ويكيبيديا

    "فراغ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • boş
        
    • boşluk
        
    • boşluğu
        
    • yer
        
    • boşuna
        
    • müsait
        
    • bomboş
        
    • boşlukta
        
    • boşluktan
        
    • boşluğunu
        
    • boşluğunda
        
    • yere
        
    • Vakum
        
    Programının bu kadar boş zamana elverişli olması çok iyi. Open Subtitles أنا سعيدة لأن جدول أعمالك يترك لك وقت فراغ كبير
    Dostum, bir an boş kalsa hemen birini bulur o. Open Subtitles أيها الرجل عندما يكون لديها دقيقة فراغ تَختطفُ أي شخص
    boş zaman diye bir şeyi unut. Ya da özel hayat falan. Open Subtitles أعني، انسَ أمر أيّ وقت فراغ أو أيّ حياة خاصّة بكَ، صدقاً
    İçinde bir boşluk hissiyle, kasvetli ve yalnız yaşamına dönecekti. Open Subtitles وستتركه وحده فى فراغ كبير ليعود إلى الكآبة والوحدة الدائمة
    Bundan üç yıl sonra onu tekrar düşündüğünde içinde bir boşluk hissedeceksin. Open Subtitles نعم بعد ثلاثة أعوام من الان عندما تتذكره سيكون هناك فراغ كبير
    Cronus ve Apophis'in ölümleri diğer Düzen Efendileri'nin sömürebileceği bir güç boşluğu oluşturdu. Open Subtitles موت أبوفيس كرونوس خلق فراغ في السلطة حكام النظام الآخرون يحاولون استغلال الموقف
    Cezamı çektiğim süre boyunca bira, sigara ve boş vakit istiyorum. Open Subtitles أريد جعّة, و سيجار و وقت فراغ حتى أنتهي من عقوبتي.
    Artık çift vardiya yok, bu yüzden daha boş zamanım var Open Subtitles لا مزيد من ضعف الدوام لذلك حصلت على وقت فراغ أكبر
    Günleri titizlikle planlanmıştı ve tüm boş zamanları Büyük Lider'i onurlandırmaya adanmıştı. TED وكانت ايامهم مخططة بشكل دقيق وان كان لديهم اوقات فراغ كانت مكرسة لإجلال واحترام قائدهم العظيم.
    boş zaman faaliyetlerinin, boş zaman faaliyetlerinin yapılmaması gereken zamanlarda yapıldığı bir yer. TED مكان تحدث فيه نشاطات أوقات الفراغ في وقت ليس وقت فراغ فعليًا .
    İlki, doğal olarak dünyanın boş zamanı ve yetenekleri. TED الأول بالتأكيد هو وقت فراغ العالم ومواهبه.
    Biraz boş zaman bulur bulmaz ben de bir kız çocuğu istiyorum. Open Subtitles عندما يكون لدي وقت فراغ أريد أن يكون لدي ابنة أيضًا.
    Bunu yapmaya mecbur değildim ama ufacık bir çocuktun, baban yoktu, umutsuzdun ve kalbinde koca bir boşluk vardı. Open Subtitles لم أكن مرغماً على ذلك لكنّك كنت طفلا يتيماً بلا أب ، بلا أمل و فراغ كبير في قلبك
    boşluk. Diğer resmi 240 milisaniye boyunca göster. TED فراغ و استمر كذلك , حتى يضغط المتابع على الأزرار و يقول
    O alanı eşit parçalara bölmek istiyomuşum, ama hiç boşluk kalmadan. TED وأريد أن أغطيه بقطع متساوية بدون ترك فراغ
    Programımda bir boşluk oldu güzel karımla yemek yeriz dedim. Open Subtitles حصلت على وقت فراغ بجدول .. اعمالي و فكرت في أن تناولت الغداء مع زوجتى الجميلة ستكون دلالة طيبة
    Hayat büyük bir boşluk.Her zaman öyle oldu ve öyle olacak. Open Subtitles الحياة مجرّد فراغ كبير. لطالما كانت و ستكون كذلك دائماً.
    Sayın avukat, tüm bahislerin kapandığı ahlaktan yoksun bir boşluğu... Open Subtitles المستشار، أنت تَشتغلُ الآن في فراغ خالي مِنْ المبادىء الأخلاقية
    Hakikat var ve gerçek var. Tam ortalarında da küçük bir yer var. TED لدينا الصدق والكذب هناك فراغ بسيط. الحافة، التي في المنتصف.
    Sana boşuna Kurnaz Balkan demiyorlar. Open Subtitles أستطيع أن أرى لما هم يدعونك بثعلب البلقان ليس هذا من فراغ , أليس كذلك؟
    Garip bir günahkarın itiraflarını dinlemek için müsait misiniz, peder? Open Subtitles هل لديك فراغ يا أبتِ لسماع اعتراف عبد فقير ؟
    Parkta, bomboş bir öğleden sonra. Open Subtitles انها مجرد فترة فراغ بالعصر في الحديقة
    Ve tüm bunların gerçekte en korkunç yanı, aşırı avlanmai kirlilik ve iklim değişikliği, bunlardan hiç biri bir boşlukta olmuyor TED والشيء المخيف حقا عن هذا كله الإفراط في الصيد, والتلوث , وتغير المناخ هو أن تلك الاشياء لاتحدث في فراغ
    Ama bir boşluktan ibarettim hayatı, alanı ve havayı boşa harcayan. Open Subtitles لكنني كُنت مُجرد فراغ إضاعة في الحياة والمساحة والهواء
    Sence Britanya İmparatorluğu yönetimi devralıp güç boşluğunu dolduracak mı? Open Subtitles الامبراطورية البريطانية سوف تتولى السيطرة وتملا فراغ السلطة
    Ya uzay boşluğunda ölün ya da şiirimi nasıl bulduğunuzu söyleyin. Open Subtitles إما أن تموتوا فى فراغ الفضاء أو تخبرونى عن رأيكم فى شعرى
    Nasıl demiştiniz? Bu, estiği hiçbir yere iyilik getirmeyen, kötü bir rüzgar. Open Subtitles كما تقولون, انها رياح سيئة تلك التى تهب على فراغ
    Sen ve karanlık birbirinizden ayrısınız çünkü karanlık bir hiçliğin parçası, bir Vakum. Open Subtitles أنت والظلام تتميزان عن بعضكما لأن الظلامَ هو غياب شيء هو عبارة عن فراغ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد