İnsanlar sayıların hatrına, veriyle ilgilenmez çünkü sayılar asla asıl nokta değildir. | TED | الناس ليسوا مهتمين بالبيانات في حد ذاتها لأن الأرقام ليست أبدًا الهدف. |
Ama Jack Dünya'ya döndü. Goa'uld aptal değildir. Kendileri bulmuşlardır. | Open Subtitles | جاك عاد الى الارض، الجواؤلد ليسوا اغبياء، ربما خمنوا ذلك |
Şu anda memura ihtiyaçları yok, ama yer açılır açılmaz memurluk sözü verdiler. | Open Subtitles | ليسوا في حاجة لكتبة في هذا الوقت لكنهم وعدوني بوظيفة حالما تتوفر واحدة |
Demokrasileri hakkında böbürlenip duruyorlar, ki aslında onlarında, önceliklerden farkları yok. | Open Subtitles | حسنًا، حسنًا، إنّهم يتفاخرون بالديمقراطيّة، لكنّهم ليسوا أفضل من الأخير كثيرًا. |
Veya o kadar da zeki değillerdir ya da çok yönlü teknoloji oluşturabilecek düzeydeki bir zekânın evrimi sandığımızdan çok daha nadirdir. | TED | أو ربما أنهم ليسوا بذلك الذكاء، أو ربما التطور نوع ذكيّ قادر على خلق تكنولوجيا متطورة هو أندر بكثير مما لقد افترضنا. |
AYGTK: 1901 fuarında garip bir deneyim yaşayanlar sadece siyahiler değildi. | TED | أي ج ت ك: ليسوا مجموعة من السود فقط من امتلكوا خبرة نادرة في معرض 1901. |
Arkadaş değillerdi. Evimi hayvanat bahçesi sanan bir yığın parazitti. | Open Subtitles | ليسوا بأصدقائي، هم مجموعة من المتطفلين عاملوا منزلي كمكان للفوضى |
Büyü ve sihir oyuncak değildir, beni anlıyor musun Christina? | Open Subtitles | إنّ التعاويذ و السِّحر ليسوا ألعاباً كريستينا، أتفهمين ما أقوله؟ |
Zavallı şey, 18 aylık hamile gibi görünüyor. Umarım ikiz değildir. | Open Subtitles | يالها من مسكينة حوالي 18 شهر حبلى, تمنّي أنهم ليسوا توائم |
Bir Alman subayını vurdum ve Alman subayları masum değildir. | Open Subtitles | أنا أطلق النار على الضباط الالمان والضباط الالمان ليسوا ابرياّء |
Tadı yok bunun. Çıplak bile değiller. Bir dakika, yoksa kadın... | Open Subtitles | هذا مغطى, فهم ليسوا عرايا حتى إنتظر دقيقة, هل هي سـ000؟ |
-Kanunen bu kapitalizm muhafızlarının müşterilerinin çıkarları için çalışmalarına bile gerek yok. | Open Subtitles | قانونيا، هؤلاء المدافعون على الرأسمالية ليسوا مضطرين للعمل على تحقيق مصلحة زبائنهم. |
Büyücülerin kredi kartı kullanma veya sosyal medyada fink atma gibi alışkanlıkları yok. | Open Subtitles | أجل, حسناً , السحرة ليسوا معتادين لتوقيع بطاقات الإئتمان أو وسائل التواصل الإجتماعي |
Ustalar bir konuyu kavramsal sona getirdikleri için uzman değillerdir. | TED | إن المتفوقين ليسوا خبراء لأنهم يأخذون شيئاً إلى نهايته الصورية. |
Planım başarılı oldu, çünkü mükemmeldi, ...ama adamlar değildi, ve başarısız oldular. | Open Subtitles | خطتي نجحت لانها كانت مثاليه ولكن الرجال ليسوا بالمستوى؟ وخذلوكم |
Onların ayrı ayrı olduğu sanılıyordu, ama sonradan anlaşıldı ki ayrı değillerdi. | Open Subtitles | حسناً، كانوا يعتقدون أنهم ليسوا متصلين أي متفرقين ولكنهم اكتشفوا أنهم مخطئين |
"Birazcık kafam güzel" sarhoşların sarhoş olmadıklarını kanıtlamak için söyledikleri bir şeydir. | Open Subtitles | الشعور ببعض الطنين.. هو شيء يقوله الثمالى ليقنعوا انفسهم انهم ليسوا ثملين |
Bazen Facebook kullanıcıların müşteri değil ürünün kendisi olduğunu söylüyor. | TED | ويقال أحيانا عن الفيسبوك بأن المستخدمين ليسوا زبائنًا، لكنهم المنتج. |
Katili yakalamak için pek acele ettiğini söyleyemeyiz, değil mi? | Open Subtitles | ليسوا في إندفاع كبير جداً للقبض على القاتل أليسوا كذلك؟ |
Paranın istasyondan nasıl götürüldüğü konusunda emin değillermiş. | Open Subtitles | إنهم ليسوا متأكدين كيف خرج المال من المحطة |
Size, yüzlerini gördüğünüz bu çocuklar adına soruyorum, artık yoklar. | TED | أطلب منكم لأجل هؤلاء الأطفال الذين ترون وجوههم , لكنهم ليسوا أحياء |
Yani hastalar organ sistemleri değildir, ve hastalık değildirler; insandırlar, yaşamları olan insanlardır. | TED | لذا هنا المرضى .. ليسوا اعضاء حيوية .. وليسوا امراض عرضية هم اشخاص . .يعيشون تماما مثل اي شخص .. |
Programın reddi gösterir ki amaçlarımıza ulaşma konusunda ciddi değiller. | Open Subtitles | رفض البرنامج يبين أنهم ليسوا . جديين حول إنجاز أهدافنا |
Berbat halde olduklarında berbat halde değilmiş gibi yapmayı öğretmişiz. | TED | إنهم يتظاهرون أنهم ليسوا في فوضى بينما هم فيها .. |
Çoğu kimse ezilmek, yanmak ve boğulmak için pek istekli olmaz. | Open Subtitles | حسنٌ، أغلب الرّجال ليسوا مهتمّين بأن يُسحَقوا أو يُغلَوا أو يغرقوا. |
Ama unutma, Terrill'lar dostumuz olamaz. | Open Subtitles | لكن، تذكرى، عائلة تيريل ليسوا أصدقاء لنا |