles لقد خسرنا الكثير من المال عندما انهار سوق البورصة ثم كان من المفترض أن يكون ذلك المال المسحوب من التداول،
    Sokak pazarından geldiler ve Köker'e doğru gittiler ve bir soba taşıyorlardı. Open Subtitles لقد جاؤوا من سوق الشارع وذهبوا مباشرة إلى "كوكر" وأخذوا طباخة معهم.
    ve biz kanıtladık ki ABD OPEC ten daha fazla pazar gücüne sahip TED و مع ذلك ما أثبتناه حينها ان الولايات المتحدة سوق اكبر من الاوبك.
    Irma, burada, halde doğdu. Balık pazarının arkasındaki bir kamyonda. Open Subtitles انها ولدت هنا فى ليزهالز فى شاحنة خلف سوق السمك
    Ben stok markette tüm bu güçlerin olabilecek en kötü haliyle görev aldığını düşünüyorum. TED أعتقد أن كل ذلك يسيّر العمل بطريقة سيئة للغاية في سوق الأسهم.
    alışveriş yapmaktan, pazarda saatler geçirmekten, ona uygun yiyecekleri bulmaktan ve patates püresi yapmaktan başka bir şey değil. Open Subtitles أنه كل ذلك التسوق و تضييع ساعات في سوق المزارعين للحصول على الأكل المناسب لها, إنها عصيدة البطاطا الحلوة
    Ve bu nedenle her ulkenin ürünleri için kendi pazarı oldugu bir durumdaydınız. TED ولذلك ستجد نفسك في وضع حيث كل ولاية لديها سوق منتجات خاص بها
    Diğer herkese de söylediğim gibi, burası bir alışveriş merkezi, kumarhane değil. Open Subtitles أقول لكي كما أخبرت الجميع أن هذا سوق تجاري و ليس كازينو
    Ama turizm piyasasının, insanlara gerçekten yarar sağlanabilecek şekilde idare edilmesi oldukça önemli. TED لكن إدارة سوق السياحة بالطريقة التي يمكن أن تفيد الشعب حقا مهم للغاية.
    İnternet üzerindeki en büyük uyuşturucu pazarını yarattı, satışlardan milyarlarca dolar kazandı. Open Subtitles بنى أكبر سوق لتجارة المخدرات على الإنترنت المظلم، مبيعات تقدر بمليار دولار
    Dünyadaki en büyük ikinci çiftçi marketine doğru ilerle... Open Subtitles انتقل لثاني أكبر سوق مفتوح للمنتجات الزراعية
    Konut piyasasına karşı bahis yapıp, size ödemeyeceğimizden endişeleniyorsunuz. Open Subtitles تريد أن تراهن ضد سوق الاسكان وانت قلق من أننا لن ندفع لك ؟
    Ve bu yerli araba marketi bile degil; be taksi marketi. TED وليس هذا سوق السيارات المحلي، هذا سوق سيارات الاجرة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد