"عبرت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• geçtim
• geçti
• geçmiş
• geçtin
• geçip
• geçersem
• geçtiniz
• ifade
• geçtik
• geçen
• aştın
• sıçradı
• geçerken
• aştım
• aşmış

Birkaç kere, tam Mahmut ve oğlunun geçtiği noktadan cephe hattını geçtim.
عبرت مرتين الخط الأمامي في عين المكان الذي كان يعبره محمود وإبنه.

Onca zaman hükümet sarayının önünden yürüdüm geçtim ve artık biliyorum ki Wade tüm bu zaman boyunca altındaydı.
في كل تلك المرات التي عبرت فيها على مرج المحكمة الان اعرف أن وايد كان تحت المرج طوال الوقت

Telefon hatlarından, normal konuşmalardan daha çok sayıda dijital bilgi geçti.
الكثير من البيانات عبرت البلدان عن طريق الهاتف ، بواسطة المُحادثات

- Erkek, kadın ve çocuklarla birlikte 18 araba Gladesville,Texas'tan bugün, saat 22:20' de geçti.
ثمانية عشر وحدات تتدحرج مع الرجال والنساء والأطفال عبرت جلاديسفيل تكساس، 10: 20 مساء هذا التاريخ

Buldum. Araç Fransa'ya geçmiş kaçırmadan tam altı saat sonra.
وجدتها ، الشاحنة عبرت لفرنسا بعد ست ساعات من الإختطاف

Tabi ki notlara inanıyorum, seni deniyordum. Sen geçtin.
بالطبع أؤمن بالدرجات لقد كنت أختبرك, وقد عبرت الإختبار

Beni bulmak için, yanında Gölgeler Kitabıyla Sınır'ı geçip, geldi.
لقد عبرت الحدود و معها كتاب الظلال المحسوبة تبحث عني.

Bekle biraz. Şu gölü de geçersem 20 puan alacağım.
أوه، تمهل لو عبرت هذه البحيرة ساحصل على عشرون نقطة

Kimse için çalışmıyorum. Sınırı birkaç gün önce geçtim, burada çalışacağım söylendi.
لا أعمل لأحد، لقد عبرت الحدود قبل أيام وأخبروني أن هنالك عملاً

Bir gün, Ceyhun Nehri'ndeki köprüden geçtim.
في احد الايام,عبرت الجسر فوق نهر اوكسوس.

Bir keresinde göğsümde bir örsle Manş Denizi'ni geçtim!
ذات مره انا عبرت القناه الأنجليزيه . و سندان فى صدرى

Hayatım gözümün önünden geçti ve farkettim ki yanlış şeylere değer vermişim.
حياتي كلها عبرت امام عيني وادركت باني اهتممت بكل الأشياء الخاطئة

Lçimden geçti. Yarım saniyeliğine tek bir insandık...
لقد عبرت من خلالي كنا شخص واحد لجزء من الثانية

Kurşun tam kafamızın üstünden geçti. Hayatımı kurtardı.
الرصاصة عبرت من فوق رأسينا لقد أنقذ حياتي

Son yarım saat için de bagajla yüklenmiş ağır bir araba buradan geçmiş.
عربة محملة بالحقائب الثقيلة قد عبرت من هنا منذ نصف ساعة

Kurşun sıyırıp geçmiş. Kemiğe veya büyük bir damara gelmemiş.
لقد عبرت الرصاصه من ذراعك و لكنها لم تصب العظام او اى شريان رئيسى

geçen hafta girdiğin üst seviye sınavını geçtin.
عبرت إيفيل الأعلى المحلّل يختبرك أخذت إسبوع ياست.

Tek yaptığım köprüyü geçip Brooklyn'e gelmekti. Harika.
. كل ما فعلته أنى عبرت الكوبرى وأصبحت فى بروكلين . مدهش

Yemin ederim, sınırı geçersem, sana çok para göndereceğim, ve torunumu geri alacağım.
أقسم لكِ، في حال عبرت الحدود فسأرسل لك الكثير من الأموال وسأستعيد حفيدي

Okyanusu kaç kez geçtiniz?
هل أنت سعيد بالرحلة؟ كم مرة عبرت المحيط؟

Bu hakikaten en iyi Marie Curie tarafından ifade edilmişti: Kişi yapılıp tamamlananları değil, sadece yapılacak daha nelerin kaldığını fark eder.
والحقيقة، أعتقد أن ماري كوري عبرت عن ذلك أفضل مني حيث قالت يجب على المرء ألا يتحدث أبدا عما أنجز بل عما لم ينجز بعد.

Ekibim ve ben, onu bulup bizim tarafa götürmek için bu tarafa geçtik.
عبرت أنا وفريقي إلى هنا لنجده ونعيده للديار

Paris sokaklarında yerleşik bulunan, 135 pirinç marka tam da bu kilisenin içinden geçen dünyanın başlangıç meridyenini gösterir.
وُضع في شوارع باريس 135علامة نحاسية تشير إلى أول الإشارات الدينية .. و التي عبرت من هذه الكنيسة ..

Billy, tur zamanının bir saniye aştın!
بيلي،لقد عبرت طريقك في ثانيه واحده في وقت دورة السباق

Efendim, 3 Cylon yıldız üssü atış menzili içine sıçradı.
سيدى , ثلاث قواعد نجمية للسيلونز عبرت فجأة بمدى إطلاق الأسلحة

Bu tutulma süper bir şeymiş. Bahçeden geçerken güneşi görmedim bile.
حفل الكسوف هذا كارثيّ، لم أرَ الشمس بالمرّة حين عبرت الباحة.

Dürüst olmak gerekirse ben o sınırı uzun zaman önce aştım.
لأكون صريحة معك ، لقد عبرت ذلك الحد منذ فترة طويلة

Bir tornavida ödünç istediğimde, biraz sınırı aşmış olabilirim.
اعتقد اني عبرت الخط عندما طلبت منك استعارة المفك