Bu yüzden bakterilerin plastik yeme süreci aslında doğal bir süreç. | TED | لذا فإن عملية أكل البكتيريا للبلاستيك هي عملية طبيعية في الواقع. |
Bu yüzden Walt Disney Pastoral senfoniye mitolojik bir ortam verdi. | Open Subtitles | لذا فإن و الت ديزني أعطي السيمفونية ، الريفية خلفية أسطورية |
yani enerji konusunda geleceğimiz kader değil seçim ve bu seçim fazlasıyla esnek. | TED | لذا فإن مستقبل الطاقة لدينا ليس قدراً بل اختياراً .وهذا الخيار مرن جداً |
Bu tip şeyleri Mars'tan biliyoruz zaten ama, bu kuyruklu yıldızın atmosferi yok yani kumda rüzgar dalgalanması gölgesi olması biraz zor. | TED | لقد شاهدنا ذلك من قبل على المريخ، لكن هذا المذنب لا يمتلك غلافًا جويًا؛ لذا فإن من الصعب تشكّل ظلال بفعل الرياح. |
O yüzden teşhis ve tedavi biraz uzun süreli olabilir. | Open Subtitles | لذا فإن آخر تشخيص و معالجة قد يكون إجراء طويل |
Böylece, inovatör ürünün satışından hiç para kazanmayacak. Ve tüm parayı, sağlık etki ödülünden kazanacak. | TED | لذا فإن المبتكر لن يجني أي أموال على الإطلاق على بيع المنتج، ولكن من شأنه أن يجعل كل أمواله من مكافآت التأثير الصحي. |
Ve kadınlarla birlikte çalışmak konusunda bir sorunun olmadığını biliyorum çünkü Dr. Brennan ile ortaksınız, Bu yüzden sorunun benimle olmalı. | Open Subtitles | كما اعرف بأن ليس لديك شيء ضد العمل مع النساء لأنك و الطبيبة برينان شركاء لذا فإن مشكلتك هي معي أنا |
Sanırım kurban son dakikada çekilmiş, Bu yüzden de gücün büyük bir kısmı kaybolmuş sadece önemsiz bir etki bırakmış. | Open Subtitles | أعتقد بأنه تم سحب الضحية بعيداً في اللحظة الأخيرة لذا فإن معظم القوة كانت قد ضاعت تاركة التأثير الأكثر ضعفاً |
Bu yüzden ilerde babasıyla bir görüşme yapma planım var. | Open Subtitles | لذا فإن لدي جدول لقاء مع والده في وقت لاحق |
Bu yüzden burada bütün bölmeler iletişim içindedir. | TED | لذا فإن هناك شبكة كاملة من هذه الدوائر. |
Işık, su yüzeyinin altına nüfuz etmez, Bu yüzden balinalar ve yunuslar gibi okyanus yaratıkları, ve hatta 800 balık türü ses ile iletişim kurarlar. | TED | لايخترق الضوء تحت سطح الماء، و لذا فإن مخلوقات المحيط كالحيتان و الدلافين و حتى 800 نوع من الأسماك تتواصل صوتياً. |
Bu yüzden benim diğer bir hedefim de bunu değiştirmek ve halkla yakın ilişki kurarak onları bu konuda eğitmek ve siz izleyicilerin bu konu hakkında konuşmasını sağlamak. | TED | لذا فإن جزءاً من مهمتي القضاء على هذا الجهل والقيام بالتفاعل مع المجتمع وتثقيفه وتحفيزكم للتحدث حيال الأمر. |
Üniversiteli çocuk yaz tatilinde yani bağışıklık sistemi biraz yalama olmuş. | Open Subtitles | فتى جامعى فى أجازة الربيع لذا فإن نظامه المناعى مرهق كثيرا |
yani hafızalarımızı geri kazanabilirsek onu yenmenin yolunu da bulabiliriz. | Open Subtitles | لذا فإن إستعدنا ذكرياتنا، لربما نكون عارفين مسبقًا لكيفية هزيمتها |
yani bir anda çıkagelmek pek iyi bir plan değildi. | Open Subtitles | لذا فإن ظهورك الغير متوقع لم يكن أفضل خطة لديك |
yani bu para benim için büyük bir değişim yapmıyor. | Open Subtitles | لذا فإن هذا المال لا يشكل فرقاً كبيراً بالنسبة لي |
yani, sert bir görünüş, şiddet tehdidi, diğer tutukluları uzakta tutar. | Open Subtitles | لذا فإن القشرة الشخنة تبرز تهديداً عنف، مما يبعد السجينات الآخريات |
O yüzden, bu mirası korumalı ve örnek olmalıyız. | TED | لذا فإن علينا حماية هذا الإرث وأن نكون مثالاً يُحتذى |
Sorun şu ki, çoğu zaman içki ve uyuşturucu yüzünden yarı deli oluyorlar O yüzden onların algıladıkları pek güvenilir olmuyor. | Open Subtitles | المشكلة أن أغلبهم يجن بإدمان الكحول و المخدرات لذا فإن ما يرونه لا يمكن الوثوق به |
Böylece, birlikte çalışan iki çene rahatlıkla büyük parçalar kopartır. | Open Subtitles | لذا فإن الفكين يعملان سويا وهي فعالة جدا في إستئصال قطع كبيرة من اللحم |
dolayısıyla şimdiki savaş metalaşma ile App Store arasında değil, App Store ile çeşitlendirilmiş içerik arasında olacak. | TED | لذا فإن المعركة الجديدة بدلًا من وجود سلع في مقابل متجر أبل، ستكون بين متجر التطبيقات والمحتوى عالي التميّز. |
Maalesef mahkemeler sığınma davalarıyla öyle dolu ki sizin davanız için en yakın tarih altı ay sonrası olacaktır. | Open Subtitles | لسوء الحظ، المحاكم لاتدعم قضايا اللجوء لذا فإن أقرب وقت للحصول على حكم سيكون 6 أشهر من الأن |
Sonuç olarak, çizgili kas dokusunda kanser oluşmadığı gibi, dışarıdan kanser de gelmiyor - bunun bir ipucu olduğunu düşündüm. | TED | لذا فإن حقيقة ان السرطان لا ينشأ من العضلات الهيكليه، ولا ينتشر إلى العضلات - فإن هناك أمراً ما هنا. |