Aile veya para züppesi değildi, Ama o bir züppeydi, tamam. | Open Subtitles | لم نكن عائلة متكبرة أو متكبرون بالمال و لكنه كان متكبراً |
Babamın yardımını çaresizce istiyordum Ama o pragmatik düşüncenin mucidi gibiydi. | Open Subtitles | كنت شديد الحاجة لمساعدة والدى و لكنه كان ملك التفكير العملى |
Mantar hastalığım da var Ama o bu kadar zarif değil. | Open Subtitles | إني أملك خاتم دودة أيضا, و لكنه ليس راقي مثل هذا. |
O bir nevi doğru sevgiyi muhtemelen size veremedi, Fakat bizim için, o bir nevi doğru sevgiyi insanlara verdi, bu önemlidir. | TED | أعتقد أنه لم يمنحك الشكل الصحيح من الحب و لكنه أعطانا نحن النوع الصحيح من الحب و التعاطف و هذا شيء مهم. |
- Ama ortaya çıkmıyor. - Neden kendini saklıyor olabilir? | Open Subtitles | و لكنه يخفي نفسه و لماذا يخفي نفسه عنك ؟ |
Hayatta kaldı Ama bir sürü hastanede aylarca zaman geçirdi. | Open Subtitles | لقد نجا و لكنه ظل عدة اشهر يتنقل بين المستشفيات |
Ancak tamamen hırçınlaşmıştı. İnsaniyetinden geriye pek bir şey kalmamıştı. | Open Subtitles | و لكنه كان قاسياً و لم يتبقَ فيه انسانية |
Bilmiyorum, sanki boş bir pembe dizideyim ama yine de çok güzel. | Open Subtitles | لا ادري, احس اني في مسلسل سوب اوبرا و لكنه جميل جداً |
- Ama o bir şüpheli, Vince. - Ve Frost'la ben halledebiliriz. | Open Subtitles | و لكنه مشتبه به يا فينس و فروست و أنا سنتولى أمره |
Annesi ve ben, iyi hissetmesi için elimizden geleni yapıyoruz, Ama o sürekli içine kapanıyor. | Open Subtitles | أنا و أمه حاولنا أن نشعره بأنه فى المنزل و لكنه يبقى منعزلاً طوال الوقت |
Yıllar yeni katmanlar ekledi Ama o hala oradaydı ve kendinize zarar vermenize sebep oldu. | Open Subtitles | لقد أضافت السنين الطبقات لكى تقوم بتغطيته و لكنه كان لا يزال هناك و جعلك تؤذين نفسك ما الذى فعلته ؟ |
Kötü olduğunu biliyorum efendim Ama o hasta biriydi ve benim kardeşimdi. | Open Subtitles | إننى أعرف أنه سيئ و لكنه كان مريضاً ، حقاً و لقد كان أخى |
Evet? Bunu yapmak doğal bir şey gibi gelmişti Ama o geri çekildi. | Open Subtitles | كان يبدو أنه شئ طبيعى أفعله و لكنه سحب بنفسه بعيداً |
Ama o, Bay Gondo'nun kendisine, fidyeyi ödeyen kişiye... hayatını mahvedecek bir karar verdirtti. | Open Subtitles | .. و لكنه أعطى السيد كوندو الذي دفع الفدية عقوبة المؤبد |
Fakat kendisi herhangi bir sınırlama altında sahneye çıkmayı reddetmiş. | Open Subtitles | و لكنه رفض الظهور في ظل هذا النوع من الاعتراض |
Batarya çalışıyor, Fakat bir şey almıyor. Dün gece kontrol ettim. | Open Subtitles | البطارية تعمل و لكنه لا يستقبل أي شيء لقد فحصتة البارحة |
İdare, küçük bir şeyin içine oy atmak eğlencelidir, Fakat amaç değildir. | TED | الحكم, حسنا التصويت في الإنتخابات شئ ممتع و لكنه ليس غاية. |
- Ray ve Caitlin güvende olacağını düşünmüştür. - Ama değil. | Open Subtitles | راي و كاتلين اعتقدا انه سيكون آمن و لكنه ليس كذلك |
Bugün sizlere yükselişte olan, tartışmalara açık Ama bir o kadar da heyecan verici, hızla büyüyen bir bilim alanından bahsetmek istiyorum. | TED | أود أن أطلعكم على مجال علمي ناشئ، والذي مازال قيد التأمل و لكنه مفعم بالإثارة، و بالتأكيد فهو ينمو بسرعة قصوى. |
Ev küçük Ama bir doktorun kullanımı için mükemmel. | Open Subtitles | اٍن البيت صغير و لكنه مصمم لاٍستعمال طبيب |
Kaçırılma olayının politik amaçlı olmadığı düşünülüyor Ancak, olay hükümeti üst düzeyde karıştırdı. | Open Subtitles | و من الجدير بالذكر ان هذا الحادث ليس له دوافع سياسيه و لكنه قد دفع الحكومه الى اقصى درجات التاهب |
Belki servi boylu, esmer yabancı olmayabilir ama benim yabancım oldu. | Open Subtitles | ربما هو ليس الغريب الطويل الاسمر و لكنه الغريب خاصتي الان |
Böyle şeylerde iyi değilimdir ama bu önemli ve biraz tuhaf. | Open Subtitles | لست جيداً بهذه الاشياء و لكنه أمر مهم و غريب قليلاً |