Bu öğleden sonra Paris'te olmak zorundayım. Yarın trenle döneceğim. | Open Subtitles | يجب أن أكون في باريس عصر اليوم سأعود بالقطار غدا |
Birşey söyleme. Bizi her öğleden sonra saat 4.00 de izleyebilirsin. | Open Subtitles | ستقول أي شيء ، ويمكنكم مشاهدتنا كل عصر في الساعة الرابعة |
Evlât kuş gibi uçmayı öğrensen iyi olur, çünkü dinozorlar çağı bitti. | Open Subtitles | لأنه يا فتى عليك التعلم سريعاً، لأن عصر الديناصورات قد ولّى للأبد |
Nesnelerin interneti 2020 yılı için tahmin edilen 25-30 milyar cihaz bağlantısıyla hiper bağlantı çağının müjdesini vermektedir. | TED | تكنولوجيا أنترنيت الأشياء تنذر بقدوم عصر جديد للتواصل بامتياز بـ 25 إلى 30 مليار جهاز متصل بحلول عام 2020. |
- Geçtiğimiz çarşamba öğlen saatlerinde gördüğü. | Open Subtitles | التي رأتها في الحديقة عصر الأربعاء الماضي |
Edo dönemi boyunca sarayın duvarlarında birçok baskı asılıydı. | TED | علقت العديد من المطبوعات في القصر أثناء عصر الإيدو. |
Bir buz devri bin yıllık bir dağ oluşturmuş burada. | Open Subtitles | أنا أعتقد أنها متوافقة مع طبيعته الهادئة عصر جليدى هنا |
Bu olayla, Amerikan Yerlileri tarihinde yeni bir dönem başladı. | TED | مع هذه الواقعة، بدأ عصر جديد في تاريخ السكان الأمريكيين، |
- Bu öğleden sonra yola çıkıyorum. - Annem hemen yola çıkmanı istiyor. | Open Subtitles | ــ لكنني سوف أغادر عصر اليوم ــ لا، ماما تريدك أن تغادر حالاً |
Bay Heywood, art niyetle planlayarak, bir kavgaya girişiyor, o öğleden sonra. | Open Subtitles | السّيد هيوود، بكلا الحقد والتدبير ذهب باحثاً عن القتال عصر ذلك اليوم |
öğleden sonra için Virginia'yı çağırdınız mı diye merak ettim, ben çağırmadım da. | Open Subtitles | أتساءل ما إذا كنت قد دعوت فيرجينيا عصر اليوم، لأنّني لم أقم بذلك. |
NT: Yeni bir çağın şafağındayız , elektriğin çağı. | TED | نيكولا تيسلا: نحن على أعتاب عصر جديد، عصر الكهرباء. |
Bana göre bu bilgi çağı değil; ağ tabanlı zeka çağı. | TED | بالنسبة لي ، هذا العصر ليس عصر المعلومات، إنه عصر الذكاء الشبكي. |
Sonuç olarak derin öğrenme yapay zekâ keşif çağının temeli oldu ve bunun öncüsü ABD. | TED | إذن أصبح التعلم العميق الأساس في عصر اكتشاف الذكاء الاصطناعي، وتقوده الولايات المتحدة. |
Bu öğlen büyük bir kahramanlık yapmışsın, kızım anlattı. | Open Subtitles | كنت بطلا كبيرا عصر اليوم كما اخبرتني ابنتي |
Bir tarih bilimci olarak tepkim şu: Eğer bu, gerçeklik-sonrası dönemse, gerçeklik dönemi ne zamandı ki? | TED | رد فعل الأساسي كمؤرخ هو: إذا كان هذا هو عصر ما بعد الحقيقة، متى بحق الجحيم كان عصر الحقيقة؟ |
Altına Hücum devri soygunlarından kayıp altın ile alakalı bir hikaye duyduk ve oraya çıkmaya karar verdik. | TED | لقد سمعنا عن قصة الذهب الضائع في عصر الاندفاع نحو سرقة الذهب وأردنا الذهاب إلى هناك |
Açıkça görülüyor ki, insanların hüküm sürdüğü dönem acı bir sona yaklaşıyor. | Open Subtitles | و يتضح في هذا الوقت أن عصر هيمنة البشر أمام نهايتها المريرة |
Şimdi düşünürseniz, GPS ve radar dan önceki dönemde bu gerçekten zor bir problem. | TED | والآن إن فكرتم بها ففي عصر ما قبل الجي بي إس كانت تلك معضلة كبيرة |
Jura dev hayvanların çağıydı. | Open Subtitles | كان العصر الجوراسي عصر الحيوانات العملاقة |
Bir Rönesans adamı veya kadını olmak, sadece Rönesans döneminde mümkündü. | TED | وكونك رجل او امرأة من عصر النهضة، هذا الأمر لم يكن ممكناً الإ في عصر النهضة. |
Aslında o reklamla Ad Age reklam ödülü kazandık. | Open Subtitles | لقد فزنا بجائزة عصر الإعلان على هذه النقطة0 |
Fakat artık uygulama çağındayız, burada önemli olan işi yapmak, ürün kalitesi, hız ve veri. | TED | ولكننا الآن في عصر التنفيذ، حيث مايهم حقاً هو الأداء وجودة المنتج والسرعة والبيانات. |
Böylece Kraliçenin mührü ile dünyayı yeni bir ilerleme ve keşif çağına sürükleyebilirim. | Open Subtitles | بأذن الملكة، أنا يمكن أن أقود العالم إلى عصر جديد من التقدم والاكتشافات |
Bir devrin kapanışı kutlaması için burada olman bile yeter. | Open Subtitles | حقيقة أنك هنا لأجل الاحتفال بإنتهاء عصر ذلك يكفي |
Benim gibi "Ölüm Taciri" olanlar için bu bir dönemin bitişini haber veriyordu. | Open Subtitles | لهولاء الذين يشبهوني عملاء الموت فهذه العلامات هي نهاية عصر |