ويكيبيديا

    "مراسل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gazeteci
        
    • muhabiri
        
    • muhabirim
        
    • Muhabir
        
    • muhabirin
        
    • gazeteciyim
        
    • muhabirsin
        
    • muhabire
        
    • muhabiriyim
        
    • gazeteciyle
        
    • kurye
        
    • muhabirle
        
    • muhabirimiz
        
    • haberciyim
        
    • gazeteciye
        
    Şu eski gazeteci. Ne vücut, ne de ses, hep akıl. Open Subtitles ذلك مراسل أخبار السفينة السابق لا جسم، لا صوت، كله عقل.
    Benim adım, Sidney Young. Ben yıldızlarla samimi olan bir gazeteci, paparazziyim. Open Subtitles اسمي هو سيدني يونغ، أنا مراسل صحفي مختص بالمشاهير، صحفي، صديق النجوم
    Anlaşılan annesi partiye Kansas City Herald'dan bir muhabiri davet etmiş. Open Subtitles يبدو ان والدتها دعت مراسل من صحيفة كنساس سيتى هارلد للحفلة
    Ben sedece eski bir muhabirim, ama kendi gazetemde büyük şirketlerin düşmanca yönetim devirlerini yeteri kadar okudum, Open Subtitles أنا مجرّد مراسل كبير السن، لكنّي قرأت بما فيه الكفاية في صحيفتي الخاصة حول عمليات الشرائ العدائية شركات كبيرة،
    Ve sizinle sadece şunu paylaşmak istedim: Bir Muhabir gelmişti. TED واريد ان اخطركم بشيء .. هناك مراسل قدم الى اليمن
    Biz El Cezire olarak yıllarca Tunus'ta yasaklandık ve hükümet hiç bir El Cezireli muhabirin orda olmasına izin vermedi. TED ونحن في الجزيرة مُنعنا في تونس لسنوات ولم تسمح الحكومة التونسية بوجود أي مراسل للجزيرة على أراضيھا،
    Gündüzleri, büyük bir başkent gazetesinden çalışan uysal bir gazeteciyim. Open Subtitles في النهار، أكون مراسل مهذب لجريدة حضرية رئيسية.
    Tamam, bir kez olsun, 3000 tane gazeteci hayırımıza bir şey başardı. Open Subtitles حسناً, لمرة واحدة, وجود 3000 مراسل مُعتمَد في مدينتنا يعمل في صالحنا
    Ne olmak istiyorsun, gazeteci mi, Romeo mu? Open Subtitles ما الذي تريد ان تكونه؟ مراسل صحفي او روميو؟
    - Şey, gazeteci ama... - Tamam, o zaman, Hartford'a gidiyoruz. Open Subtitles حسنا، مراسل صحفي، لكن حسنا، اذن، سنذهب الى هارتفورد
    - Yüzbaşı, bu Bay Lefferts, Zenith Times-DisPatch'de gazeteci. Open Subtitles مرسوم المدينة أوه، بالمناسبة، نقيب هذا سيد, ليفرتس مراسل زينيث تايمز ديسباتش
    Çok zaman sonra, bana her zaman aradığım işi verdiler: televizyon muhabiri. TED في نهاية المطاف، حصلت على الوظيفة التي أريد: مراسل تلفزيوني.
    Ve benim bakış açıma göre, Lawton, Oklahoma'daki bir askeri üssün hemen dışında, TV muhabiri ile oyuncu arasında ayrım yapmadım. TED ومن موقعي المميز، خارج قاعدة عسكرية في لاوتون، أوكلاهوما، لم أميز بين مراسل التلفزيون والممثل.
    Northern Star'ın gerçek muhabiri Bay Kipling sayesinde tutuklanmaktan kurtuldunuz. Open Subtitles أنتم رجال غير مقبوض عليكم شكرا لسيد كيبلينج مراسل حقيقى للنجم الشمالى
    Ben bir muhabirim ve Oklohoma'daki sağcılar hakkında bir makale üzerinde çalışıyorum. Open Subtitles .أنا مراسل وأعمل بجماعة المجموعات اليمينية ببريد مدينة أوكلاهوما
    Bir muhabirim. Baş sayfa muhabiri değilim. Open Subtitles أنا مراسل، لكنني لست مراسل صفحة أولى، مع ذلك
    Sonra Muhabir geldi. Bir militan değil ve bu önemli! Open Subtitles ثم يأتى مراسل صحفى هو ليس مناضلا و هذا مهم
    Her sene bu Muhabir arkadaşım gibi çalışkan insanlara vergi ödetiyorsunuz. Open Subtitles كل سنة تخدعون مراسل صحفي مجتهد كصديقي هنا لكي يدفع الضرائب
    13 yaşındayken muhabirin biri iki ders arası beni yakaladı. Open Subtitles عندما كنت في الـ13، مراسل رآني من بين صفوف المدرسة الداخلية
    Evet. Haven, Maine'de bir gazeteciyim. Open Subtitles هذا ما انا عليه مراسل من هايفن ولاية ماين
    Sen muhabirsin. Haber hazırlamak için buradasın. Open Subtitles أنت مراسل صحفي وأنت موجود هنا كي تقوم بتغطية صحفية
    Yakın zamanda, internet her vatandaşı potansiyel bir muhabire dönüştürüp sosyal medya, blog ve çevrimiçi video paylaşımı ile bilgi ve bakış açılarını çeşitlendirdi. TED وحديثًا، قامت شبكة الإنترنت بمضاعفة كمية المعلومات ووجهات النظر مع ظهور وسائل التواصل الاجتماعي، والمدونات وفيديوهات الإنترنت مما حول كل مواطن إلى مراسل مُحتمَل.
    Ben yalnızca röportaj muhabiriyim. Böyle yaşandığını düşünmen bile benim hikâyem oluyor. Open Subtitles أنا مجرّد مراسل ، لذلك الحقيقة التي تعتقد بأنها وقعت هي روايتي
    Yanlış anlamayla alâkalı bir durum çünkü herhangi bir gazeteciyle görüşmedim ben. Open Subtitles انه مبني علي سوء فهم لانني لم اتقابل مع اي مراسل صحفي
    Şehrin diğer yanından istediğin dergileri almaya giderken bisikletli bir kurye bana çarptı . Open Subtitles حسناً, كنت سأحضر تلك المجلات التي قلتي أنك تريدينها عبر المدينة,‏ فأصطدمت بدراجة مراسل
    Elbette. Bir muhabirle konuşur konuşmaz. Open Subtitles بالتأكيد، حالما يتسنى لي الحديث إلى مراسل صحفيّ
    Olay yerinde bir muhabirimiz var. Hadi canlı yayına geçelim! Open Subtitles الآن لدينا مراسل من الموقع سننتقل مباشرة
    Belli olmuyor mu? Ben bisikletli bir haberciyim. Open Subtitles انا مراسل على دراجه
    Sonra Güzellik Dergisi'nden bir gazeteciye deli bir mükemmeliyetçi olduğumu ve onu çıldırmanın sınırına getirdiğimi söyledi. Open Subtitles بعد ذالك , اخبرت مراسل في مجله بأنني كنت مرشدها اللذي انتقدها انتقاداً احبطها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد