Belki de yalnızca karısını kaybetmiş bir adamdır seninle yeniden başlamak istiyordur. | Open Subtitles | ربما يكون مجرد رجل فقد زوجته ويريد أن يبدأ من جديد معكِ |
Sadece son 3 yıl içinde, 12.000'den fazla mülteci hayatını kaybetti. | TED | خلال الثلاث سنوات الماضية فقط، فقد أكثر من 12000 لاجئ حياته. |
Diğer taraftan ise benim benlik tanımım güvenilirliğinden koskoca bir parça kaybetti. | TED | ولكن من جهة أخرى، تعريفي لذاتي فقد للتو جزء كبير من مصداقيته. |
Yaklaşan sakallı adamlardan ya da arabaya binmekten aşırı biçimde korkmaktadırlar. | TED | فقد تفزع من الاقتراب من رجل ملتحي أو من ركوب السيارات. |
Yani çıkarımlar yaptık, tahminler yaptık, ve şimdi hareket üretmeliyiz. | TED | لذلك فقد وضعنا استدلالات، وقمنا بالتنبؤات، والآن علينا توليد الحركة. |
Koca Al, babasına para yollardı Cleveland'daki Gazi İşleri hastahanesinde gitgide aklını kaybeden bir Vietnam gazisi olan babasına. | Open Subtitles | لقد كان آل يرسل امواله الى والده الطبيب البيطرى الفيتنامى الذى فقد عقله في مستشفى في اى في كليفيلند |
Şimdi ,bu iyi bir fikirdi. Hızlıca ilk örneğini yapmak için harekete geçtik. | TED | و الان فقد كانت تلك فكرة جيدة، و انتقلنا الى مرحلة النموذج السريع. |
Bazı ana tüylerini kaybetmiş. Ama merak etme, tekrar çıkar. | Open Subtitles | لقد فقد بعض الريش ولكن لا تقلقى سينمو مرة أخرى |
O güvenini kaybetmiş. Senden onu tekrar yerine koymanı beklediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لقد فقد ثقته بنفسه، لقد أرادك أن تعيد له بعض منها |
Erkek arkadaın işsiz. İşini kaybetmiş. Birkaç gün önce kovulmuş. | Open Subtitles | صديقكِ أصبح عاطلاً، فقد وظيفته لقد تم فصله قبل أيام |
Elimizde o gayet açık yazı varken bile Sadece ümidi yeni baştan tanımladık. | TED | حتى مع وجود تلك الورقة الواضحه في ايدينا فقد ظلينا نعيد تعريفنا للأمل |
bu aşamada, bir şirket kurmaya ve bunu daha ileri götürmeye karar verdik çünkü belli ki bu Sadece basit bir tıknaz iki ayaklı. | TED | الآن ، في هذه المرحلة ، فقد قررنا إنشاء شركة وتطوير هذا أكثر لأنه من الواضح أن هذا كان مجرد جسم قصير ذو قدمين. |
bir tasarima odaklanarak belki Sadece tek bir urune ufak adimlarla iyilestirmeler yapiyordum ve fazla bir etkim olmuyordu. | TED | من خلال التركيز على تصميم واحد وربما منتج واحد, فقد كنت أفكر بشكل متدرج ولم أكن ذو تأثير كبير |
Sonunda, bir diğer birey, arkasını dönerek oturdu ve sonra katılımını iptal etti, bu sebeple tanınmasın diye görüntüyü mozaiklemem gerekti . | TED | وأخيراً، شخص آخر جلس للتصوير من الظهر ثم بعد ذلك ألغى مشاركته، لذا فقد أضطررت لتمويه صورته كي لا يتم التعرف عليه. |
ve bu beni, değişimle baş edebilir, hatta değişimi kucaklayabilir biri yaptı. Gerçi hâlâ çok inatçı olduğum da söyleniyor. | TED | وهذا جعلني قادرة على مواجهة التغيير، بل الترحيب في النهاية بالتغيير، ومع ذلك فقد أخبرت بأني ما زلت صعبة المراس. |
Karısını kaybeden bir adama hayatının en kötü dönemini nasıl sorarsın? | Open Subtitles | كيف يمكنني سؤال رجل فقد زوجته عن اصعب فترة في حياته |
Nüfusun büyük çoğunluğu için sağlık hizmetlerine erişimi büyük çapta arttırdılar. | TED | فقد نجحوا في زيادة فرص الحصول على رعاية صحية لأغلبية الشعب. |
Kol saati fikrini aldım ve onu müziksel notalara çevirdim. | TED | فقد أخذتُ فكرة ساعة اليد، وحوَّلتها إلى هذه المقطوعة الموسيقية، |
Ama bunu gördüğümde gerçekten hayran kaldım, çünkü canlı gibi görünüyordu. | TED | لكننى انبهرت حقا عند رؤية هذا، فقد بدا سلوكها وكأنها حية. |
Ama ben de oldukça gerilmiştim. çünkü bunu yapacak olan bendim. | TED | أما أنا فقد بدأت أتوتر، لأنني الشخص الذي سيعمل على الأمر. |
ben rahatım zaten. Geçen hafta postallarımı kendi başıma giyip bağladım. | Open Subtitles | انا اسيطر علي الامور فقد عقدت رباط حذائي بمفردي الاسبوع الماضي |
Ama koru körüne atlayıp her şeyin iyi olacağını düşünenen çok iyimser bir penguenseniz, yere vardığınızda kendinizi param parça görebilirsiniz. | TED | لكن لو كنت بطريقاً شديد التفاؤل يقفز فقط وعيناه مغمضتان على أمل الأفضل، فقد تجد نفسك في ورطة عندما تصطدم بالأرض. |
Haksızsa, ölen kadına birkaç gün yetecek kadar ümit verdim demektir. | Open Subtitles | و إن كان مخطئاً فقد أعطيت امرأة تحتضر يومين من الأمل |
Ona söyledim doktor, fakat telefon numaranızı kaybettiğini ve acil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرته بذلك، ولكنه قال بأنه قد فقد رقمك وأنها مسألة عاجلة. |