ويكيبيديا

    "وليس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve
        
    • yok
        
    • de
        
    • ama
        
    • da
        
    • değilim
        
    • yerine
        
    • değildi
        
    • değildir
        
    • değilsin
        
    • için değil
        
    • degil
        
    • olmayan
        
    • olmaz
        
    • bir
        
    ve bu sadece uzaktaki gelişmekte olan dünyada değil, her yerde. TED وليس ذلك فقط في عالم نامي بعيد، إنه في كل مكان.
    ve sadece bir fotoğraf detektörünün entegre edilmesi değil, ayrıca içeride kamera kullanabiliriz. TED وليس فقط ادماج كاشف ضوئي هنا لكن ربما يمكن استخدام الكاميرا الموجودة بداخله
    Kuşatma altına alınacak, topraklarının çoğunu kaybedecek ve ne Batı Şeria'ya ne de Kudüs'e ulaşma özgürlüğüne sahip olmayacaklardı. TED كانوا في طريقهم ليحاصروا، وتفقد الكثير من أراضيهم وليس لديها حرية الوصول ، إما إلى الضفة الغربية أو القدس.
    bir şey yapmamıza gerek yok. Tek yapmamız gereken öğrenmek. TED وليس علينا القيام بشىء. كل ما علينا فعله أن نتعلم.
    Bu rakamlar çok küçük, yüz binlerden bahsediyoruz, milyonlardan değil, ama sembolizmi kocaman. TED الأرقام صغيرة نسبيًا، بضعة مئات من الآلاف، وليس ملايين، لكن الرمزية كبيرة جدًا.
    ve bazen görsel bilgi yerine çok fazla yazılı bilgi oluyor. TED وأحياناً تحصل على كثير من المعلومات النصية وليس هناك معلومات مرئية.
    Şimdi göreceğiniz tepkime tamamen zihinsel çabayla oluşturuldu ve ışıklandırmayla hiçbir ilgisi yok. TED فالاستجابة التي سترون مدفوعة بالكامل بالمجهود الذهني وليس لها علاقة بتغير مستوى الإضاءة
    ve Amazonlardan sadece efsanelerde değil, eski tarihi belgelerde de bahsedilmişti. TED وأن الأمازونيات ذُكرن في أحداث تاريخية أيضًا وليس فقط في الأساطير.
    ve biliyorsunuz, dürüst olmak gerekirse, bu işi yedi senedir yapıyorum, ve geleceğin neye benzediği konusunda ipucum bile yok. TED وكما تعلمون، سأكون صريحًا معكم، أنا أقوم بهذه الأبحاث منذ سبع سنوات، وليس لدي أدنى فكرة عما سيكون عليه المستقبل.
    ve böylece bu şeyleri görüyorsunuz. Her zaman sadece gülümsemiyorum. TED وإذن ترون مثل هذا. وليس الأمر أني دائما ما ابتسم.
    ve Malavi'ye, yalnızca Malavi'ye değil, diğer ülkelere de: Var olan yasalarla ilgili olarak, bir yasa uygulanana kadar yasa değildir. TED وهناك شيء آخر لمالاوي وليس فقط مالاوي بل الدول الأخرى أيضا فإن القوانين التي هناك لا تكون قوانين حتى يتم فرضها
    Dünyada o yolculuğun başlangıcına eş değer olabilecek bir his yok. TED وليس من مشاعر تناظر تلك التي انتابتنا في بداية بعثة استطلاعيّة.
    Tüm bu çelişki kavramı, ama çelişkiyi kabullenme hikaye anlatmaktır, çözümü değildir. TED إن فكرة التناقص برمتها، وإنما قبول التناقض، هو رواية لقصة، وليس حلها.
    Bu da hikaye anlatmanın katı, sabit kuralları değil, ana esasları olduğunu kanıtladı. TED وكان ذلك فقط لإثبات أن رواية القصص لديها توجيهات، وليس قواعد سريعة وصارمة.
    Bu şu demek oluyor, şekli kontrol eden rakamlar, ben değilim. TED هذا يعني أن الأرقام هي التي تتحكم في الشكل، وليس أنا.
    Herkesin farklı bir nedeni vardı. ama hepsinin niyeti iyi değildi. Open Subtitles و الناس كانت لديهم كل أنواع الدوافع، وليس دائما في صالحه
    Kar ettiklerinde, bu kar onlarındır, ... ...başkanları tarafından el konulmak için değildir. TED وعند تحقيق الربح ، فهو لهم يحفظون عليه ، وليس للرئيس ليصادرهم إياه.
    Sen onların arkadaşı değilsin, artık baba olmaya başlaman lazım. Open Subtitles يجب عليك البدء في كونك والدهم ، وليس زميل اللعب.
    Charlie, her zaman suçun, korku gibi olduğunu ve bize yok olmak için değil kurtuluş için verildiğini söyler. Open Subtitles إد، لقد كان تشارلي يقول دائماً، إن الذنب كالخوف وُهب لنا من أجل البقاء، وليس من أجل تدمير الذات
    ve benimle çikmani istedigim için degil. - Kimseyle çikmani istemedigim için. Open Subtitles ‫نعم، وليس لأنني أريدك ان تواعدني ‫لكن لا أريدك أن تواعد أحداً
    Ekonomiyle ilgisi olmayan, ...politikayla da ilgisi olmayan bir şey. Open Subtitles هذا ليس له علاقة بالاقتصاد وليس له علاقة حتى بالسياسة
    ve bu gökadalar birbirinden uzaklaştığı için olmaz. Zaten gökadalar TED وليس ذلك بسبب تحرك المجرات متباعدة عن بعضها في الفضاء
    Tabii bu bireyin, genini sonraki nesle aktarma başarısından başka bir şeye bağlı. TED هذا يحدث للبشر دفاعا عن قضية وليس لمصلحة لها علاقة بالصحة الوراثية، طبعا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد