Görünüşe göre, tarif ettiğiniz kişi, rehine durumunu, havaalanından gizlenilmiş silah amaçlı sinir gazı çalınmasını gizlemek için kullanmış. | Open Subtitles | كلا .. يبدو أنّ الشخص الذى تعرفت عليه استغل وضع الرهائن كتغطية ليسرق غاز أعصاب مسلح كان مخبئاً بالمطار |
Görünüşe göre 7.kattaki tüm bilgisayarlarda sorun varmış. Kim ilgilenmek ister? | Open Subtitles | يبدو أنّ مشكلة في كمبيوترات الطابق السابع كلها، من يريد الصعود؟ |
Ama isyanda ölmedi. Görünüşe göre onun ölümü isyana sebep oldu. | Open Subtitles | لكنه لم يُقتل أثناء الشغب، يبدو أنّ موته من تسبب به. |
Son iki saat içinde tüm şehir tepeden tırnağa sarsılmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | على مدى الساعتين الأخيرتين، يبدو أنّ مدينتنا بأسرها أصيبت بضربة في الصميم. |
Anlaşılan artık kasalarda altın külçeleri ve işlenmemiş elmaslar saklanmıyor. | Open Subtitles | يبدو أنّ صناديق الأمانات لم تعُد لسبائك الذهب، أو الماسات. |
Pekâlâ, Sanırım adamı bulduk ama kocan olacak adam işe yaramazın tekiymiş. | Open Subtitles | حسناً، يبدو أننا وجدناه، لكن يا للهول، يبدو أنّ زوجكِ مُذهل حقاً. |
Görünüşe göre bu sembolleri araştıran başka biri daha varmış. | Open Subtitles | يبدو أنّ أحداً آخر كان يبحث في شأن هذه الرموز. |
Görünüşe göre her dosyayı destekleyen bir kanıt kutusu var. | Open Subtitles | يبدو أنّ كل قضيّة على حدة لديه أدلة مرتبطة به |
Görünüşe göre bu gece odanda canavardan eser yok ufaklık. | Open Subtitles | يبدو أنّ غرفتك خالية رسمياً من الوحوش الليلة يا فتى |
Görünüşe göre kahve dükkânını patlatan kişi Slater'ı bulup, bildikleri yüzünden onu öldürmüş. | Open Subtitles | يبدو أنّ من هاجم المقهى عثر عليه و قتله من أجل هذهِ المعلومات. |
Görünüşe göre bu akşam bir yardım açık arttırmasına katılacak. | Open Subtitles | يبدو أنّ من المفترض أن يحضر مزاداً خيريّاً هذه الليلة. |
Ve onu ben bulacağım. Görünüşe göre bunu kendim yapmalıyım. | Open Subtitles | و الآن سأعثر عليها و يبدو أنّ عليّ فعلها بنفسي |
Görünüşe göre arkadaşın çalıntı sınav sorularını satma işine bulaşmış. | Open Subtitles | يبدو أنّ صديقك هنا ..متورط قام ببيع أجوبةً لاختبارٍ مسروق |
Görünüşe göre, müşterilerinden biri onun ürününden hiç memnun kalmamış. | Open Subtitles | على ما يبدو أنّ أحد الزبائن لم يكن سعيداً بمنتوجه. |
Hepsi burada. Görünüşe göre, okulun alabileceği tek yer burası. | Open Subtitles | جميعها هنا، يبدو أنّ المدرسة هي المكان الوحيد الذي قدمها. |
Baksana orta bölüm ormana girmiş gibi görünüyor ama bizim düzenimiz ne olacak? | Open Subtitles | يبدو أنّ الخط المركزي فقط هو من ذهب إلى الغابة ماذا حدث للتشكيلة؟ |
Saatini pencereden dışarı atan yerel bir aptal gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنّ معتوهاً محليّاً قد رمى ساعته من النافذة |
Anlaşılan gece vakti para yatıran biri 100$'lık sahte banknot yatırmış. | Open Subtitles | يبدو أنّ واحداً من مودعيهم الليليين دسّ ورقة 100 دولار مزيّفة. |
Sanırım Belçika konsolosluğu cehaletimi resmen kınayacaktır. | Open Subtitles | أوه ذلك حسنٌ، يبدو أنّ القنصلية البلجيكية قد غضبت من جهلي |
Size söyleyecekleri çok önemli bir şey var Galiba, efendim. | Open Subtitles | يبدو أنّ لديهم شيئـاً عـاجلاً ليحيطـوا علمكَ بـه يـا سيّدي |
Peter, nasıl desem bilmiyorum ama sanki kafamda başka biri daha var. | Open Subtitles | لا أعرف كيف أفسّر هذا، لكن يبدو أنّ شخصاً آخر في رأسي. |
Görünüşe bakılırsa kardeşiniz bir kahraman gibi mücadele etmiş ama yenik düşmüş ve göğsünden ölümcül bir bıçak darbesi almış. | Open Subtitles | عليّ القول أنّه يبدو أنّ شقيقك قد قاتل كالأبطال إلاّ أنّ أحداً فاقه قوّة وعانى من طعنة مميتة في صدره |
Belli ki birisi öyle düşünmüş ve ben bekar adamlara bayılırım. | Open Subtitles | يبدو أنّ أحدهم يظن ذلك و أنا أحب الرجال الخجولين |
Adamımız cesedin çimentoların arasında kaybolacağını ummuşa benziyor. | Open Subtitles | يبدو أنّ القاتل كان يأمل أن تختفي في صبّ الاسمنت. |
Öyle görünüyor ki, senin dükkan faresi bizim katilimiz değilmiş. | Open Subtitles | مرحباً ، يبدو أنّ السارق ليس القاتل بعد كل شيء |
Bir adam eksiksin üstat. Hükmen mağlup olacaksınız gibi gözüküyor. | Open Subtitles | ينقصك رجل أيّها القائد يبدو أنّ عليك الانسحاب |