ويكيبيديا

    "يؤسفني" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • üzüldüm
        
    • üzgünüm
        
    • Üzülerek
        
    • Korkarım
        
    • Maalesef
        
    • özür dilerim
        
    • pişmanım
        
    • üzülüyorum
        
    • kötü
        
    • nefret
        
    • pişman
        
    • üzücü
        
    • Ne yazık
        
    • sağ olsun
        
    • kusura bakma
        
    Kişisel değildi. Ve kulağa saçma gelse de bunun olmasına üzüldüm. Open Subtitles الامر لم يكن شخصي ورغم غرابة ما اقول، يؤسفني ما حدث
    Aranızda problemler olmasına üzüldüm, ama bu, klisede yılın, en büyük yardım kampanyası. Open Subtitles حسناً , يؤسفني سماع أنكما تواجهان مشاكل لكن هذه حملة تبرعات الكنيسة الكبري
    Bunun için üzgünüm ama başka türlü nasıl halledeceğimi bilmiyorum. Open Subtitles يؤسفني ذكر هذا لكني لا أدري كيف أتخلص من الأمر
    Bunu söylediğime üzgünüm. Sadece petrol çıkarmak için yeni bir yer kazıyor. Open Subtitles حسناً، يؤسفني قول هذا لكنه يستكشف فقط مناطق جديدة للتنقيب عن النفط
    Üzülerek bildiriyorum ki, İmparatorluk elçisi görevini yapmış olan, Eustace Chapuys, İspanya'ya dönüşünden kısa süre sonra vefat etmiş. Open Subtitles يؤسفني أن أبلغك أن يوستاس تشابويس الذي كان مرة السفير الإمبراطوري هنا, قد مات بعد عودته الى اسبانيا بقليل
    Öyle hissetmenize üzüldüm dedektif ama gördüğüm şekilde yazmak zorundaydım. Open Subtitles أنا كتبت تلك القصة. يؤسفني شعوركَ بذلك يا مفتش لكن عليَّ كتابتها هكذا.
    Kardeşinin başına gelenlere üzüldüm. İyi misin? Open Subtitles يؤسفني ما سمعته عن خبر وفاة أخيك ، هل أنت بخير ؟
    Böyle bitmesine üzüldüm. Ama iyi ki bitti. Open Subtitles يؤسفني أن الأمر انتهي لهذا، و لكنني سعيد لأنه انتهي
    Buna üzüldüm. Open Subtitles لقد كلفني الرهان كل ما أخبئه من سجائر يؤسفني ذلك
    Adams'ın öldürüldüğüne çok üzüldüm ama buna şaşırdığımı söyleyemem. Open Subtitles النظرة، يؤسفني أن أسمع الذي آدم قُتِلَ، لكن بطريقة ما، لَستُ مُفاجئَ.
    Ama geçen haftaki olayı kaçırdığına üzüldüm. Open Subtitles يؤسفني أنه قد فاتتك حادثة الأسبوع الماضي
    Seni bıçakladığım için çok üzgünüm kardeşim. özür dilerim. Öyle yapmamam gerekirdi. Open Subtitles يؤسفني بحقّ طعني إيّاكَ يا أخي، آسف، لقد كان إثماً ما فعلت.
    Bunu görmek zorunda kaldığın için üzgünüm. Hakkımda ne düşünüyorsundur bilemiyorum. Open Subtitles يؤسفني أنّك رأيت ذلك، لا يمكنني تصوُّر ما تظنّه فيّ الآن.
    Akşam yemeğine kalamayacağınız için çok üzgünüm. Open Subtitles يؤسفني للغاية عدم استطاعتك البقاء للعشاء
    Böyle rahatınız yerinde mi? Birşey yapamadığım için üzgünüm. Open Subtitles يؤسفني أنني لا أستطيع القيام بأي شيء حيال ذلك
    Gittiğin için üzgünüm, ama tabiki gitmek zorunda oluşunu anlıyorum. Open Subtitles يؤسفني أنك سترحل، ولكنني بالطبع أتفهم أن عليك الرحيل
    Üzülerek sizden başka bir yer bulmanızı rica etmek zorundayım. Open Subtitles يؤسفني ان اقول انك بحاجة ان تنقلي ابنتك لمكان اخر
    Korkarım ki bu, elimizde 6 adet nükleer felaket bulunması demek oluyor. Open Subtitles يؤسفني أن أقول أن هذا قد يعني ست كوارث نووية بين أيدينا
    Maalesef uyutulması gerekiyor. Open Subtitles يؤسفني أن أقول أنّه يجب أن يُقتل قتلا رحيما.
    Bak, gerçek bir teklif olduğunu düşündüğün için özür dilerim. Open Subtitles إسمعي، يؤسفني أنكِ ظننت أن ذلك كان طلب زواج حقيقي.
    Ne olursa olsun Bay Briggs, size yardım edemeyeceğim için çok pişmanım. Open Subtitles على كل حال مستر بريجز يؤسفني اني لا استطيع خدمتك لماذا ؟
    Böyle yaşamak zorunda olmana üzülüyorum, canım. Open Subtitles يؤسفني اضطرارك للعيش بهذه الكيفية يا عزيزي
    Bu iyilik yapmanız çok ince... bir davranış ama bu şekilde insanları öldürmek kötü bir alışkanlık. Open Subtitles يؤسفني قول هذا بعد أن تكرمت بإنقاذي لكن قتل الناس عادة سيئة
    Bu özel anı bölmekten nefret ediyorum ama buradan çıkabilir miyiz? Open Subtitles يؤسفني أن أقاطع لحظات الألفة ولكن هل يمكننا أن نرحل من هنا ؟
    Ne kadar utanç verici olduğunu olanlar için ne kadar pişman olduğumu sana söyleyemem. Open Subtitles لا أستطيع التعبير لكي كم أشعر بالخجل وكم يؤسفني ما حدث
    üzücü haberler için üzgünüm Albay. Open Subtitles يؤسفني أن أكون حامل الأخبار السيئة أيها العقيد
    Ama önce, Ne yazık ki üzgün gözüken bir çocuk görüyorum. Open Subtitles لكن أولاً، يؤسفني أن أرى طفلاً يبدو قلقاً
    Başın sağ olsun ama ölü karın gelip aletimi ağzına alabilir. Open Subtitles يؤسفني مصابكَ فعلاً ولكن لتذهب زوجتكَ الميتة إلى الجحيم
    Bunu söylediğim için kusura bakma, ama Bastiano'ya ancak böyle yararlı olabilirsin. Open Subtitles يؤسفني قول ذلك.. لكنها الطريقة الوحيدة التي تكون بها مفيداً لي وللحصن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد