ويكيبيديا

    "ظن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • düşündü
        
    • sandı
        
    • düşünüyordu
        
    • düşünmüş
        
    • sanıyordu
        
    • düşündüğü
        
    • düşünüyor
        
    • sanmış
        
    • düşünmüştü
        
    • düşünürse
        
    • sanmıştı
        
    • onun
        
    • sandığı
        
    • düşünmüştür
        
    • hayal
        
    Herkes babamın yanına taşınmamın benim için en iyisi olacağını düşündü. Open Subtitles و الجميع ظن انه سيكون من الافضل ان ابقي مع والدي
    Hadi dostum, solo takılarak büyük bir yıldız olacağını düşündü. Open Subtitles هلم يا رجل، ظن انه سيلمع نجمه عندما يغني بمفرده
    Bak bu çocuk benim gibi tuhaf bir yaratığı 12 yıl babası sandı. Open Subtitles طوال إثنا عشر عاماً ظن هذا الصبي أن مخلوقاً غريباً مثلي هو أبوه
    Onu iki eşcinselle aldattığımı düşünüyordu. Zeki olduğu konusunda hala ısrar ediyor musun? Open Subtitles لقد ظن أنني اخونه مع اثنين من الشواذ انت متأكد انه حاد الملاحظة؟
    Onların da saldırdığını düşünmüş olmalı. Lefferts silah sesini duyunca içeri daldı. Open Subtitles ظن غالباً بأنهم كانوا يهجمون أيضاً سمع ليفيرتس كل إطلاق النار ذاك
    Bu harika. Anthony buralarda hiç fakir insan olmadığını sanıyordu. Open Subtitles هذا رائع، فقد ظن أنتوني بأنه لا يوجد فقراء هنا
    Ama daha önce düşündüğü kadar zeki olan bir gösteriş düşkünüyle hiç tanışmadım. Open Subtitles لكن سأخبرك شيئاً أنا لم أقابل متباه كان بالذكاء الذي ظن نفسه عليه
    Kestler, Smith'in kurbanlarının onu yakalamak için geri geldiğini düşünüyor. Open Subtitles كيسلر ظن أن ضحايا سميث القدامى كن أتيات لينالوا منه
    1951 de, Escher bu çizimi yaptı. Bir hayvan fantazisi oluşturabileceğini düşündü. TED في عام 1951 رسم إيسكر هذه الصورة وقد ظن أنه يقوم بخلق حيوان خيالي.
    Kendi zihninde renkdaşlarına leke sürüldüğünü düşündü ve buna izin veremezdi. TED ظن أن وجهة نظره قد أُهينت، ولم يكن ليسمح بذلك
    Elbette ki son çalışmamdan bahsettiğim herkes delirdiğimi düşündü; yine de biliyorum ki bunu değiştirmeye yardımcı olabilirim. TED وبالطبع، كل من أخبرته عن محاولتي الأخيرة ظن أنني مجنونة؛ ولكنني على أية حال أعرف أن هذا ما يمكنني فعله للتغيير.
    Aslında, İş yerimde ki herkes, benim onun erkek arkadaşım olduğu mu sandı. Open Subtitles في الحقيقة عندما ظن جميع زملائي في العمل أنه يحبني و أنه خليلي
    Bir paket buldu. Sigara sandı ama içinde dinamit vardı. Open Subtitles وجد كيس.ظن أنه مليئ بالتبغ ولكنه كان مليئ بملح البارود
    Harika biri olduğunu düşünüyordu ve bu da çok seksiydi. Open Subtitles ظن انه كان رائعًا، و ان هذا كان مثيرا جدًا.
    Haki, beni Karadeniz'den geçirerek Nazileri atlatacağını düşünüyordu. Open Subtitles هاكى ظن انه سيخدع النازيين بأن يقوم بأخراجى من تركيا عبر البحر الأسود
    Suçu başkasının üzerine atıyordu. Bu riske değeceğini düşünmüş olmalı. Open Subtitles يبدوا انهُ كان مُغَفَل، وانه ظن ان الامر يستحق لمخاطرة.
    Ajan Simms, kadınlara işkence etmekten hoşlanan bir cinsel sadist olduğunu düşünmüş. Open Subtitles العميل سيمز ظن انك سادي جنسي وانك تستلذ جنسيا بتعذيب اولئك النساء
    onun gözünde bir çocuktum ve böyle yaparak beni koruduğunu sanıyordu. Open Subtitles ظن أنّي أخته الصغيرة , و أراد أن يعاملنى بهذهِ الطريقة.
    Şimdi her takım, diğer takımın berbat olduğunu düşündüğü bir fikre sahip ve onların görevi, bunu mükemmel bir şeye dönüştürmek. TED وأصبح كل فريق معه فكرة ظن الفريق الآخر أنها مريعة، ومهمتهم هي تحويلها إلى شيء رائع.
    Bazıları sadece kuş resimleri yaptığını düşünüyor lakin ilgisi yok. Open Subtitles ظن البعض أنه يرسم الطيور فحسب ولكن هذا ليس صحيح
    Bir de biri onu evinin üzerinde uçarken görüp uzay gemisi sanmış. Open Subtitles ورجل رآه يطير حول بيته لكنه ظن أنه مجرد سفينة فضائية رخيصة
    Kızı merdivenlere öldürdüğünü düşünmüştü bu yüzden arabasını almaya gitti. Open Subtitles ظن أنه قتلها على السلالم، لكن عندما ذهب إحضار سيارته
    Bana biraz bağlandı, eğer benim bırakılacağımı düşünürse, kilitleri çözülür ve konuşur, ağzından bir kaç laf alabilirim. Open Subtitles أعتقد بأنه سيتعلق بي أكثر في حال ظن بأنني سأغادر السجن و بالتالي فانه سيتشجع أكثر لكي يفصح لي
    Gettysburg söylevini Lincoln'ün yaşadığı yer sanmıştı. Open Subtitles لقد ظن ان عنوان عائله جيتيسبوج مكان اقامه لينكون
    Savaşın acılarını azaltığını sandığı bir şey tasarladığını sanıyordu. TED وقد ظن انه اخترع شيئاً سوف يقلل من فاتورة المعاناة في الحروب
    Belki de cenazeme geldiğini düşünmüştür. Open Subtitles ربما ظن انه سيحضر جنازتى بدلا من عيد ميلادى
    İnsanları hayal kırıklığına uğrattım. Ama onu uğratmayacağım. Open Subtitles لقد خيبت ظن الكثيرون يا أبت ولكنى لن أخيب ظنه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد