ويكيبيديا

    "وصلنا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • durumdayız
        
    • aldık
        
    • İşte
        
    • geldi
        
    • geldiğimizde
        
    • gelmedik
        
    • Biz
        
    • bulduk
        
    • Burası
        
    • buradayız
        
    • yakaladık
        
    • geldiğimizi
        
    • kaldı
        
    • geldiğimizden
        
    • vardık
        
    Ufak rekabetler nedeniyle bozulmak için artık fazla ileri gitmiş durumdayız. Open Subtitles اعتقد اننا وصلنا إلى حد بعيد عن المنافسات الصغيرة
    Yüzeye indik, topraktan biraz numune aldık ve hiçbir şey bulamadık. Open Subtitles ..وصلنا سطح الكوكب وإلتقطنا بعض التربة و ولم نعثر على شيء
    İşte Biz, Birleşik Devletler'in böyle sahibi olduk. TED هكذا وصلنا للحكم في هذه الولايات المتحدة،
    Böylece parlak bir fikir geldi aklımıza: insanları 10-15 kilometre yürüterek doktorlara götürmek yerine, doktorları bu kişilere götürmeliydi. TED وصلنا إلى فكرة ذكية الا وهي أنه بدلا من جعل الناس يمشون 10 إلى 15 كلم ليروا الأطباء، يمكننا أن نأخذ الأطباء إليهم.
    Eve geldiğimizde annem mumya masasının üstüne araba kazasında ölmüş birinin cesedini yatırmıştı. Open Subtitles عندما وصلنا المنزل, أمي كان لديها حادث سيارة جسد راقد على طاولة التحنيط
    Millet geldik! Biri arkadaki uyuyan güzeli uyandırsın artık. gelmedik mi daha? Open Subtitles يا رفاق لقد وصلنا يوقظ أحدكم الأمير النائمة في الخلف هل وصلنا؟
    Şerif, Biz kimseyi öldürmedik. Kasaya kadar tünel kazdık ama bir şey yoktu. Open Subtitles أيها المأمور , لم نقتل أحد فعندما وصلنا للخزنة لم يكن بها شئ
    Sonuçta ne oldu? Kendimizi bir yığın dinozorun içinde bulduk. TED وما حصل بطبيعة الحال, اننا وصلنا لعدد كبير من الديناصورات المختلفة
    Araştırmada ne durumdayız bilmem gerekiyor. Open Subtitles أريد أن أعلم الى أين وصلنا خلال التحقيقات
    Güzel. Peki önlem olarak ne durumdayız? Open Subtitles حسناً، جيّد أين وصلنا إذن في تغطية الفترة؟
    kiliseye gittiler. CO: Biz de kiliseye doğru yol aldık çünkü orada sıcak yemekler olduğunu duyduk, ancak vardığımızda, sorunlarla karşılaştık. TED إلى الكنيسة. مورغان أونيل: لقد توجهنا إلى الكنيسة لأننا سمعنا أنهم يقدمون الوجبات الساخنة، لكننا عندما وصلنا وجدنا العديد من المشاكل.
    Zirveye ulaştığımızda freni boşa aldık ve düşüşe geçtik, 60 metre yarıçapla ve bağlı olduğumuz tekerlekle. TED ولما وصلنا للقمة فتحنا الفرامل وسقطنا، مسافة 200 قدم على الذراع، على القضيب الذي كنا مربوطين به.
    Neyse, geldik işte. Borcun 6,5 dolar. Open Subtitles حَسناً، ها قد وصلنا بذلك سَيَكُونُ المطلوب 6.50 دولار
    İşte geldik adamım. Shangri-La yani " Alice Harikalar Diyarı". Open Subtitles لقد وصلنا يا فتي مثل أليس في بلاد العجائب
    Ama artık, gelecek bizimle tanışmaya geldi. TED لكن ها نحن الآن قد وصلنا لهذا المستقبل.
    Buraya ilk geldiğimizde sana dikiş attığım zamanı hatırlıyor musun? Open Subtitles ‫أتتذكر عندما قطبت جروحك ‫عندما وصلنا إلى هنا للمرة الأولى؟
    gelmedik mi? Open Subtitles لنبدأ من المتنزه هل وصلنا هناك؟ هل وصلنا هناك؟
    Ona dokunmamış,bizi aramış, Biz gelene kadar da burada kalmış. Open Subtitles لم يلمسها اتصل في الحال لا زال بجوارها حتي وصلنا
    Karmaşıklık arttıkça oluşan sonuçlara baktığımızda bulduk ki, en pahalı bakım en iyi bakım olmayabiliyor. TED كما أننا لقد ألقيت نظرة البيانات حول النتائج التي وصلنا كما التعقد زاد، وجدنا أن رعاية أغلى ليس بالضرورة أفضل رعاية.
    Sonunda burada olduğumuz için çok mutluyum. Burası çok güzel. Open Subtitles يسرني أننا وصلنا إلى هنا أخيراً المكان في غاية الجمال
    Nasıl katıldığımız önemli değil. buradayız. Open Subtitles الآن، لا يهم كيف وصلنا الى هنا نحن هنا الان
    Vakayla ilgili önemli bir fırsatı geçen senenin sonunda yakaladık. Open Subtitles وصلنا لدينا فاصل كبير في حالة في نهاية العام الماضي.
    Ve bence, kültüre baktıkça şu an bulunduğumuz yere nasıl geldiğimizi anlar gibi oluyoruz. TED وأنا اعتقد انه إذا نظرنا لمفهوم الثقافات، سنفهم نوعا ما كيف وصلنا لما نحن عليه.
    Bu kara şeyden yaklaşık... 1 metre 22 cm kaldı efendim. Open Subtitles نحن وصلنا بالظبط لمستوى 4 اقدام و9 بوصات من الوقود
    Bu eve geldiğimizden beri, adam gibi bir çay içemedim. Open Subtitles منذ ان وصلنا لهذه الشقه انا لم اتناول شاهي اطلاقاً
    Oraya vardık ve fark ettiğim ilk şeylerden biri, diğer çocukların saçlarının sarı rengin tonları olmasıydı ve çoğu mavi gözlüydü. TED وصلنا هناك وكان أول شيء لاحظته أن شعر الأطفال الآخرين كان له عدة درجات من اللون الأشقر ومعظمهم كانوا بعيون زرقاء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد