ويكيبيديا

    "في هذا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bu
        
    • O
        
    • için
        
    • böyle bir
        
    • Şu
        
    • bunu
        
    • bunun
        
    • buna
        
    • burada
        
    • bunda
        
    • içinde
        
    • bununla
        
    • dünyada
        
    bu projede çalışan üç kilit isim var, Philip DeCamp, Rony Kubat ve Brandon Roy, burada resimde görüyorsunuz. TED ثلاث من الأشخاص الأساسيين في هذا المشروع، فيليب دي كامب، روني كوبات، و براندون روي هم في الصورة الان
    bu, sadece bu ülkede 4 milyar saatin boşa gitmesi demek. TED ان هذه ال4 مليارات ساعة التي تهدر في هذا البلد فحسب
    Yani, bence endüstrideki çoğu kişi bu konu ile iyi geçinmemiz gerektiğini anladı. TED اعني,اظن ان معظم الاشخاص في الصناعة يفهمون انه يجب علينا الخوض في هذا
    Üniversite ikinci sınıfın sonunda O mahalleye taşındım ve gelecek altı yılı genç insanların olgunlaşırken nelerle karşılaştıklarını anlamaya çalışarak geçirdim. TED ومع نهاية سنتي الثانية، انتقلت للسكن في هذا الحي وقضيت الست سنوات التي تلت أحاول فهم ما يواجهه الشباب عند بلوغهم.
    Yemek atıklarımı iç bir malzemeye dönüstürmek için bunların içine koydum. ki böylece saklayabiliyor ve sonra gübre haline getirilebiliyorum. TED أضع مخلفات الطعام في هذا المجفف، الذي يحول الطعام إلي مادة داخلية، أستطيع تخزينها ثم أحولها لسماد في وقت لاحق.
    bu işaret İndus yazısında, en çok tekrar eden işaret. Ne var ki sadece bu metinde peş peşe kullanılmış. TED هذه العلامة هي العلامة الأكثر شيوعا التي تحدث في النص الاندوسي، وانها الوحيدة في هذا النص انه تظهر كزوج مضاعف.
    Ve biz bir şeyi okunaksız hale getirdik. Ve bu yarattığımız dünyada gerçekten neler olup bittiğini tamamen kaybettik. TED نحن نقدم شيئاً .. غير مقروء .. لقد فقدنا ادراكنا لما يجري في هذا العالم الذي يدور من حولنا
    Ve tabiki , nasıl şifrenin nasıl yazılcağını bilmeyip bu konuda yardım aldığımdan beri. İki lisans öğrencim vardı TED وبالطبع بما أنني لا أعرف كيف أكتب البرامج,حصلت على مساعدة في هذا المجال ساعدني اثنان من طلبة الدراسات العليا
    Bence dünyanın bu bölümündeki kadınlar insanların yerel ve bölgesel olarak birbirine bağlanması için kültürü önemli bir etken olarak görüyorlar. TED وأعتقد أن المرأة في هذا الجزء من العالم أدركت أن الثقافة هي عنصر مهم لربط الناس على حد سواء محليا وإقليميا.
    çünkü beyinlerinizin bu konuya odaklanmasını istiyorum. bu bir dişli çark. TED لأني أريد أن أقحم عقولكم في هذا الأمر. هذه عجلة مسننة.
    bu bağlamda, fiziğin kanunları karanlık enerji miktarını gösteren sayıyı açıklayamaz, çünkü aslında tek bir sayı yok, pek çok sayı var. TED في هذا السياق قوانين الفيزياء لا تستطيع تفسير رقم واحد من الطاقة المظلمة لأنه لا يوجد رقم واحد هناك العديد من الارقام
    bu konuda şaşırtıcı olan, bir karınca sadece bir yıl yaşar. TED والشيء المدهش في هذا هو أن النملة تعيش فقط لسنة واحدة.
    Ve eğer bu organize etme pozisyonundaki bazı topluluk üyeleri her felaketten sonra, her alanda bulunuyorsa bu araçlar da mevcut bulunmalı. TED وإذا كان احد أعضاء المجتمع في هذا الموقف التنظيمي في كل منطقة بعد كل كارثة، فإن هذه الادوات يجب ان تكون موجودة.
    bu çerçeve günümüzde önemlidir, bu karmaşada, belirsiz bir yerde, sanatçıların ve tasarımcıların bize öğretecek çok şeyleri olduğuna inanıyorum. TED و هذا الإطار مهم جدا اليوم ، في هذا التعقيد، مساحة غامضة، والفنانين والمصممين لديهم الكثير ليعلمونا، على ما أعتقد.
    bu projeyle ilgili en ilginç şey ise Beau ve bizim bunun işe yarayıp yaramayacağına dair hiçbir fikrimiz olmamasıydı. TED ما كان مثيرا حقاً في هذا المشروع هو أننا، وبو، لم تكن لديه أي فكرة عما إذا كان هذا سيعمل.
    Ben O dünyada yaşamak istiyorum ve bu tartışmayı hayata geçirmek istiyorum. TED أريد أن أحيا في هذا العالم، وأريد أن نتناقش عن هذا الأمر.
    Ben O kadar narin değilim. Ben gerçekten bu alana girdiğimden beri kirliyim. Fakat bu bizim dilimizi yaralıyor. TED حالياً، أنا لستُ حساساً وقد أصبحتُ بالفعل قذراً بعد قضائي يوماً واحدأ في هذا الوسط، حقأ إنه وصف مُدمر.
    böyle bir durumda tek ve yalnız olduğumu düşünerek yanılmıştım. TED كنت مخطئة في تفكيري أنني فريدة ووحيدة في هذا الوضع.
    Matt Mills: Şimdi, muhteşem olan şey Şu ki burada bir kandırmaca yok. TED مات ميلز: الآن ، الجيد في هذا ، أنه لا توجد أية خدع.
    bunu ben planlıyorum ve yolda uyuşmuş birine ihtiyacım yok. Open Subtitles سنشترك في هذا معا أنا لست بحاجة لرئيس جاستور يتزعمنا
    Burası, bizim, özelliklede Diyaspora'daki Afrikalıları... ...buna yatırım yapmaya yönlendirmemiz gereken yer. TED علينا حشد الأفارقة ، وخصوصا في الشتات ، للاستثمار في هذا المجال.
    Chicago ve New Orleans'ın sağlık birimlerinin bunda büyük bir katkısı var. TED إدارات شيكاغو و نيو أورليانز الصحية، لديهم دور كبير جداً في هذا.
    Neden olmasın? bu çoklu görevler dünyası içinde Kendi tekli görev noktanızı bulun. TED لِم لا ؟ إذاَ أوجد منطقة مهمتك الأحادية في هذا العالَم المتعدد المهام
    Acaba bununla ne bok yiyeceğimiz hakkında fikrin var mı? Open Subtitles هل لديك فكرة لأين نقلع ونهبط في هذا الأمر ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد