İki kurbanın kanında da uyuşturucu bulunmamış. | Open Subtitles | لايوجد أثر للمخدرات في دم الضحية |
Eric'in kanında da boru otu var demek. | Open Subtitles | -عشبة (الجيمسون) في دم (إيريك ) |
Löseminin genetik işaretleyicileri zaten Kerri'nin kanında. | Open Subtitles | الجيناتالمسببةللوكيميا.. موجوده في دم كيري |
Bu Grady'nin kanında bulunan aynı ilaç. Vay. Demek Brenner Grady'i zehirledi. | Open Subtitles | نفس الدواء الذي وجدناه في دم غريدي أذن برينير كان يقوم بتسميم غريدي أجل |
Rex'in kanındaki anormallik yüzünden polis Rex'i zehirlediğimi düşünmeye başladı. | Open Subtitles | لذا بسبب الأشياء الشاذه في دم ريكس بدأت الشرطة تتساءل اذا كنت قد سممت ريكس |
Şerif Handell'in kanındaki kortizol hayatımda hiç görmediğim kadar yüksekti. | Open Subtitles | معدلات الكورتيزول في دم الشريف هانديل كانت أعلى بخمس مرات من أعلى قيمة رأيتها |
Nadine'in kanında yüksek dozda Seconal varmış. | Open Subtitles | ان في دم نادين سيكونال ذو تركيز عالي |
Tahmin etmem gerekirse Bay Callahan'ın kanına düşürüldüğünü ve lensleri kırıp flaşın arıza yapmasına sebep olduğunu söylerim. | Open Subtitles | ان كان علي ان احزر كنت لأقول بانها وقعت في دم سيد كالهان متسبب بكسر العدسة وتعطيل ضوء الكامرة |
Bildiğim her şeyi denedim. Yeğenimizin kanında bulunan.. güç de buna dahil. | Open Subtitles | جرّبت كلّ ما أعلمه بما يشمل القوّة الكامنة في دم ابنة أخينا. |
Bilmek istediğim, Valenti'nin kanında yeteri kadar demir varsa... elektrik iletilir. | Open Subtitles | أريد معرفة إذا كان هناك كمية حديد كافية في دم (فالينتي) لنقل الكهرباء |
Bu Jim'in, benim ve Daphne'nin kanında bulduğumuz anormal kromozomla aynı.... | Open Subtitles | إنها نفس الكروموسوم الشاذة التي وجدناها.. في دم (جيمي) ودمي ودم (دافني).. |
Audrey'nin kanında herhangi bir patojen belirtisi yok. | Open Subtitles | لاوجود للمرض في دم اودري |
Asteğmen Tate'in kanındaki alkol oranı 0.11. | Open Subtitles | مستوى الكحول في دم حامل الراية تايت هو 0.11 |
Bay Fuller'in kanındaki alkol seviyesi, yasal sınırın altındaydı. | Open Subtitles | "(نسبة الكحول في دم السيد (فولر" "كانت أقل من الحد القانوني" |
Vogel'in kanında programlanabilir DNA'larla birleşmiş Myklon Red izleri buldum. | Open Subtitles | "لقد وجدنا غاز الميكلون الأحمر في دم "فوجل مدمجاً مع الحامض النووي المبرمج |
Bu doğru Laura. Aldığımız haberlere göre Hawkins'in kanında alkole rastlandı. | Open Subtitles | هذا صحيح يا (لورا)، حسب التقارير كانت هناك نسبة كحول في دم (هاوكينز) |
Rachel Turner'ın kanına batırılan folyo aracılığıyla. | Open Subtitles | البصمة تم لصقها على السكين من خلال قطعة من الفويل التي تم غرزها في دم "راتشيل ترنر" |