Bu bir süre gayet güzel çalıştı, fakat geçen senenin sonunda sızdırmaya başladı. | TED | وعمل ذلك جيدًا لفترة من الزمن، لكن لاحقاً، وفي السنة الاخيرة، ظهر تسرب. |
Umut edelim de bir anlaşmaya varsınlar ve bizi bir süre serbest bıraksınlar. | Open Subtitles | دعنا نأمل أنهم يمكنهم التوصل إلى اتفاق وان يتركونا لحالنا لفترة من الوقت. |
Bu şehir benim için bitti. En azından bir süre için. | Open Subtitles | هذه البلدة قد انتهت بالنسبة لي على الأقل لفترة من الوقت |
Eğer istersen biraz daha kalabilirim. Belki seni rahatsız edemezler. | Open Subtitles | لو أردتِ، أستطيع البقاء لفترة أطول قليلا ربما لن يزعجوك |
Yani, herhalde hepimizin istediği gibi sadece biraz kafasını boşaltmak istiyordur. | Open Subtitles | إنه فقط على الأرجح أنه يحتاج لفترة راحة من كل شيء, |
Öyle uzun zamandır hayatımdasın ki, başka bir şey hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | لقد ظللت في حياتي لفترة طويلة لا أتذكر شيئاً آخر |
Bu durum hoşuma bile gitti. bir süre sessiz kalmak iyi geldi. | Open Subtitles | وعجبنى ذلك.أعتقد أنه شىء جيد . أن تبقى صامت لفترة من الوقت |
bir süre sessiz kalman akıllıca olur. daha iyi olur. | Open Subtitles | أنه من الحكمة أن تبقى هادئا لفترة سيكون من اﻷفضل |
Birlikte yaşarken kısa bir süre sonra birbirimizin sinirini bozmaya başlayabileceğimizi düşünüyorum. | Open Subtitles | أخشى لو أننا عشنا معاً لفترة أننا قد نثير غضب بعضنا البعض. |
Kendi iyiliğin için, bence bir süre bunlardan uzak dur. | Open Subtitles | اعتقد ان من مصلحتك الخاصة أن تختفى عن الآنظار لفترة |
Ama bir süre dönemeyebilirim, ve arayıp ne yaptığını öğrenmek istemiştim. | Open Subtitles | لكننى قد أغيب لفترة ، و كنت أريد أن أطمئن عليك |
İyileşecek. Ama onu bir süre burada tutmak iyi olur. | Open Subtitles | سيكون بخير، لكن من الأفضل أن نضعه تحت المُراقبة لفترة |
Pentagon'da biraz zaman geçirirsen bir bürokrata dönüşmek pek de zor olmaz. | Open Subtitles | لتعمل لفترة فى البنتاجون و حينها سيكون من السهل أن تكون بيروقراطيا |
Burada sakince biraz otur ve dinlen kendini iyi hissettiğinde gidebilirsin. | Open Subtitles | يجب أن تمكث هنا لفترة اهدأ ، وعندما.. تتحسن تستطيع الذهاب.. |
Hayır, gerçekten olanları bulana kadar biraz uzak durmanı istiyorum. | Open Subtitles | لا ،أريدك أن تهدأ لفترة حتى نعرف ماذا حدث بالفعل |
ve uzun zamandır düşünülenlerin aksine bunlar sadece törensel merkezler değil, gerçek şehirler. | Open Subtitles | وعلى النقيض الذي كا سائد لفترة طويلة لم تكن تلك المراكز الرسمية الوحيدة |
Ama bir süredir kardiyotorasik cerrahiyle ilgileniyor, ve bu operasyonu daha önce gördü. | Open Subtitles | لكنها كانت مركزة على جراحة القلب لفترة و هي رأت الجراحة من قبل |
açık ağzılarına kurt bırakması için annelerine bağımlılar iki yıl kadar, ki bu bir kuşun hayatında çok uzun bir zaman. | TED | تعتمد على أمهاتها لتلقي بالديدان في أفواهها الصغيرة الفاغرة لفترة قد تصل إلى عامين، وهي فترة طويلة حقا في حياة طائر |
Teşekkür ederim, çok güzel olmuş. Bir ara 17. yılı atlatamayacağımızı sandım. | Open Subtitles | شكرًا لكِ، هذا جميل لفترة لم أعتقد أننا سنتخطى العام السابع عشر |
Eğer onu daha fazla tutmak isteyen olursa gözlerini oyarım. | Open Subtitles | ان حاول احدهم ان يبقيه هنا لفترة أطول فسأستأصل عينيك |
Belki de orada onunla uzun süre kalmam yüzündendir, ha? | Open Subtitles | لعل السبب يعود إلـى مكوثي معه هنـاك لفترة طويلة، صح؟ |
Kısa süreli de olsa muhabbet edip keyifli dakikalar geçiriyoruz. | Open Subtitles | نتبادل الحديث وننسجم سوية حتى ولو كان ذلك لفترة قصيرة |
Al ve götür onu buradan. Bir müddet burada kalacağım. | Open Subtitles | عليك باصطحابها والخروج من هنا وسأبقى هنا لفترة قصيرة |
Çünkü belli bir süreliğine fazladan ses ve toz olacak. | Open Subtitles | أعني أنه سيكون هناك بعض الإزعاج و الأتربة لفترة معينة |