Kendimi bir hiç uğruna feda ediyorum. Görüyorsun, bıktım artık. | Open Subtitles | لقد ضحيت بنفسي من أجل لا شيء لقد ضجرت منك |
O çocuklar için her şeyimi feda ettiğimi herkes bilir. | Open Subtitles | الجميع يعرفون أنـّي ضحيت بكل شيء من أجل ألئكَ الأطفال. |
Adamlarımın yanında ben de savaştım. Onların geleceği için, düşünebileceğinden fazlasını feda ettim. | Open Subtitles | لقد قاتلت ونزفت بجانب رجالي، لقد ضحيت أكثر مما تتخيل من أجل مستقبلهم. |
Senin bir gün Bağdat'ta saltanat sürebilmen için haysiyetimden fedakarlık ettim. | Open Subtitles | لأجلك ضحيت بكرامتي لأجل انك يوماً ما ستحكمين بغداد هل كل هذا لا يعني شيئا بالنسبة لك ؟ |
O yazılar yüzünden seni buraya getirmek uğruna hayatımın yarısından vazgeçtim. | Open Subtitles | بسبب هذهِ المنحوتات ضحيت بنصف حياتى ، لآتي بكَ إلى هنا. |
Normal bir hayat şansından da, aşktan da vazgeçtin. | Open Subtitles | بل ضحيت كذلك بفرصتك لعيش حياة طبيعية، وفرصتك بالحب |
Beyaz bir kurt rüyamda saçlarımı feda edersem bana geri geleceğini söylemişti. | Open Subtitles | جائني ذئب أبيض في حلم وأخبرني إن ضحيت بشعري فإنك ستعود إليّ |
Nanahuatl, nasıl ki kendini Güneş Tanrısı olmak için feda ettiyse gökyüzünde hareket etmek için de şimdi diğer tanrıların kanıyla beslenmesi gerektiğini söyledi. | TED | فأجاب ناناوات: كما ضحيت بنفسي لأصبح إله الشمس، يجب على الآلهة الأخرى أن تمنحني دمها. لأتمكن من الحركة في السماء. |
O 25,000 $ için yedi uzun yılımı feda edip bekledim ben. | Open Subtitles | لقد انتظرت و ضحيت طيلة 7 اعوام من اجل ال 25 الف دولار |
Kazandım, çünkü hayatımı sen ve senin gibiler için feda ettim. | Open Subtitles | أنا أستحقها , لأنى ضحيت بحياتى من اجلك و من أجل قومك |
Senin için bir sürü fedakarlık yaptım. Damian'ı senin için feda ettim. | Open Subtitles | لقد ضحيت كثيراً من أجلك ضحيت بـ داميان من أجلك |
Onu makama getirmek için yıllarca yorulmadan çalıştım. Her şeyi feda ettim. | Open Subtitles | عملت بلا كلل لسنوات لجعله رئيساً ولقد ضحيت بكل شيء |
Beni eve getirmek için sağlığını feda ettiğini sanıyordum ama daha fazlası var değil mi? | Open Subtitles | إعتقدت أنك ضحيت بصحتك لإحضاري للمنزل لكن الأمر أكبر أليس كذلك |
Sen ve baban için çok şeyi feda ettim. | Open Subtitles | لقد ضحيت بأكثر من اللازم من أجلك ومن أجل والدك |
Gitmene yardım etmek için feda ettiğim onca şeyden sonra olmaz. | Open Subtitles | بعد كل ما ضحيت من أجله لأساعدك على الرحيل |
Senin için çok şey feda ettim Juno. | Open Subtitles | ضحيت من اجلك جونو وبعد ان ترحلى بعد سنتين |
Ailemiz için kariyerimden vazgeçtim ama bu tay artık ailemizin bir parçası. | Open Subtitles | ضحيت بمهنتي من أجل عائلتي و... وهذا المهر جزء من العائلة الآن |
Cerrah olmaktan vazgeçtin, hayatının aşkından vazgeçtin ve ben seni terk ettim. | Open Subtitles | أدركت مدى صعوبة هذه السنة الفائتة عليك ضحيت بكونك جراحة، ضحيت بحب حياتك ومن ثم تخليتُ عنك |
Bu insanlara ve bu savaşa her şeyimi verdim. | Open Subtitles | لقد ضحيت بكل شيء من اجل هولاء الناس ومن اجل القتال |
Seçim şansı bana geçince onun yerine onu kurban ettim. | Open Subtitles | لذا عندما كان القرار لي، ضحيت به بدلاً من الطقل. |
Sen adalet arayışında insanları kurban ettin. | Open Subtitles | لقد ضحيت بأرواح سعياً منك لتحقيق العدالة، |
Eminim etmişsindir. Peki söyle bana, Rachel. Buralara gelmek için nelerden fedakârlık yaptın? | Open Subtitles | إذن قولي لي بم ضحيت لتصلي إلى هنا ؟ |
Uğruna onca fedakârlıklar yaptığın kurumlara artık biraz güvenmelisin. | Open Subtitles | لقد حان الوقت لتثق بالمؤسسات التي ضحيت كثيرًا لحمايتها |