Başka seçeneğim yoktu. Sen bütün hafta sonumuzu sabote etmeye çalıştıysan da. | Open Subtitles | ليس لدى خيار , بالرغم من أنك حاولت تخريب العطله الاسبوعيه بالكامل |
Süre-ölçerim yoktu ama bana onun acele etmesi gerek gibi geliyor. | Open Subtitles | ليس لدى ساعة توقيتية , أيُها المفتش . لكن كل شىء قد تم بسرعة |
Bende orantı duygusu yoktur. Bana daha önce de söylendi. | Open Subtitles | ليس لدى شعور بالنسبية لقد أشير لى بذلك من قبل |
Şaka yapmazsan senin için iyi olur, çünkü insani duygularım yoktur. | Open Subtitles | لا يجب أن تكون تلك مزحة لأننى ليس لدى حس فكاهى |
Ve Ariel'in matematikle hiçbir probleminin kalmadığını öğrenince çok mutlu olacaksın. | Open Subtitles | و ستكونين سعيدة أن تعرفي أنه ليس لدى آريل مشكلة بالرّياضيّات |
30 yaşındayım, işe girmek için gereken yeteneklere sahip değilim! | Open Subtitles | بلغت من العمر 30 و ليس لدى اية مهارات وظيفية |
Tam olarak nasıl olduğunu bilmiyorum, ve sizi temin ederim ki bu salgın ile Hiç bir ilgim yok. | TED | و الآن لا أعرف كيف حدث هذا, و ليس لدى أى شىء لفعله, أعدكم بذلك. |
- Bu parayı geri istiyoruz Bayan Lambert. - Para bende değil. | Open Subtitles | "نريد استعاده هذا المال يا سيده "لامبرت - انه ليس لدى - |
Belki de, o işi Benim için siz yapmak istersiniz? | Open Subtitles | ليس لدى خادم ربما تودين فعل ذلك من آجلى ؟ |
Ichi'nin senin gibi budala bir gorille oynayacak vakti yok. | Open Subtitles | ليس لدى ايتشى وقتاً للعب مع قرداً ضخماً مثلم |
Evet sanırım bu garip, ama benimde hiç arkadaşım yoktu. | Open Subtitles | نعم.. أدرك أن ذلك يعتبر شئ شاذ و لكنى أيضا ليس لدى أصدقاء |
O gün o iki İtalyan bayanın ne söyledikleri hakkında hiçbir fikrim yoktu. | Open Subtitles | أندى دعنى أخرج ليس لدى فكرة عما كانت تغنيه هاتين السيدتان الأيطاليتان |
Doğru aletlerim yoktu... bu iş için, en azından şimdilik. | Open Subtitles | انت تعرفى ، ليس لدى الملابس الملائمه لمثل هذا العمل، حتى الان على الاقل |
Siyasilerin kendilerini korumak dışında başka bir şeye cesaretleri yoktur. | Open Subtitles | ليس لدى السياسيين آي طاقة لآي شيء سوى حفظ الذات |
California'da bodrumu olan fazla ev yoktur. | Open Subtitles | ليس لدى العديد من الناس سراديب في كاليفورنيا أنا لدي |
Böyle bir şeyi almaya gücü nasıl yetti hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | ليس لدى أى فكره كيف يمكنه تحمل ثمن شئ مثل هذا |
Size apaçık ortada gelebilir: hiçbir uçağımızda iniş takımları yok. | TED | قد يكون ذلك واضحاً لكم ليس لدى أي من طائراتنا دولاب هبوط |
Perşembe gününe kadar yapacak hiçbir şeyim olmadığının farkında mısın? - Perşembe günü ne var? | Open Subtitles | هل تدرك أننى ليس لدى شيىء أفعله حتى يوم الخميس؟ |
Emlak hukuku konusunda güçlü bir geçmişe sahip değilim, ama ...ama siz başardınız. | Open Subtitles | أعرف أنى ليس لدى خلفيه قويه قانونيه ولكن انت كذلك ولكن أنظرى لنفسك ماذا أصبحتى |
Ama son gecemizde oluşan olaylar fazlasıyla gösterdi ki ben, sorumlu bir yetişkin gibi aileyi sırtlayıp kaldıracak kadar güçlü bir karakter yapısına sahip değilim. | Open Subtitles | ...ولكن الأحداث فى الأونة الأخيرة ...أظهرت بوضوح ...أنه ليس لدى قوة الشخصية |
Bayan Tura'nın, Gestapo'dan saklayacak Hiç bir şeyi yok. | Open Subtitles | ليس لدى السيدة تورا ما تخفيه عن الجستابو |
Bak, Bunu bu şekilde öğrenmeni istemezdim, ama paran bende değil | Open Subtitles | . أنا لم أردك أن تكتشف هذا الطريق ، لكنى ليس لدى غيرة |