ويكيبيديا

    "لديَّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Benim
        
    • buldum
        
    • elimde
        
    • bende
        
    • tane
        
    • aldım
        
    • sahibim
        
    • vardı
        
    • Başka
        
    • hiçbir
        
    • bunun için
        
    Toplumumdaki çoğu insan gibi, Benim de depresyonun zayıflık, karakter kusuru olduğuna dair inancım vardı. TED وكمعظم الناس فى مجتمعي، كان لديَّ اعتقادٌ خاطئٌ بأنَّ الاكتئابَ علامةٌ على الضّعف، ضعفٌ في الشخصيّة.
    Daha iyi bir fikrim var. Bölüşelim. Haftanın tek günleri Benim. Open Subtitles لديَّ فكرة أفضل، أن تأتي أنت في الأيام الفـردية وأنا في الزوجـية.
    Ne vazgeçmesi, yapacağım daha iyi bir büyü buldum. Open Subtitles انا لست فقط لن أتوقف, بل لديَّ واحدة أفضل سأفعلها.
    Sipariş fişleri elimde. İki düzine ütü. Yedi sayı fark atarım. Open Subtitles لديَّ القسائم، دزينتان من أجهزة الكوي، ذلك يجعلني متقدم بفارق 7
    Sende bileziği çıkarmamı sağlayacak şey bende ise teslim edilmesi gereken paketlerin var. Open Subtitles أنت لديك ما أحتاجه لنزع السوار وأنا لديَّ الطردان اللذان تحتاج أن أوصلهما
    Lütfen, üç tane çocuğum var. Kocam iki gündür kusup duruyor. Open Subtitles رجاءً، لديَّ ثلاثَة أطفال و زوجي ما زالَ يَستَفرِغ مِن يومين
    Biraz endişeliydim ama şimdiden kitaplarımı ve ödevlerimi aldım. Open Subtitles لقد كنت قلقة , ولكنني بالفعل لديَّ كتب وواجبات
    Günlük... gibi bir şey, tamam mı? Şimdi hayallerimin kızının günlüğünün anahtarına sahibim. Open Subtitles لديَّ المفتاح لمفكّرة فتاة أحلامي اليومية
    Elektrikli kulelere çarptım ve Benim yıldız kartım silindi Open Subtitles لقد أصطدمت بأبراج الكهرباء و خرائط النجوم التي لديَّ قد مُحيت
    Adım yanlış olabilir ama doğru adam Benim. Open Subtitles كلا، لم يكن لديَّ الإسم الصحيح .ولكن أنا الرجل المنشود
    Benim gerçek bir hayatım var ve gerçekten acil durum olduğunda beni çağırırsan sevinirim. Open Subtitles لديَّ حياة حقيقية، وسأقدر حقاً إذا إتصلت بي في حالة طوارئ حقيقية
    Yaptığıma inanamıyorum çünkü Benim bir kız arkadaşım var. Open Subtitles لا يمكنني تصديق أنني فعلته لأن لديَّ صديقة حميمة.
    Bana söyleyecek bir şeyin olmadığını biliyorum, ama Benim söyleyecek bir çift lafım var. Open Subtitles أعرفُ أنهُ لا يوجَد لديكَ ما تقولَهُ لي لكني لديَّ ما أقولُهُ لَك
    Senden ona atılmış, tüm bağlantılarını içeren bir e-mail buldum kardeş. Open Subtitles على أي حال، لديَّ رسالة الكترونية منك إليه، كنا نتجسس على اتصالاتك لسنوات، يا صاح
    Çoktan bir alıcı buldum. Teslim edemezsem hayal kırıklığına uğrayacak. Open Subtitles لديَّ مشترٍ سلفاً، والذي سيخيب ظنّه إن لم أسلمها
    Bak ne diyeceğim? elimde orta boy bir pizza var. Bu şirketten olsun. Open Subtitles سأقول لك شيئاً ، لديَّ واحدة إضافية متوسطة الحجم ، خذها على حساب المحل
    Keşke olsaydı ama yok şu anda elimde çok hasta bir kaplan var. Onu kurtarmaya çalışmalıyım. Open Subtitles الآن لديَّ نمر مريض، سأحاول إنقاذه، ذلك كل مايهم
    bende para var, sende de içki. Bundan daha basit ne olabilir ki? Open Subtitles حسنٌ، أنا لديَّ مال وأنت لديك كحول أيمكنُ أن يكون أبسط من ذلك؟
    Cep numarası bende var. İşte mi diye arar mısın? Open Subtitles لديَّ رقم هاتفها الخلوي هل يُمكنكَ أن تتصل بمكان عملها؟
    Ben senin yaşındayken en az 30 tane ilişkim olmuştu. Open Subtitles عندما كنتُ في عمركِ كان لديَّ 30 خياراً على الأقل
    Ama en azından karşı çıkmanın verdiği hazzı aldım. Open Subtitles ولكن على أقل تقدير لديَّ ارتياح لمعْرفة أنني خَرجتُ متردداً
    Bu hapishane hakkında çok özel bilgilere sahibim. Open Subtitles لديَّ معرفة فريدة بمنشأة هذا السجن
    Bir saatim vardı, ben de şanslı bir kıza nefes aldırayım dedim. Open Subtitles لديَّ ساعة فراغ لذا فكرت في قضاء وقت لطيف مع فتاة
    Sanırım her şeyi yazdım. Bana söylemediğiniz Başka bir şey var mı? Open Subtitles أظن أن لديَّ كل شيء, هل تريدون يا شباب إخباري بشيء لم اسمعه بعد؟
    Senin bu büroya en iyi şekilde hizmet edeceğinden hiçbir şüphem yok. Open Subtitles ليس لديَّ شكٌ بأن هذا الفرع سيُدار بشكلٍ أفضل بوجودك على رأسه
    Şimdi, bunun için bir planım var, plan, sizlerin de dahil olduğu daha fazla insanın daha büyük ve daha iyi oyunlar oynamaya daha çok zaman ayırmasını ikna etmeyi gerektiriyor. TED الآن، أنا لديَّ خطة لذلك وتقتضي إقناع أناس أكثر بما فيهم جميع الحضور، لإمضاء وقت أكثر للعب ألعاب أكبر وأفضل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد