"محل" - ترجمة من عربي إلى تركي

• dükkanında
• dükkânı
• dükkanına
• dükkanından
• s
• yer
• dükkanını
• dükkan
• mağazası
• yeri
• yerini
• dükkanının
• dükkanındaki
• mağaza
• Bir

Gerçek şu ki, o berber dükkanında belediye reisini de, sabıkalıyı da görürsünüz.
والحقيقة هى من رئيس البلدية إلى المجرم، سوف تجدهم في محل الحلاقة هذا.

Karşıya yapılan büyük inşaatın kocaman Bir et dükkânı olacağını duydum.
لقد سمعت أن البناية الكبيرة التي أمامنا ستفتح محل شواء كبير

Gelirken kamping dükkanına uğradım ve gezi için biraz eşya aldım.
لقد توقفت عند محل المعسكرات وابتعت بعض الأشياء من أجل النزهة

...bombacı bu tetikleyiciyi herhangi Bir oyuncak dükkanından almış olabilir.
ربما قام المفجر بشراء المفجر من اى محل العاب قديم

2 gün önce, Macy's dükkanında millete kolonya denetirken gördüm.
وبعد ثلاثة أيام رأيته يرش عينات كالونيا عند محل ميسيس

Bununla birlikte erkeklerin bu harekette yer almasını sağlamak oldukça tartışmalı.
ولكن مع ذلك إدراج الرجال خلال هذه الحركة سيكون محل نقاش.

Sanırım Bay Lawson'un Hammersmith'deki kasap dükkanını sattığından bahsetmedik.
لا أعتقد بأننا قلنا لك أن السيد لوسن باع محل الجزارة في همرسميث

Kızıl Şahinlerden biri, Bir dükkan sahibini çok kötü şekilde dövmüş.
يتحولون الى صقرٍ احمر و ويعملوه بخشونة لامتلاكه محل بيع و

Spor mağazası için sana biraz borç vereceğini söylemiştin ya.
وأنت قلت لي بأنه سيساعدك بقرض لافتتاح محل الأدوات الرياضية

Ne yani, şimdi de iş yeri ilişkilerinin dişseli mi oldun?
مهلاً ماالامرإذاً, هل انتِ معالجة العلاقات الشخصية في محل العمل الآن؟

Yağmurun yerini alan başka Bir şeyin olduğu gayet açıktır.
منالواضح، أنه يجب أن يتواجد شئ أخر يحل محل المطر.

Crump'lar hırdavat dükkanının bodrumunda kilitli kalmışlar. Çıkartalım mı? Tamam.
.الشخصان المراقبان محتجزان في قبو محل الخردوات هل أخرجهما ؟

Gönüllüler için çaresizdiler çünkü hastanedeki hediyelik eşya dükkanında ortalama gönüllü yaşı 75'ti.
كانوا في حاجة شديدة إلى متطوعين لأن متوسط الأعمار في محل الهدايا في المستشفى كان 75.

Masseyville yolunu geçince Bir keresteci dükkânı açılmış, orayı dene.
لا عليكِ أذهب إلى محل الخشب الجديد على طريق ماسيفيل

O zamanlar her şey güzeldi. Babanın balıkçı dükkânı vardı.
كانت تلك الأوقات جيدة كان لوالدك محل سمك

Resim dükkanına gideceğim, sonrasında da seninle ikimiz, içeri girip kıyamet koparabiliriz.
أنا سأذهب إلى محل الصور الفوتوغرافية وبعد ذلك نستعد لنأنّب بعضنا البعض

Katliamın tetikçisi, Bir rehine dükkanından herhangi Bir izin gerekmeden silahı almış olmalı.
الرجل بالبندقية بالمذبحة كان قادر على شراء سلاح من محل رهونات بدون تصريح

Dominic'e gitmeden önce, Macy's'e git Bir sandalye al kolları ve bacakları olsun.
ولكن قبل ان تذهب الي مطعم دومينيك, اذهب الي محل مايسي واشتري كرسيا بأرجل وأيدي

Bunun için ilk gideceğim yer market olmazdı, ama yine de iyi şanslar.
لا أعرف إذا كان محل مخزن البقاله هو المكان الأول أذهبه لهذا الأمر

Eğer ortaya biraz para koyarsam, işler de yolunda giderse elbise dükkanını açabilirisin ve bana payımı ödersin.
لو وفرت لك المال فهل تعتقدى انه يمكنك ادارة محل للملابس ويدر علينا دخلا ؟

Benim elime de tuhaf şeyler satan Bir dükkan sayesinde geçti.
تراكم عليها التراب في محل تحف حتى جائت إلي.

Ve bu şakanın ne olmadığını ilk öğrendiğim yer olan İtalyan soda mağazası.
وهناك محل الصودا الايطالي حيث تعلمت اولا كيف هي ان لا تكون نكتة

Ufak Bir mağaza fakat yeri güzel, ayrıca mal sahibi hiç gelmez.
إنّه محل صغير لكن موقعه مميز, والمالك لا يتواجد فيه.

Onun şu anda vuku bulmayan büyük savaşın yerini alıp almadığıdır.
أم أن قد حل محل الحرب التقليدية التي لم تعد تقع

Buldum! Bunun için hırdavat... dükkanının dışındaki adamlardan birini tut.
عرفت، اطلبي من اولائك الرجال خارج محل الخردوات للقيام بهذا

Çan kulesinin yakınlarındaki Bir rehinci dükkanındaki güvenlik kasetinden görüntüler.
لقطات فيديو أمنية لعملية سرقة على محل رهونات الليلة الماضية

Max, şehirde erkek kıyafetleri satan en iyi mağaza hangisi?
ماكس، ماهو أفضل محل للملابس الرجالية ؟ حسناً, فلنذهب إليه

Bakkala gittim ve Bir paket hijyenik ped almayı denedim.
ذهبت الى محل قريب وحاولت ان اشتري علبة فوط صحيه