ويكيبيديا

    "وكان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve
        
    • de
        
    • çok
        
    • Ayrıca
        
    • Sonra
        
    • onun
        
    • ama
        
    • gibi
        
    • ise
        
    • şeydi
        
    • idi
        
    • oldu
        
    • da
        
    • vericiydi
        
    • tohumdan
        
    Olağanüstüydü ve bize bu kadar çok güvendiği için... ...kendimizi minnettar hissettik. TED وكان امراً استثنائيا .. شعرنا بالامتنان انها تثق فينا كل هذا الحد
    Ailesi evlerinden atıldı, ve sosyal sistem çocuklarını ellerinden almakla tehdit ediyordu. TED وتم طرد عائلته من شقتهم وكان نظام الرعاية الاجتماعية يهدد بأخذ اطفاله
    Tüpler göğsümden çıkıyordu ve bu kostüm tasarımcılarının kabusu olmuştu. TED وكان الانبوب الذي يخرج من صدري مأسآة بالنسبة لمصممي الملابس
    Bartok lösemi'ydi ve ölüyor olduğunu biliyordu ve bu konçertoyu kendisi de konser piyanisti olan karısı Dita'ya adamıştı. TED مات بسرطان الدم وكان يعلم ذلك قرر حينها إهداء تلك المقطوعة لزوجته ديتا, التي كانت هي أيضا عازفة بيانو
    Ayrıca, kelimelerini telaffuz edebilmesi için anlaşılır bir dil yaratmamız gerekiyordu. TED وكان علينا خلق لسان يلفظ بسلاسة يسمح له بالتعبير عن كلماته.
    Bana bunu anlattı, ve anlatırken çok eğleniyor ve gülüyordu. TED لقد اخبرني هذه القصة وكان سعيداً بها و اخذ يضحك
    ve onun evine gittim, sabahtı, New Orleans'ın sabah güneşi perdelerin arasından sızıyordu. TED وذهبت الى منزلها، في الصباح، وكان صباح نيو اورليانز يتصفى من خلال الستائر.
    O düşkünler evinde, ölmek üzere olan 31 kadın ve erkek kalıyordu. TED في ذلك الدير وكان هناك 31 رجلا و امرأة على أعتاب الموت
    Onları yapmanın kolay yolu yoktu ve bu işi makineleştirenler ilk olarak Amerikalılardı. TED ولم تكن صناعتها أمرًا سهلًا، وكان الأمريكيّون هم من ميكنوا هذه الحرفة فعلًا.
    Merdivenlerin büyük bir girişe işaret verdiğini düşünün ve o anın yıldızı olduklarını. TED فكّر في كيفية إشارة السلالم إلى مدخل كبير وكان هناك نجم تلك اللحظة.
    Biraz daha ileri gidelim. Bu makaleyi okuyanlardan adamlardan biri Doug Engelbart’tı. ve kendisi Birleşik Devlerler Hava Kuvvetleri memuruydu. TED و مرورا إلى الأمام، أحد الأشخاص الذين قرأوا هذا المقال كان يدعى دوغ إنغيلبارت، وكان ضابطا في سلاح الجو الأمريكي.
    Kendisi LA'de bir araba satıcısıydı ve bir fikri vardı. TED كان بائع سيارات من لوس انجليس ، وكان لديه فكرة.
    ve erkek kardeşi de 8 yaşındaymış, ebeveynleri ise kayıpmış. TED وكان أخوها ابن 8 أعوام وكانت قد فقدت والديها ..
    Astronomiyle alakalı, gök bilimcileri uğraştıran bir soruydu, hem de yüzyıllardır. TED يتعلقُ بعِلم الفلك، وكان السؤال الذي يزعجُ الفلكيين لقرونٍ دون منازع.
    Sistem bilgisayar ağı üzerinden çok çok büyük dokümanları işleyebilme yeteneğine sahip idi. TED وكان النظام قادرا على القيام بأنظمة توثيق كبيرة جدا جدا عبر شبكات الحواسيب.
    Ayrıca serum takılıydı, fazla uzağa gitmiş olamaz. çok asabiydi. Open Subtitles وكان لديه مصل، لذا لايمكنه أن يكون قد ابتعد كثيراً
    Sekiz dakika Sonra, elinden ekrana baktı, ve geziyordu: ileri ve geri gidiyordu. TED بعد ثماني دقائق لاحقاً، نظر من يده الى الشاشة، وكان يستكشف: ذهاباً وإياباً.
    Şunu söylemeliyim ki bazen hoşuma gidiyordu ve harikaydı, ama öte yandan, kendimi kollamak için yalnız bırakılmış gibi hissediyordum. TED ولا تسيؤا فهمي، أحببتها أحياناً، وكان حبي لها كبيرًا، ولكن في أوقات أخرى، أحسست بأنني تُركتُ وحيدة لأدافع عن نفسي
    O zamanlar korsanlığın altın zamanlarıydı, Teach gibi korsanlar uzak denizleri korkuya boğuyorlardı. TED وكان ذلك العصر الذهبي للقرصنة، عندما كان يرهب القراصنة كأمثال تيتش أعالي البحار.
    Fakat insanları dinleyebildim, onların sorunlarını duydum, kuma çizdim ve anlamaya çalıştım. Ne yaptığımı anlamaya çalışmak ise bir anlamda zordu. TED لكن كنت استمع إلى الناس، استمع لقضاياهم، وأرسم على الرمال، في محاولة لمعرفة الأشياء، وكان من الصعب معرفة ما كنت أفعله.
    Yaptığım kötü bir şeydi ama sana bir daha yalan söylemeyeceğime söz veriyorum. Open Subtitles وكان أفسد شئ قمت به و أنا اعدك لن اكذب عليك مرة اخرى
    Daha Sonra Fransa'da bunu yürüten dünyanın her yerinden ortaklarımız oldu. TED وكان لدينا أيضاً زملائنا بالنصف الآخر من العالم في فرنسا لتنفيذه.
    En büyük zorluk, çevre bilimi, hava kalitesi yönetimi ya da atmosfer kimyası hakkında pek fazla bir şey bilmememdi. TED وكان التحدي الرئيسي، هو أنني لم أكن أعرف الكثير حول علوم البيئة مثل إدارة في جودة الهواء أو كيمياء الطقس.
    Berbat görünüyordum ve herkesden rica ettim. Bu çok utanç vericiydi. Open Subtitles لقد واجهت مشاكل و شاهدت نظرات الناس وكان هذا محرج للغاية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد