"معا" - ترجمة من عربي إلى تركي

• arada
• birlikte
• aynı
• birlikteyiz
• bir araya
• beraberiz
• ikimiz
• de
• beraber
• birbirimize
• iki
• birden
• birlikteydik
• ikiniz
• beraberdik

iki ayri doneme ait iki farkli medyayi bir arada kullanmisti.
وضع معا اثنين من وسائل الإعلام المختلفة من فترات زمنية مختلفة.

Farklı türden kuşların bir arada hareket ettiklerini hiç duymadım.
انا لم أشهد ابدا ان جميع الانواع المختلفه تجتمع معا

İyi çalışmaları desteklemek için öğretmenlere birlikte çalışmaları için uygun ortam sağlıyorlar.
كما توفر المناخ المناسبالذي يمكن المدرسين من العمل معا لخلق ممارسات جيدة.

Hiç dört kişiyi aynı sorgu odasına koymadık. Nedenini bilmek ister misiniz?
لا نضع أربع أشخاص معا للاستجواب في غرفة واحدة، هل تعلم لماذا؟

Daima birlikteyiz ve ben bir kadınla birlikte yaşadığını bile bilmiyorum.
نحن دائما معا و لا أعرف حت انك تعيشين مع امرأة

Düşündük ki iki ana problemi bir araya getirmek en önemli önceliğimizdi.
و شعرنا ان الاولوية القصوى هي بان نجمع معا نوعين من المشاكل

Daniel ve Alexis, artık beraberiz. - Ve hep böyle kalacağız.
يادانيال ويا الكسيز نحن هنا معا وسوف نكون كذلك على الدوام

Evet, doğru. Bir arada olursak bize hiçbir şey olmaz.
هذا صحيح أعتقد أن شيئ لن يحدث لو بقينا معا

Bu aileyi bir arada tutmak için her şeyi yapıyorum canım.
أنا أفعل كل ما فى وسعى لأحافظ على هذه العائلة معا

Üçü bir arada bulmaya çalıştık ama pek şansımız yoktu.
لقد حاولنا العثور على ثلاثة معا لكن لا يوجد حظ

Ve Rusya'da olduğu gibi, şehirlerde ve kasabalarda birlikte yaşarlar.
و، كما في روسيا، انهم ينجذبون معا الي القرى والمدن.

"Boşanma dedikodularını yatıştırmak için, Amerika'ya Martha'yla birlikte dönmeniz gerektiğini düşünüyorum.
لتبديد شائعات الطلاق مارثا و أنت عليكما العودة الى الولايات معا

aynı anda mı yapacaksınız? Çünkü Vegas'daki bütün gözler benim üstümde olacak.
لا بد أن تكونوا معا لأن كل العيون ستكون موجهة نحو فيجاس

sizin ikinizin de aynı karede olduğu bir fotoğraf çekeceksin.
سوف تأخذ صورة لكما معا يجب أن تضغط عليها، حسنا؟

Artık birlikteyiz, birbirimizden sır saklamamız ya da konuşmadığımız konuların olmaması gerekir.
نحن معا . تعرفين . يجب ان لانخفي عن بعضنا اي شيء

Hiç olmadın. Ondan çok daha yaşlısın. Onunla aylardır birlikteyiz.
و لم تكونى كذلك أبدا ، أنت تكبرينه بسنوات ، لقد كنا معا منذ شهور

Bu yüzden bir araya gelip bir yazılım yarattık: Ushahidi.
و صعبا للغاية. لذا اجتمعنا معا وأنشأنا برنامجا أسميناه أوشاهيدي.

Ama şimdi beraberiz Beau, şimdi çok daha kolay olacak.
ولكن الآن نحن معا بو .لذلك سيكون الأمر اسهل

Sakin ol. Sakin ol. Bu şeyden ikimiz de sağ çıkabildik.
مهلا ، لقد خرجنا معا من كل هذا أحياء فلنبقى كذلك

Sen şişenin altına vuruyosun ben de sallıyorum, ama benim duyularıma göre tüm bunlar tek bir bilgi kaynağında toplanıyor.
أنت قمت بضربه من فوق، وأنا قمت بهزّه، ولكن من وجهة نظر حواسّي، يقترن هذان معا في مصدر واحد للمعلومات.

Tamam mı? Şimdi üçe kadar sayacağım ki hep beraber söyleyelim.
أليس كذلك؟ حسنا، سأقوم بالعد، حتى لا نفعل ذلك جميعا معا.

Bu macerada birbirimize bağlıyız Bay Hopkins, sizinkiler ve bizimkiler.
نحن ملزمون معا في هذا المشروع، السيد هوبكنز، شعبك ولنا.

ama şimdi dünyanın çeşitli yerlerindeki 55 ülkede ya kuşlarda, ya insanlarda ya da her ikisinde birden bu virüs görülüyor.
و لكن الآن وصل إلى 55 دولة في العالم، إنتشر فيها هذا الفيروس سواء بين الطيور، أو البشر، أو الإثنين معا.

Sen anlam çıkarmadan söyleyeyim sadece birkaç ay birlikteydik.
لا، وقبل ان تحاكميني كنا معا فقط لبضعة أشهر

ve sadece ikiniz dışarı çıkıp, bensiz eğleniyorsunuz. şimdi de olanlara bak.
كنت اعرف انك وجوى سوف تخرجون معا وتمرحون والان هذا يحدث فعلا

Çünkü cevap ne olursa olsun biz doğruda da beraberdik, yanlışta da.
لاٍنه أيا كانت الاٍجابات لقد كنا علي صواب معا وعلي خطأ معا