ويكيبيديا

    "مفاجئ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ani
        
    • sürpriz
        
    • aniden
        
    • birden
        
    • beklenmedik
        
    • birdenbire
        
    • süpriz
        
    • anda
        
    • şaşırdım
        
    • ansızın
        
    • şaşırtıcı
        
    • şaşırttı
        
    • şaşırmadım
        
    İşte burada. Düşük uyku dalgasından sonra ani bir sıçrama var. Open Subtitles و الآن، ها هي هناك تغير مفاجئ من موجات النوم الهادئة
    Onların şöyle dediklerini duyuyorum "Teşekkürler Tanrım ani oldu." "En azından acı çekmedi." Open Subtitles واسمعهم يقولون أشياء مثل، الحمد لله لانه كان مفاجئ ماتت بدون الشعور بالألم
    Ponpoko'nun 32. yılının yazında, Takaga Ormanı'ndan Gonta sorumluluğunda, on genç rakun dönüştü ve insanlara karşı sürpriz bir saldırı başlattı. Open Subtitles بصيف ذلك العام مع قيادة جونتا من غابة تكاجا عشرة من الراكون المتحولن قد عزموا ان يقوموا بهجوم مفاجئ على البشر
    Onun, sizin gibi kaçıklar tarafından yetiştirildiğini görmekte ayrı sürpriz. Open Subtitles وكان الأمر مفاجئ أن بنشأ ويكبر على يدي مجنون مثلك
    Katil herhâlde aniden paniğe kapıldı veya pişmanlık krizine girdi. Open Subtitles أظن أن القاتل أصابه هلع مفاجئ أو أحس ببعض الندم
    Walt birden bire Lazer Tag'e yatırım yapmaya karar verdi. Open Subtitles والت قرر بشكل مفاجئ أن يستثمر في مجال ألعاب الليزر
    -Lady Penelope hizmetinizde -Alan bir tanem -Baban beklenmedik şekilde alıkonuldu Open Subtitles آلان، أبوكَ حُجِزَ بشكل مفاجئ هو يُطْلَبُ مِنْي اصطحابك
    - Bahsetti. - ani verilmiş bir karar olduğunu düşündünüz mü? Open Subtitles ــ نعم ــ هل تشعر أنّه قرار جاء بشكل مفاجئ ؟
    ani bir panik seli tüm vücuduna yayıldı ve onu terli avuçlar, sersem bir kafa ve çok hızlı atan bir kalple baş başa bıraktı. TED اندفاع مفاجئ من الذعر اجتاح جسمه، مما أصاب الكفين بحالة تعرق ، وتسارع في دقات القلب و تشوش بالذهن
    Bunu neredeyse hemen ses tellerimizin ani kapanması takip ediyor ve aralarında boşluk da kapanıyor, ki boşluğa da Glottis (gırtlak) deniyor. TED ويتبعه فوراً تقريباً انغلاق مفاجئ في الحبال الصوتية والفراغ الذي بينهم، والذي يسمى لسان المزمار.
    Bu etiket yer ve derinliği ölçüyor ve ani hızlanma ile tetiklenen gerçekten küçük, hoş bir kamerası var. TED لتقوم بقياس الموقع والعمق، كذلك مرفق بها كاميرا صغيرة لطيفة تعمل عند حدوث تسارع مفاجئ.
    Ağaçlar yolun kenarındaysa araçlar daha yavaş giderler ve elbette bazen de ani bir hızla yavaşlarlar. TED وتكون سرعتها أبطأ في حال وجود أشجار على الطريق، وقد يحدث أن يقلل السائقون السرعة بشكل مفاجئ أحيانًا.
    Bu saati dört yıl önceki sürpriz bir emeklilik partisinde verdiler. Open Subtitles حصلت على هذه الساعة في حفل تقاعد مفاجئ قبل 4 سنوات.
    Şimdi, oturup başparmağımı havada tuttuğum zamana sürpriz bişeyler çıkarmaya çalıştığım zamana dönelim. TED والآن بالعودة لي ولأصبعي المعلق في الهواء في محاولة إيجاد شيئ مفاجئ.
    Ve eğer bu benim beş dakikamın sonuysa, size şunu söylemek isterim hakikaten hayatta kaldım ve bu bir sürpriz oldu. TED وإذا كانت هذه هي نهاية الخمس دقائق، فأريد أن أخبركم بأنني عشت بالفعل، بشكل مفاجئ
    -Sonra arkasında destek trenlerimiz bulunan ordu isyancıların sol kanadına sürpriz saldırı için ilerleyecek. Open Subtitles ثم الجيش , المدعم بقطارات الإمدادات خاصتنا سيتقدم بهجوم مفاجئ
    Sonra, aniden, sonraki 12 saat boyunca on kelimede bir göndere basıyor. Open Subtitles ،ثم بشكل مفاجئ ،للـ12 ساعة اللاحقة ضغط على الإرسال كل عشر كلمات
    Sonra birden laboratuvarda tehlikeli deneyler dahi yapabildiler. TED ومن ثم يؤدوا على نحو مفاجئ تجارب خطيرة في المختبرات أيضاَ.
    Kaçmayı planladıkları tarihten bir-iki gün önce beklenmedik şekilde onlara katıldım. Open Subtitles بيوم أَو إثنان قبل الفرارِ المقصودِ، إلتحقتُ بهم بشكل مفاجئ.
    #Şiddet patlaması olmuştu, birdenbire ve pervasızca. Open Subtitles كان العنف ينفجر أحيانا بشكل مفاجئ و متهور
    Nükleer Kontrol Komisyonu'ndan geliyoruz. Çalışanların yeterliliğini ölçen süpriz bir test yapacağız. Open Subtitles نحن من لجنة تنظيم مانع الطاقة النووية هذا إختبار مفاجئ لمؤهلات العاملين
    Yeni Düzen'in zaferleri, herkesin serbest ekonomi anlayışının gaddarlığını bir anda anladığı için meydana gelmedi. TED إن انتصارات الصفقة الجديدة لم تحدث، لأنه بشكل مفاجئ فهم الجميع وحشية مبدأ عدم التدخل.
    Bu sayısını okumamış olmana çok şaşırdım. Open Subtitles أنا مفاجئ أنت ليس لك قرأ تلك القضية. عندي.
    Sahte bir adı devamlı kullanman, ansızın şeytana uyma ve önceden tasarlanmamış bir hareket hikâyenle tutarlı değil. Open Subtitles الاستعمال الكثير لأسم شهرة ليس متسق مع قصتك إغراء مفاجئ وإندفاع غير متعمد
    Dün akşam oldukça huzursuzdu ama bu hiç de şaşırtıcı olmadı. Open Subtitles لقد كانت هستيرية ليلة أمس و لكن كان هذا مفاجئ بالكاد
    Böyle para isteme şekli beni biraz şaşırttı. Open Subtitles انه امرٌ مفاجئ, كوسيلة للمطالبة بمزيداً من المال.
    Hatta çıkımdaki sürprizler hâlâ kafamda olduğu için şaşırmadım değil. Open Subtitles أتعلمين,أنا مفاجئ يمكنني حتى أن أدخل هنا مع كل المفاجئات التي أخبئها في أكمامي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد