Bir hastanede, bu cihaz tıbbi malzeme taşımak için kullanılabilir. | TED | في مستشفى، هذا الجهاز يمكن أن يستخدم لنقل المعدات الطبية. |
diyelim ki, Nancy yine solda ve sağda John var. | TED | لنقل أن لدينا نانسي ثانيةً على اليسار، وجون على اليمين |
Kan nakli yapılmalı. Dört ünite 0 negatif kan getirin. | Open Subtitles | يحتاج لنقل دم أعطني أربع وحدات دم و سالب بسرعة |
Dışarıda yetişkin bir tane varsa daha büyük bir kutuya ihtiyacımız olacak diyebiliriz. | Open Subtitles | لنقل فقط, أنه لو كانَ يوجد طيور بالغة في الخارج فسنحتاج لصندوق اكبر |
Sadece şunu söyleyebilirim ki araştırmacılarımızı birçok yeni fikirleri var. | Open Subtitles | لنقل فقط أن لدينا القليل من الأفكار مخبأة تحت أكمامنا |
Tartışma bölümünü kapandı, ateşli bölüm hala devam ediyor desek daha iyi. | Open Subtitles | لنقل أن جزء النقاش قد توقف لكن الجزء الساخن ما زال مستمر |
Bunlar hep yüksek hızlı veri transferi için potansiyel kaynaklar. | TED | هذه هي مصادر محتملة لنقل بيانات بسرعة عالية |
Sadece, tartışmanın hatırına, bunun bir kur yapma olduğunu söyleyelim. | Open Subtitles | حسناً، إجتناباً للجدال لنقل أنه كان غزلاً |
Evet, andırıyorum. Şöyle diyelim. Bir tasarının nasıl kanun olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | نعم يشبهه، لنقل أني أعرف كيف يمكن للإعلان أن يصبح قانونا |
Şimdi tüm bu bilgileri toparlayalım ve soralım: Bunu benim beynimden sizinkine bir anı transfer etmek için nasıl kullanabiliriz? | TED | الآن، دعونا نأخذ كل هذه المعلومات معاً، ونسأل: كيف يمكننا استخدامها لنقل ذاكرة لدي من دماغي إلى أدمغتكم. |
Uçaklarımızın yaylalardan, eroinin üretildiği Vientiane'ye afyon taşımak için kullanıldıklarından şüpheleniyoruz. | Open Subtitles | نشك أن طائراتنا تستعمل لنقل الأفيون من المناطق المرتفعة الى فيانتياتن |
Kulübeni yapmak için vaktin varsa biraz taş taşımak için de vardır. | Open Subtitles | إن كان لديك الوقت لإصلاح كوخك فبالتأكيد لديك وقت لنقل بعض الصخور |
Ben onları ihtiyacı olmayan kişilerin mallarını ihtiyacı olanlara taşımak için kullanıyorum. | Open Subtitles | أنا استخدمها لنقل الأمور الجيدة من أشخاص لا يحتاجونها إلى أشخاص يحتاجونها. |
Ya da diyelim ki hapisten yeni çıkmışsın adam öldürmekten girmiştin... | Open Subtitles | أو لنقل إنك خرجت من السجن للتو، بتهمة قتل بدون عمد، |
diyelim ki, hükümetlerin ya da insanların rotasını şaşırtmak istediniz. | Open Subtitles | لنقل إذاً كنت تريد التلاعب فى أمور الحكومات أو الناس |
Kalp nakli yaptırmış orta sınıftan bir hasta yapıştırıcı mı çekecek? | Open Subtitles | فتاة بمنتصف العمر تعرضت لنقل قلب تستنشق غراء؟ |
Şöyle de diyebiliriz gerçeğin sınırlarını deniyordum. | Open Subtitles | :لنقل فقط كنت اختبر حدود الواقع هذا كل شئ شعرت بالفضول |
diyelim ki Sadece treni bekliyordum ama binmeye niyetli değildim. | Open Subtitles | لنقل أنّني كنتُ أنتظر القطار، لكنّي لم أكن أنوي إستقلاله. |
Bugün çok kar yağdı desek de olur hani. | Open Subtitles | لنقل فقط انها كانت تثلج كثيراً في تلك الأيام |
İlk başladığımızda veri transferi için güvenilir bir ağ bulamadık, özellikle kırsal hastanelerden. | TED | عندما بدأنا، لم نجد شبكة موثوقة لنقل البيانات، وخاصة في المستشفيات الريفية. |
Senin çıkarına olduğu için bana ödeme yapacağını söyleyelim. | Open Subtitles | لنقل أنك ستدفع لى لأنه من مصلحتك أن تفعل |
Şöyle ki; siz bana Rose Tyler'ı verin, ben de size Ida Scott'ı. | Open Subtitles | لنقل أنك لو أعطيتني روز تايلر فسأعطيك عايده سكوت، ما رأيك بهذا ؟ |
Kayıt olmadığına göre, ya transfer oldu, ya serbest bırakıldı ya da kaçtı. | Open Subtitles | وإذا كان لدي أي سجلات عنه يجب أن نفترض أنه سيصدر أمر لنقل جميع سجلات المفرج عنهم |
Öyle bir zaman geldi ki, bütün nakış işlerini köyden pazar yerine götürmek gerektiğinde, taşıma için yardıma ihtiyacı oldu, kocasını tuttu. | TED | وبعدها، عندما اضطرت لنقل كل السلع المطرزة من القرية إلى السوق، احتاجت لشخص يساعدها في الشحن، ولأجل هذا وظفت زوجها. |
Farz edelim ki sen rakibine güçlü bir korumayla saldırdın. | Open Subtitles | لنقل انك تهاجم المنافس بدفاع قوي ماذا سيحدث ؟ |
Tek istediğimiz pastadan bir dilim. mesela, 1 milyon dolarlık. | Open Subtitles | لكن كل ما أريده القليل فقط لنقل بداية مليون دولار |
Narkotik Dairesi veya Gıda ve İlaç Dairesi ya da burada ne işler çevirdiğinizi öğrenmek isteyecek hükümet teşkilatlarından örneğin. | Open Subtitles | لنقل من.. المدعي العام.. أو إدارة الأدوية والأطعمة أو أي وكالة حكومية والتي قد تهتم باكتشاف ما كنت تخطط له |
Bu yaprakların yalnızca bir mikrometre hareket ettiğini varsayalım, ve bunun görüntümüzü yalnızca bir pikselin binde biri değiştirdiğini varsayalım. | TED | حسنا، لنقل بأن هذه الأوراق تحركت ميكروميترا واحدا ولنقل بأن ذلك سيحرك الصورة بمقدار واحد بالألف من البكسل |