ve adım atmaya başladığınızda bebek adımlarıymış gibi, sendeliyormuşsun gibi. | TED | وعندما تبدأ في أخذ خطوات، فتبدو مثل خطوات الطفل، متذبذب. |
Yani ben öldüğümde sonsuzluk mantarları vücudumu tanıyacak ve Onu yiyebilecek. | TED | وعندما أموت، سيقوم الفطر اللامتناهي بالتعرف على جسدي ويتمكن من أكله. |
Burda, buzda, düşük üretkenlik olursa, kopepod üretimi de düşer. | TED | وعندما تقل انتاجيتها فان كل شيء في القطب سوف يتأثر |
Burada bir karıncanın ayağının tabanından ve pençeler kazmadığın da, bu ped karınca hiçbir şey yapmadan otomatik olarak çıkıyor. | TED | نرى هنا من تحت قدم نملة، وعندما لا تنغرس المخالب، تخرج تلك الوسادة تلقائياً بدون أن تفعل النملة أي شيء |
Dağa kayak yapmaya gideceğiniz zaman ise arabaya eşyalarınız için farklı aksesuarlar alabilirsiniz. | TED | وعندما تذهب للتزلج على الجبال، تأخذ معك مختلف الإكسسوارات في السيارة. للقيام بالتزلج. |
ve varlığınızın her anını savunmak savunmak zorunda olduğunuz bir durumda olduğunuzda çok farklı bir tavırla tepki vereceğiniz bir durumda kalıyorsunuz. | TED | وعندما تكون في موقف يتوجب عليك فيه تبرير كل لحظة من وجودك، فتوضع في موقف حيث يتوجب عليك التصرف بسلوك مختلف جداً. |
ve bu çekişmeli gençleri başka bir botla yarışsın diye bir bota koyduğunuzda, ortak çalışmak dışında bir şansları kalmıyor çünkü artık aynı bottalar. | TED | وعندما تضع هؤلاء في منافسةٍ مع قاربٍ آخر ، فليس لديهم أي خيارٍ آخر غير التعاون في ما بينهم لأنهم جميعاً في قاربٍ واحد. |
ve sonuçlar başka bir biçimde kendini gösteriyor. Emeklilik yaşındaki insanların sayısı hızla artmakta. yani 46-64 kuşağının emeklilik dönemlerinden bahsediyoruz. | TED | و تتحول لمسار آخر حيث ترتفع عند الأشخاص الذين هم في سن التقاعد بشكل سريع جداً وعندما يصل المواليد سن التقاعد |
ve Nuna kurulduğunda verileri büyük şirketlerdeki çalışanların sağlık ihtiyaçları için kullandılar. | TED | وعندما تم تأسيس الشركة، استخدموا بيانات لتوفير الاحتياجات الصحية لعمال الشركات الكبرى. |
Daha fazlasını kültüre izole ettik ve farklı ekotipler olduğunu öğrendik. | TED | وعندما عزلنا الكثير منهم في بيئتنا، علمنا أنهم أنماط بيئية مختلفة. |
Sonunda malzemeleri yaymaya başlayınca, hem midillilerinin, hem de motorlu kızaklarının şiddetli buzda ve karda etkisiz kaldığını anladılar. | TED | وعندما بدأوا أخيرًا في وضع الإمدادات، وجدوا أن كل من المهور والزلاجات في حالة سيئة في الثلج والجليد القاسي. |
Yılın geri kalanı birlikte çalıştıklarında bu anlayış ve empatiyi de sunabilirler. | TED | وعندما يعملون معًا بقية العام، يمكنهم أن يستحضروا ذلك التفاهم والتعاطف معًا. |
İnsanları şişme yataklarda ağırlama fikri bana doğal gelmeye başlamıştı ve San Francisco'ya taşındığımda yanımda şişme yatak da getirdim. | TED | شيئاً فشيئاً، أصبح من الطبيعي لي أن أستضيف الأشخاص في منزلي وعندما انتقلت إلى سان فرانسيسكو، أحضرت معي السرير الهوائي. |
Çok yetenekli olduklarında da yetilerinin ne kadar sıradışı olduğunu kavrayamazlar. | TED | وعندما يكونون أكفاء علي نحو ممتاز، لا يدركون مدي استثنائية قدراتهم. |
Yeni bir odaya geçtiğimizde ise bir süre mobilyamız dahi yoktu, biz de telefonu çöp kutusunun üzerine koyduk. | TED | وعندما انتقلنا إلى مكتبٍ جديد، لم يكن لدينا أثاث لبعضٍ من الوقت، لذا كنا نضع هواتفنا على حاوية نفايات. |
Peki öldüğümüzde, sen vicdanına uyduğun için cennete gittiğinde... bense vicdanıma uymadığım için cehenneme gittiğimde, cemaat ruhuyla bana katılır mısın? | Open Subtitles | وعندما نموت وتذهب أنت إلى الجنّة لإنك اتّبعت ضميرك وأذهب أنا إلى النار لِأنى خالفته هل ستأتى معى على سبيل الصُحبة؟ |
Boynu sıkıştıkça vuruşun gücü, kafasının sağa geri dönmesine neden oldu. | TED | وعندما بدأت الرقبة بالضغط، تسببت قوة الضربة في رجوعه ناحية اليمين. |
Neyse, sonunda gelecektir. geldiğinde de size Mouzon'dan söz edecektir. | Open Subtitles | سيأتي عاجلا ام آجلا وعندما يأتي سيتحدث إليك عن موزون |
Charmaine... ve karısı Onu başka bir kadın yüzünden... evden şutlarken, adamın 2 kadının giderini aynı anda nasıl karşıladığını buldu. | Open Subtitles | وعندما كانت زوجته تطرده من أجل خيانته لها مع إمرأة أخرى أكتشفت الطريقة التي تمكن بها من الحصول على إمرأة أخرى |
Bu büyük buluşu nasıl yaptığının hikâyesini paylaştığı zaman, Ayrıca bir şeyin Onu neredeyse bu buluşu yapmaktan alıkoyduğunu da açıklıyor. | TED | وعندما أخبر جاك قصته وكيف وصل لهذا الإنجاز الضخم، قام أيضاً بشرح أن هناك شيء واحد منعه من التوصل لهذا الإنجاز. |
ve o kalabalığa baktığımda, aynı şeyleri hisseden çok insan olduğunu gördüm. | TED | وعندما نظرت ناحية ذلك الحشد، رأيت العديد من الناس يعتريهم نفس الخوف. |
Geçen geldiğimde beni rahat ettirdi bende çıkınca karşılığını verdim. | Open Subtitles | جعل حرية إقامتي أكثر متعة وعندما خرجت ، تبادلنا الأدوار |
Bunu bir kere aklına koyduktan sonra sesi inşa etme işine nasıl koyuluyorsun? | TED | وعندما تكون لديك تلك الفكرة، كيف يمكنك أن تسعى إلى بناء هذا الصوت؟ |
İsterseniz, Trivial Pursuit kraliçesi de diyebilirsiniz. Fakat gücüne ilk defa sahip olduğunda, yarışmalara katılıyor ve para kazanıyor. | TED | هي ملكة الاسئلة ان اردتم وعندما حصلت على قوتها اول مرة استخدمتها للربح في برامج المسابقات لكي تجمع المال |