ويكيبيديا

    "نحو" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • doğru
        
    • yaklaşık
        
    • karşı
        
    • şekilde
        
    • için
        
    • kadar
        
    • a
        
    • daha
        
    • e
        
    • ya
        
    • giden
        
    • ve
        
    • olan
        
    • ye
        
    • gibi
        
    Harare'de sıcak bir Ağustos sabahı Farai, iki çocuk annesi 24 yaşında bir kadın bir banka doğru adım atıyor. TED في أحد صبحيات أغسطس الدافئة في هراري، فاراي، أم لطفلين تبلغ من العمر 24 عامًا، تمشي نحو مقعد في حديقة.
    Bunun biraz bilim kurgu gibi göründüğünü biliyorum, işte şimdi geleceğe doğru bakıyoruz. TED وهذا يبدو كما لو أنه خيالٌ علمي ونحن نطلق نحو المستقبل بسرعة كبيرة
    Kayaya doğru akan suyu düşünürsek, su sadece etrafından akıp gidecek. TED إذا فكرنا عن الماء الذي يتدفق نحو صخرة، سوف يتدفق حولها.
    Ancak bu, örneğin, Amerika Birleşik Devletleri'nde 1956'dan beri araştırılan insanların yaklaşık yüzde 30'unun hayatlarının çok mutlu olduklarını söylediklerini gösteriyor. TED ولكن هذا، مثلا، يبين أن نحو 30 في المئة من المستطلعين في الولايات المتحدة منذ 1956 يقولون إن حياتهم سعيدة جدًا
    ve ayrıca, zenginlere karşı hissedilen gücenme ve içerleme, oldukça yaygın durumda. TED وأيضا ، المرارة والاستياء حتى نحو الأغنياء والأقوياء على نطاق واسع جدا.
    Bunu bir şekilde tahmin ediyorum, Bu zor olmalı, buna bir şekilde inanıyorum. TED وأعتقد على نحو ما، أنني أؤمن بطريقة ما بأنها يفترض أن تكون صعبة.
    Maddie bu fenomeni yeni bir senaryoya genişletmek için ısıyı kullanıyor. TED قامت مَادِي باستخدام الحرارة لتوسيع نطاق هذه الظاهرة نحو سيناريو جديد.
    Enflasyonu yüzde 28 oranından yüzde 11 oranına kadar düşürdük. TED قمنا بخفض التضخم من 28 بالمائة إلى نحو 11 بالمائة.
    Şuna inanıyorum ki, eğer insanları bundan uzaklaştırırsanız, insanları aslında başarısızlığa doğru yönlendirirsiniz. TED وأعتقد أنه عند دفع الناس بعيدا عن ذلك، تدفعهم نحو المزيد من الفشل.
    Herkes onun sandalyesine doğru koştu, çığlıklar atılıyordu, bağrışmalar vardı, dosyalar dalgalanıyordu. TED أسرع الكل نحو كراسيهم، كان هنالك ضجيج، كان هنالك صراخ، تلويح بالملفات.
    O yüzden diğerleri helikoptere doğru giderken ben kenarda beklemek zorunda kalmıştım. TED لذلك كان علي أن أتنحي جانبًا، بينما كان الآخرون يتقدمون نحو الطائرة.
    Kendimi dallara doğru yukarı çekiyorum, sudan çıkarken, omzumdan aşağı bakıyorum. TED فأسحب نفسي نحو الأغصان، لحظة خروجي من الماء، نظرت فوق كتفي.
    Bu eylem, bu gayri resmi, aşağıdan yukarıya gelişen ihlal eylemi, yavaş yavaş, yukarıdan aşağıya doğru olan politikaların dönüşümünü başlattı. TED بذلك الفعل ذلك الخرق الغير رسمي، للقوانين الذي بدأ من الأسفل نحو الأعلى، قد بدأ بالفعل بتحويل سياسة الأعلى نحو الأسفل.
    Zirveye doğru ilerlerken hiç olmadığı kadar çabalamalı ve yeni bir zirve bulmalısınız. TED حين تصعد نحو قمة ما، عليك أن تعمل بجهد أكثرلتجد لنفسك قمة أخرى.
    Volksgrenadier Opheusden'ı vurdu yaklaşık senin SS'inin benim ordugâhıma saldırdığı zamanda. Open Subtitles في نفس الوقت الذي بدات قواتهم الخاصة الزحف نحو مركز قيادتي
    Tuhaf kadınlara karşı zayıf noktam olduğu için çok şanslısın. Open Subtitles أنتِ محظوظة , لأننى أملك إنطباعاً جيداً نحو المرأة الغريبة
    Yaşamdaki amacım; verimli bir şekilde karşıt görüşte olmamıza yardımcı olmak. TED وظيفتي في الحياة هي المساعدة في أن نختلف على نحو مُثمِر.
    O kitapları yırtıp atmamız ve diğer seçeneklere bakmaya başlamamız gerekebilir ve gerçeği aramak için açık fikirli olmamız gerekebilir . TED ربما يجب علينا ان نمزق تلك الكتب و البدء بالبحث عن خيارات اخرى و ان نصبع منفتحين نحو الحصول على الحقيقة
    Başlayalım öyleyse; çünkü Afrika, bir dereceye kadar, bir dönüm noktasındadır. TED لذلك دعونا نمضي لأن أفريقيا، إلى حد ما، تمضي نحو التحول.
    Eylül'den Kasım'a doğru... 300 kadar aç kutup ayısı, avlanmak için deniz buzullarına geri döndüğü yoldan, Churchill'e iniyor. Open Subtitles مِن أيلول الى تشرين الاول بعدد300دب قطبيشره ، يهبطون نحو تشيرشل في طريقهم للعودة الى الصيد عند جليد البحر.
    Bir cümlede bundan 4000 yıl önce, bir adam ve ailesi Orta Doğu'ya gelmişler, ve o zamandan beri dünya bir daha aynı olmamış. TED بالمختصر هي قصة من 4000 عام مضت .. عن رجل وعائلته عبر جُل منطقة الشرق الاوسط ومنذ ذلك الحين تغير العالم على نحو تام
    02 numaralı hedef R25 yolundan çıkıp Eski Şehir'e doğru yol alıyor. Open Subtitles الهدف 02 يرحل من الطريق السريع رقم 25 ويتحرّك نحو المدينة القديمة.
    İyiye giden çok az, kötüye gidense bir sürü değişim var. TED كانت هناك تغييرات قليلة نحو الأفضل والكثير من التغييرات نحو الأسوأ.
    Gayret etmeyi bırakmadılar, sadece o dönemde L harfi daha farklı yazılıyordu, V'ye beziyordu biraz. TED ليس ذلك السعي نحو التوسط، إنه فقط حقيقة كون الحرف ض كان يكتب بشكل مختلف، نوعا ما مثل د.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد