Kendini iyi hissetmediğini biliyorum ama saç iğnesi hakkında konuşmamız lazım. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك تشعر بدوخة ولكن يجب أن نتحدث عن الدبوس |
Haydi ama, gerçekten bu konu hakkında konuşmamız gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | تعالي , أظن أنه يجب أن نتحدث عن هذا الأمر |
Neden görünüşte güzel olan bu tecrübe hakkında mağdurmuş gibi konuşuyoruz? | TED | ولماذا نتحدث عن هذه التجربة الجميلة ظاهريًّا كما لو أنّنا ضحايا؟ |
Bu adama yine döneceğiz ama bu durum hakkında da konuşalım. | TED | وهكذا، سوف نعود إلى هذا الشخص، ولكن دعونا نتحدث عن الفوضى. |
- Sadece arkadaş olsak bile yalnızca senin problemlerin hakkında konuşmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | ،حتى ولو كنا مجرد أصدقاء .لا أحب أن نتحدث عن صعوبات حياتك الخاصة |
Bu durumda acı, bağımlılık ve delilikle ilgili mecazlardan bahsediyoruz. | TED | في هذه الحالة، نحن نتحدث عن تعابير الألم والإدمان والجنون. |
Yemekte seninle beraber ne kadar tatlı vakit geçirdiğimizi konuşuyorduk. | Open Subtitles | كنا نتحدث عن الوقت الممتع الذي أمضيناه أثناء العشاء برفقتك. |
Affedersiniz de, acaba bu mahalle hakkında konuşabilir miyiz, Brooklyn'den? | Open Subtitles | اعذروني , هل يمكنن ان نتحدث عن هذا الحي بروكلين |
Eğer yarın da böyle düşünmeye devam edersen o zaman tekrar konuşuruz. | Open Subtitles | واذا لازال الشعور معاك بالغد سوف نتحدث عن الامر , اتفقنا ؟ |
Ben de seni görmek istiyordum. konuşmamız gereken bir şey var. | Open Subtitles | أريد ان أراكِ أنتِ أيضاً هناك شيء علينا ان نتحدث بشأنه |
Demek şimdi de aramalarımı görmezden geliyorsun. Ne kadar ilginç. konuşmamız gerek. | Open Subtitles | أرى أنك تتجاهل اتصالاتي الان , هذا مشوق , نحتاج لأن نتحدث |
Huzur içinde yatsın ama şimdi bizim iş konuşmamız gerek. | Open Subtitles | لترقد روحه بسلام. لكن الآن علينا أن نتحدث عن مصالحنا. |
Konu teknoloji olunca, onu bu mavi gökyüzü fırsatı olarak konuşuyoruz. | TED | عندما نتحدث عن التكنولوجيا، فإننا نميل للتحدث عنها وكأنها فرصة خيالية |
Günümüzde kimlik politikaları hakkında yeni bir şeymiş gibi konuşuyoruz ama yeni değil. | TED | نتحدث اليوم عن سياسة الهوية كما لو أنها أمر جديد، ولكنها ليست كذلك. |
Ama eğer gerçekten yapmak istiyorsanız Pazartesi günü beni arayın ve konuşalım. | Open Subtitles | لكن إذا كنت حقا مهتما بهذا حادثنى يوم الأثنين و سوف نتحدث |
Partiye gitmeden önce seninle konuşmak istediğim bir şey var. | Open Subtitles | شيلدن هناك شيء أريد أن نتحدث قبل أن نذهب للحفلة |
Hayatında gördüğün en büyük film. Burada büyük bir filmden bahsediyoruz. | Open Subtitles | أشهر فيلم تعاملت معه نحن نتحدث عن الكثير من السينما هنا |
İyi, Sen ve Rita kilisedeyken Rocky ve ben Wally ile konuşuyorduk. | Open Subtitles | انا وروكي كنا نتحدث مع والي عندما كنت مع ريتا في الكنيسة |
Son zamanlarda elinize geçen bir güvercinle ilgili sizine konuşabilir miyim merak ediyordum. | Open Subtitles | لقد كُنت أتسائل لو بإمكانِنا أن نتحدث عن الحمامة التى إقتنيتُها لأجلِك مؤخراً. |
İşin zorlu kısmı kompozisyon soruları olacak zaten mülakatları sonra konuşuruz. | Open Subtitles | تكمن الأسئلة المخادعة في خطاب التقديم ولاحقاً نتحدث عن لمقابلات الشخصية |
Sizinle ve Amy'in annesiyle özel olarak konuşmalıyız. Haydi, gidelim. | Open Subtitles | نريد ان نتحدث معك و مع والدة إيمي على انفراد |
Şu an biz konuşurken, bu 170 ülkede insanlar dünyayı haritalandırıyorlar. | TED | إذاً، بينما نتحدث يخطط الناس العالم في هذه ال 170 دولة. |
Seni sevdim ama sana hiç söylemedim, çünkü biz hiç konuşmadık. | Open Subtitles | لقد أحببتك ولكننى لم أخبرك أبدا لأننا لم نتحدث من قبل |
Neden sen ve ben biraz yürüyüp bunu konuşmuyoruz. Yalnız? | Open Subtitles | لماذا لا نتمشى قليلا و نتحدث عن هذا الامر بمفردنا |
Birbirimizi anlayana kadar konuşacağız. İşte bu yüzden kocam burada değil. | Open Subtitles | لذا فنحن نتحدث حتى نجد الحل لذا فلا، إنه ليس هنا |
Bir çeşit ruh hakkında konuşabiliriz, onları zoryacı bir hayalet. | TED | يمكن أن نتحدث حول نوع من الحس لشبح مسخر لهم. |
Dünyanın ötesindeki hayat hakkında konuştuğumuz zaman genelde demek istediğimiz, tabii ki bizim soylu varlığımıza benzeyen zeki bir hayat. | Open Subtitles | حين نتحدث عن حياة بالإضافة لتلك على الأرض, ما نعنيه بشكل عام.. هو, بالطبع, حياة ذكية, شيئ مشابه للأناس الخارقين. |