Çünkü ticari şirketler en baştan beri sizden alabileceklerinin hepsini almak için tasarlanmışlar. | TED | لأن الشركات التجارية مصممة بطبيعتها للحصول على أكبر قدر منكم يمكنهم أن يأخذوه. |
Bir cuddly almak için makineye hangi renkte yumurta eklemelisiniz? | TED | أي بيضة ملونة يجب إضافتها إلى المحضنة للحصول على الكدلي؟ |
Bu adamı bulun. Size güveniyorum. Onu almaya çok uzaktan geldim. | Open Subtitles | وأعتمد عليك لإيجاد هذا الرجل جئت من مسافة بعيدة للحصول عليه |
Ben belki istediğini elde etmek için beni kullandığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه ربما تحاول لاستخدام لي للحصول على ما تريد. |
Bana doğru cevapları almanın tek yolunun doğru sorular sormak olduğunu öğrettiler. | TED | علّموني أن الطريقة الوحيدة للحصول على الأجوبة الصحيحة هي طرح الأسئلة الصحيحة. |
Ama bu malzemeyi almak için kabineyi toplantıya çağırmam lazım. | Open Subtitles | لكنى مضطر لعقد إجتماع بالخيمة . للحصول على تلك الإمدادات |
Aslında bu alçaklar bu pozisyonu ...almak için entrika çeviriyorlar. | Open Subtitles | أولئك الأوغاد في الحقيقة شوي مينج للحصول على هذا الموقع |
Benimkini kullan. Sinyal almak için dağa tırmanmaya niyetin varsa. | Open Subtitles | استخدم هاتفى ولكن يجب عليك تسلق الجبل للحصول على شبكه |
O arabayı almak için 25 yıl bekledim çünkü çocuklarımız vardı. | Open Subtitles | انتظرت 25 سنة للحصول على تلك السيارة لأنه كان لدينا أطفال |
O günden sonraki gün, mektupları almak için merdivenlerden indi. | Open Subtitles | يوم بعد ذلك نزل إلى الطابق السفلي للحصول على البريد |
Tanıkla görüşmek istiyorsun. Ve izin almak için Bölge Savcısı'nın peşinde dolanmak istemiyorsun. | Open Subtitles | تريد التحدث مع الشاهد, ولا تريد خوض كل ذلك الطريق للحصول على التصريح |
Peki, ah, siz birbirinize iyi geceler dilerken baban ve ben yarınki kahvaltı için süt almaya gideceğiz, tamam? | Open Subtitles | حسنا، أنتم أيها الرجال تتحدثون عن الليالى الجيدة الآن وأنا وأبى سنذهب للحصول على بعض اللبن ..للإفطار غدا، حسنا؟ |
Ama sen tüm alkışlar arasında ödülünü almaya gittiğin zaman, | Open Subtitles | لكن عندما ترتفعين للحصول على الكأس وسط كلّ ذلك التصفيق |
Düğün için belgelerimi almaya gittiğimde, o geceki dedektiflerden birine rastladım. | Open Subtitles | ذهبت إلى قاعة المدينة للحصول على شهادة زواجي، وقابلت أحد المخبرين |
Bu beni alâkadar etmez ama gerçekten bir şey istiyorsan eğer para biriktirmekle elde etmenin en iyi yöntem olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | هذا ليس من شأني أو أي شيء ولكن لو أردت شيئاً حقاً فقد إكتشفت أن أفضل طريقة للحصول عليه هي التوفير |
Biz her zaman yeni teknolojiler elde etmek konusunda riskler alıyoruz. | Open Subtitles | أنظر .. نحن نقوم بالمخاطره كل الأوقات للحصول على التكنولوجيا المتقدمة |
İstediğinizi almanın en iyi yolu mantıklı olduğunuzu herkese göstermektir. Bunu hareketlerinizle göstereceksiniz. | Open Subtitles | أفضل طريقة للحصول على ما تريد هو أن ترينا نفسك وتكون طلباتك معقولة |
Tamam ama 50.000 dolar bulmak için mutlaka başka bir yol vardır. | Open Subtitles | حسنا، يجب ان يكون هناك طريقة اخرى للحصول على خمسون الف دولار. |
Sırf bir davetiye alabilmek için herkes haftalarca sana yaranmaya çalışmıştı. | Open Subtitles | تتذكرون.. الجميع كان يهتف لك قبل اسابيع فقط للحصول على دعوة |
16 yaşındayım, bana ehliyet almam için araba kullanmayı öğretiyor. | Open Subtitles | كنت في 16 من عمري, وكان يساعدني للحصول على رخصة |
Milyonlarca insanın, iyi kurallar altında hep beraber çalıştığında sahip olabileceğimiz her türlü faydayı almamız için yeterince büyükler. | TED | و هي كبيرة بما فيه الكفاية للحصول على كل الفوائد التي الممكنة عندما تعمل الملايين منهم معا وفقا لقوانين جيدة. |
Bu yüzden 9'a ulaşmak için 7 ekliyorsun ve tekrar karekökünü alıyorsun. | TED | إذن تجمع 7 للحصول على 9، ثم احسب الجذر التربيعي مرة أخرى. |
Seni rahatsız etmek istemiyorum. Sadece biraz daha bilgiye sahip olabilirim diye düşündüm. | Open Subtitles | لم أشأ أن أضايقك، إعتقدت أن بإمكاني الإتصال بك للحصول على معلومات إضافية |
Fazla battaniye var mı diye geldin, bir yıldır da gitmiyorsun. | Open Subtitles | يبدو أنك جئت للحصول على بطانية إضافية، و بقيت لعام كامل |
Ona biraz dokunabilmek için onunla ilgileniyormuş gibi yapıp çene çalmaya ne diyeceksin? | Open Subtitles | ماذا عن أمتلاك أختلاق بعض الأهتمام لدردشتها المملة فقط للحصول علي بعض اللمس؟ |
Ya da yüzük alma. Daha büyük göğüslere sahip olmasını söyle. | Open Subtitles | أو بدون خاتم، وأعرض عليها مالاً للحصول على عملية تكبير أثداء |
Bunu gerçekleştirmek için eğitim almayı beklemeyin. | TED | ويجب أن لا تنتظر للحصول على التدريب الذي تحتاجه لتحقيق ذلك. |
Ben de biletlerimizi alacağım. 90 saniye sonra burada toplanalım. | Open Subtitles | سأذهب للحصول على تصاريح الدخول لنجتمع هنا بعد 90 دقيقة |