Harika. Şimdi ne olduğunu anladın, hadi daha da ilginç bir şey deneyelim. | TED | ممتاز. والآن بما أنك قد فهمت الفكرة الرئيسية دعنا نجرب خدعة أكثر تشويقاً |
"Kırmızı Üçgen Sirki vahşi aslanlarla Harika bir gösteri sundu. | Open Subtitles | قامت اداره سيرك المثلث الاحمر بعمل عرض ممتاز للاسود العنيفه |
Harika, Harika. Yanlış anlama, bu soruyu tüm yatırımcılarıma soruyorum | Open Subtitles | ممتاز, أعذرني و لكني أطرح السؤال التالي على كل زبائني |
O değersiz sarı derini onarma konusunda iyi iş çıkarmışlar. | Open Subtitles | أرى أنهم قاموا بعمل ممتاز لإستعادة القليل من جلدك الأصفر. |
Bize de daha yeni geldi. Bu iyi bir silahtır. | Open Subtitles | هذا نوع جديد نحن فقط من نملكه إنه مسدس ممتاز |
çok Güzel bay Watson, onlara senden iyi bir katil olabileceğini söylemiştim. | Open Subtitles | ممتاز يا سيد واتسون قلت لهم أننى يمكننى أن أجعل من قاتلاً |
Bence gerçekten çok zeki çok tatlı ve Harika bir hemşire. | Open Subtitles | حسناً، اعتقد انه ذكي حقاً وظريف للغاية. واعتقد انه ممرض ممتاز |
Yani, Güzel orallar yaşadım ama onu Harika yapacak nedir bilmiyorum. | Open Subtitles | حسناً، أعني، حظيتٌ برأسٍ ممتاز لكن لا أعلم ما يجعله عظيماً |
Baban olmayabilir ama sanırım ben Harika bir seçim yaptım. | Open Subtitles | قد يكون والدك مات ولكن أعتقد أنني لدي خياراً ممتاز |
Aslında Harika bir işti. Çünkü mahallemizdeki kadınlara iş sağlıyorduk. | TED | وكان عمل ممتاز جداً لاننا كنا نوفر الوظائف لنساء الحي أجمع |
Bu Harika, 13 yaşındakiler için mükemmel! | TED | هذا رائع، ممتاز للطلبة من أعمار 13 سنة. |
Bu ise sınıf mevcudunun 1/3 oranında azalması kadar güçlüdür ya da vasat bir öğretmeni Harika bir öğretmenle değiştirmek kadar. | TED | وهذا يعادل خفض عدد تلاميذ الفصول بالثلث أو تعويض أستاذ متوسط لفصل ما بآخر ممتاز. |
Harika. Elinin tamamen masanın üstüne yapışmasına izin vermeni istiyorum. | TED | ممتاز أريدك أن تثبتها بقوةٍ إلى سطح الطاولة |
tamam, bu sefer işe yaradı, Harika. | TED | سوف نحاول من جديد حسناً، لقد نجحت، ممتاز |
Fena değilsin, ama bunlar iyi bir polis olmana engel oluyor. | Open Subtitles | أنت شرطي جيد، لكن هذه يَمْنعُك من أنْ يَكُونَ شرطي ممتاز. |
Çeşitli kabilelerden gelen acemi öğrenciler çok hevesliydiler ve iyi bir gelişme gösterdiler. | Open Subtitles | التلاميذ تم تجنيدهم من قبل قبائل مختلفة بشكل حماسي و قدموا تطورا ممتاز |
Beraberce sinemaya gitmek isteyeceğim, kusursuz vücutlu, çok Güzel bir erkek. | Open Subtitles | ,رجل جميل جداً مع جسم ممتاز .الذي أريد آخذه إلى الأفلام |
Beraberce sinemaya gitmek isteyeceğim, kusursuz vücutlu, çok Güzel bir erkek. | Open Subtitles | ,رجل جميل جداً مع جسم ممتاز .الذي أريد آخذه إلى الأفلام |
Yine de dürüst olalım, hava akımı oldukça iyi. Güzel ve eski tip. | Open Subtitles | على الغم من ذلك ، فهذا نظام تهوية ممتاز ، على الطراز القديم |
Dersten sonra onunla konuştum, bana kesinlikle A verdiğini söyledi. | Open Subtitles | رأيته بالقاعدة قبل نصف ساعة وقال إني نلت علامة ممتاز |
Süper, ben de hayatım boyunca sana ders vermeyi düşünmüyorum. | Open Subtitles | ، ممتاز ، لأنني لن أعطيك درساً آخر طالما أعيش |
Evin içinde ve dışındaki yaşantınız veya eğlenmeniz için Muhteşem bir yer. | Open Subtitles | إنه ممتاز للتمتع و الرفقة و الحفلات و هذا النمط من الحياة |
ve zenginliklerin toplamı gerçekten çok büyük. Klasik bir ağ etkisi. | TED | ومقدار الثراء الناتج عن ذلك كبير جداً. فهو تأثير شبكي ممتاز |
İşte bütün duymak istediğim buydu. Bu şey mükemmel işe yarıyor. | Open Subtitles | هذا كل ما أحتاج سماعه ياولد، هذا الشئ يعمل بشكل ممتاز |
Bu aşamada bilgisayar insana: "tamam, peki, iyi iş çıkardın." diyebilir. Bazen, elbette, bu noktada bile | TED | ومن هنا يستطيع البشر إخبار الكمبيوتر أنك بالفعل قد قمت بعمل ممتاز |