ويكيبيديا

    "يتعلق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ilgisi
        
    • Mesele
        
    • için
        
    • alakası
        
    • İş
        
    • yüzünden
        
    • söz
        
    • olan
        
    • meselesi
        
    • ilgili
        
    • önemli
        
    • bağlı
        
    • konu
        
    • alakalı
        
    • gelince
        
    Sen de inkâr etmelisin. Bunun bizimle bir ilgisi yok. Open Subtitles يجب عليكِ هذا أيضاً لا يتعلق هذا الأمر بنا بتاتاً
    Ama masasında oturan piliçle ilgili bir Mesele olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لكنني لا أعتقد أنه يتعلق بالفتاة التي كانت يجلس معها
    Yani bir kişisel bilgisayar için birkaç milyon pound özel jet almak ile aynı hesaba geliyordu. Çok da pratik sayılmazdı. TED إذن فيما يتعلق للحاسوب الشخصي، عدة ملايين من الجنيهات كانت تكفي لشراء طائرة نفاثة خاصة؛ في الحقيقة لم يكن ذلك عمليا.
    Çok alakası var çünkü böyle bir davada ilk aranan şart budur. Open Subtitles كل شيء يتعلق بهذا لأن في قضية كهذه يكون هنالك مقرر رئيسي
    Yaşanılan yerler; iş mekânları, kültür mekânları ve idari mekânlar birbirleriyle ilişkili bir şekilde konuşlandırılırlarsa anlam ifade ederler. TED ذلك أنه ، كما تعلمون ، في مساكن معنى نشرت في ما يتعلق أماكن العمل ، والثقافة ، والحكم.
    Nasıl oluyor da benim dışımdaki herkes hediye yüzünden olmadığını biliyor? Open Subtitles لماذا الكل يقول أن الأمر لا يتعلق بالهدية ، غيري أنا؟
    Ancak başka çocuklar söz konusuysa, daha yüksek bir standart geçerlidir. Open Subtitles ولكن عندما يتعلق بأطفال الأخرين هناك مستوى أعلى عليك الالتزام به
    Her şeyin seninle ilgili olduğunu sanıyorsun. Ağlamamın seninle ilgisi yoktu. Open Subtitles انت تظن ان كل شيء يتعلق بك لا علاقة لبكائي بك
    Bunun seninle ilgisi yok ve tersini düşünmende senin küstahlığın. Open Subtitles هذا لا يتعلق بك وهو كبرياء منك لتفكر بغير ذلك
    Son birkaç gündür kayip* dolaşmanın annenle bir ilgisi var mı? Open Subtitles ألهذا الأمر أي شيء يتعلق بأمنا لكونها تتصرف بغرابة آخر يومين؟
    Baba, Mesele, ülkeyle ilgiliyse sözünden dönmenin ne zararı olabilir ki? Open Subtitles أبي عندما يتعلق الأمر بمسألة البلاد لا يمكنك التراجع بكلمتك ؟
    Anlayacağın Dan,.. ...ben aklımdan geçeni söylemeye inanırım. Hele Mesele aşk ise. Open Subtitles أترى يا دان أظن وبالحديث عن عقلي خاصة عندما يتعلق الأمر بالحب
    Ekselansları, Bayan Frederiksen için, helikopterle ilgili tüm ölçüler, alındı mı bilmek istiyor? Open Subtitles فخامتكم ربما ترغبون بمعرفة ان كل الاجراءات اتخذت فيما يتعلق بمروحية الآنسة فريدريكسن؟
    Seni ve Kardeşliğin desteklediği herşeyi yok etmek için gönderildim. Open Subtitles لقد كلفت بقتلك و كل شئ يتعلق بمنظمة أرض الأخوة
    Eger cinayetle hic alakası yoksa, belki de bu son takası görmezden gelebiliriz... Open Subtitles لا يتعلق الأمر بالقتلة بعد كل ذلك رُبما يُمكننا تجاهل الحديث الأخير بيننا
    Ama çoğunuz, yaptığımız çoğu iş fiziksel nesnelerle ilgili değil diyebilirsiniz. TED ولكن قد يقول العديد أن كل عملنا لا يتعلق بالأشياء الملموسة.
    Kurgu diyorsan, 20 yıllık evliliğini bir dürtü yüzünden, elinin tersiyle kenara itti. Open Subtitles حسناً, فيما يتعلق بالخيال هو تخلى عن 20 سنة من الزواج بطريقة عفوية
    - Alınma ama söz konusu ilişkiler olunca gerikafalı bir gelenekçisin. Open Subtitles و لكنك تصبح تقليدياً غليظاً عندما يتعلق الأمر بالعلاقات يا صديقي
    Ve teleskopla ilgili size son iletmek istediğim bir mühendislik eseri olan aynasıdır. TED والقطعة الهندسية الذي أود أن أترككم معها فيما يتعلق بهذا التلسكوب هي المرآة.
    Frankie, birçok kişi bunun bir inanç meselesi olduğunu çocukluktan beri bilir. Open Subtitles فرانكي ، معظم الناس يدركون عند دخولهم الحضانة أن الأمر يتعلق بإيمانهم
    Hayır, sana söyledim. Sorun para değil. Ben önemli biri olmak istiyorum. Open Subtitles كلّا، لقد أخبرتك، الأمر لا يتعلق بالمال أريد أن أصل لشيء ما.
    Ve, buna bağlı olarak, benim ilk konum ölüm değil, obezitedir. TED ولذا فأول موضوعاتي، فيما يتعلق بهذا، ليس عن الموت، لكن عن السُمنة.
    Ama bütün konu yetiştirmek üzerine değil çünkü hepimiz bu yapbozun parçalarıyız. TED لكن الأمر لا يتعلق فقط بالزراعة، لأننا جميعنا جزء من هذه الأحجية.
    Kendi bakışımı ya da ona benzer birşeyi zorlamak ile alakalı değil. TED لا يتعلق الأمر بالإساءة إلى رؤيتي أو أي شيء من هذا القبيل.
    O modeller 20. yüzyıl trendlerine gelince yeteneklidir on yıllar boyunca. TED النماذج ماهرة عندما يتعلق الأمر بتوجهات القرن 20 على مدى عقود.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد