ويكيبيديا

    "عجوز" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ihtiyar
        
    • eski
        
    • yaşlısın
        
    • yaşlandım
        
    • yaşIı
        
    • moruk
        
    • yaşlı adam
        
    • ihtiyarın
        
    • ihtiyarla
        
    • ihtiyara
        
    • bir yaşlı
        
    • yasli
        
    • yaşlı bir
        
    • yaşlıyım
        
    • kocakarı
        
    Ben sadece ihtiyar bir kadındım ve başka kimse de yoktu. Open Subtitles وانا مجرد امرأة عجوز ولم يكن هناك اى احد فى الجوار
    Koca ağızlı deli ihtiyar. Ona doğru davranması gerektiğini söylemeye çalıştım. Open Subtitles إنه كان ثرثاراً ، عجوز خرف، أخبرته ألاّ يتسبب بتلكَ البلبلة.
    Bu sefer, ihtiyar bir adam yerine bir kadın olacağına seviniyorum. Open Subtitles أنا سعيدة أنها امرأة هذه المرة بدلاً من رجل عجوز متعرق
    Büyükannemin Avustralya'daki eski bir arkadaşı hakkında bir öykü anlattı. Open Subtitles وقد حدثني عن سيدة عجوز ودودة قريبة جدتي في أستراليا
    Girmene izin veremem, çünkü bok kadar yaşlısın. Bu kulüp için. Open Subtitles لا استطيع السماح لك بالدخول لأنكِ عجوز بالتسبة لهذا النادي
    Ahh, yaşlandım artık, çok yoruldum hurda yığını olmayı bekliyorum. Böyle konuşma. Open Subtitles انا امراة عجوز ومتعبه مستعدة للموت وحسب لاتتحدثي هكذا
    Bu, yaşIı adamın doğum gününde giymek için fazla mı hafifmeşrep kaçar? Open Subtitles أليس هذا وقح جدا لأن أردتيه فى حفله عيد ميلاد رجل عجوز
    Bana ihanet etmeye çalışan ihtiyar bir kadından çaldığım bir şey. Open Subtitles إنه مجرد قطعة قصدير سرقتها من سيدة عجوز حاولت العبث معي
    Her şey, en iyi yıllarının geride kaldığını düşünen ihtiyar bir adamla başladı. Open Subtitles تبدأ القصه برجل عجوز يشعر بان افضل سنين حياته قد رحلت بلا عوده
    Dadı, akıllı bir ihtiyar ve saygısını kazanmak istediğim birkaç nadir kişiden biri. Open Subtitles لم أسمع شيئاً أكثر صدقاً من هذا إن مامي عجوز ذكية وواحدة من القلائل الذين أتمنى أن أحظي باحترامهم
    Planın bir parçası buydu: Anlayışlı bir ihtiyar. Open Subtitles لقد كان هذا جزءا من التخطيط هناك رجل عجوز متعاطف
    Stavros! Ben ihtiyar bir kadınım, beni korkutamazsın. Open Subtitles ستافروس, أنا امرأة عجوز و أنت لا تستطيع أن تخيفني
    Belkide deniz fenerine bakarak onu, garajın çatısıdaki ihtiyar halan olarak gören sensindir. Open Subtitles ربما كنت ترى منارة وتعتقد أنك ترى سيدة عجوز على سطح الجراج
    Cüppeme itibar etmeyip tuhaf bir ihtiyar olduğumu düşünebilirsiniz. Open Subtitles قد تظنوني أني رجل دين عجوز غريب الاطوار،ولست كثير المفخرة بثوبي
    Eh, eski bir askerden bir ipucu isterseniz, şu anda bu adanın gelinebilecek en sağlıklı yer olduğunu söyleyemem size. Open Subtitles اذن خذها نصيحة من بحّار عجوز قديم, ما كنت اقول ان هذه الجزيرة هى افضل مكان صحى فى هذه الأيام
    Çok yaşlısın. Aptal gibi bir şey misin? Open Subtitles أنت عجوز هل أنت غبيء أو شيء من هذا القبيل؟
    Çünkü çok fazlalar. Ve onlarla savaşmak için artık yaşlandım Open Subtitles لأن هناك الكثير منهم هنا ولأنى أصبحت عجوز على مواجهتهم بمفردى.
    Artık yaşIı bir hizmetçi olmakta utanılacak bir şey olmadığını kabullenmem gerek. Open Subtitles على أن أبدأ بإخبار نفسي أن لا عيب بأن أصبح عذراء عجوز
    Sonra öldüğünde mirasından faydalanmak için ona şevkatli davranırken her gün biraz daha hasta olmasını sağladığım zengin bir moruk bulurdum. Open Subtitles ثم اجد شخص عجوز غنيّ واصبح ممرض له اساعده على أن يزداد مرضاً كل يوم وبينما اعامله بكل لطف
    yaşlı adam sırtına güneş losyonu sürdürdü ve sadece akide şekeri verdi. Open Subtitles رجل عجوز جعلني أضع واقي الشمس على ظهره وكل ماحصلت عليه حلوى
    O sadece, o koltukta uzun süredir oturan huysuz ihtiyarın biri. Open Subtitles إنه مجرد رجل عجوز غاضب جلس علي المكتب طويلاً جداً
    Ama bütün dünya birbirini havaya uçururken hapiste tek başına oturan bir ihtiyarla neden ilgilensinler? Open Subtitles و لكني لا أعلم لماذا يهتمان برجا عجوز كهذا معتقل في السجن بينما بقية العالم يمزق بعضه البعض
    Bak şu ihtiyara... yaşlı bir maymun gibi... Open Subtitles انظر لذلك الرجل العجوز إنه يبدو كقرد عجوز
    Parlak bir yaşlı kadındı. Gayet aklı başında. Hiçbir medikal sorunu yoktu. TED كانت سيدة عجوز ذكية متألقة. عاقلة تماما.ولم يكن لديها أي مشاكل طبية.
    Tasarimlar, bu yilin baslarinda hizmete girmeden once 150 yasli insan ve aileleriyle rafine edildi ve gelistirildi. TED التصاميم طورت وصقلت مع 150 عجوز وعائلاتهم وذلك قبل أطلاق المشروع في وقت سابق من هذا العام
    Şimdi 75 yaşında ve oldukça güzel yaşlı bir bayan. Open Subtitles إنها بعمر الـ 75 الآن لكنها سيدة عجوز جميلة تماما
    - Ah, iğneleme beni. yaşlıyım ben. - Bir canavara dönüşmeni izledim. Open Subtitles آه ، لا تسخرون مني.أنا عجوز جداً لقد رأيتك تتحول إلى وحش
    Bileklerim, kocakarı bileklerine döndü! Open Subtitles تحصّل على أقدام كأنك امرأه عجوز .. مثل عجوز..

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد