ويكيبيديا

    "يجدر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • iyi
        
    • lazım
        
    • gerek
        
    • Bunu
        
    • gereken
        
    • gerektiğini
        
    • bence
        
    • O
        
    • gerekiyor
        
    • iyisi
        
    • gerekmiyor
        
    • Belki
        
    • zorunda
        
    • gerekirdi
        
    • daha
        
    İyi olur zira onu daha ne kadar saklayabilirim bilmiyorum. Open Subtitles يجدر بك ذلك لإنني لا أدري إلى متى سأبُقي عليه
    Öyle olsa iyi olur Tabi bu takimda oynamak istiyorsan. Open Subtitles يجدر بك ألا تفعل إن كنت تريد البقاء بهذا الفريق
    İşe geri dönmem lazım, O yüzden gidip oğlumu getir. Open Subtitles حسناً، أنا عائدةٌ للعمل يجدر بك أنّ تعيد لي طفلي.
    Ama heykelimin burada çok daha güzel durduğunu söylemem gerek. Open Subtitles ولكن يجدر أن أقول بأن تمثالي يبدو أفضل بهذا المكان
    - Sorun ne? Hepimiz her gün çıkarımız için, kazanmak için Bunu yapıyoruz. Open Subtitles إننا نبيع أنفسنا كل يوم ربما يجدر بنا أن نكون في الفريق الفائز
    Söyle bana, yapmaman gereken bir şey yapmıyorsun, değil mi? Open Subtitles أخبرينى , هل فعلتِ شيئاً لا يجدر بكِ فعله ؟
    Sana karşı sert olmam gerektiğini düşündüm böylece sonun annen gibi olmayacaktı. Open Subtitles خلت أنه يجدر بي القسوة عليكِ لكي لاينتهي بكِ المطاف مثل والدتكِ
    - Tamam geliyorum. Sizi besleyeceğim güzellerim. - Gitsem iyi olacak. Open Subtitles ــ حسناً، أنا قادم لأطعمكم يا أعزائي ــ يجدر بي الذهاب
    Pekâlâ, ama bir sonraki hikâyen buna deyse iyi olur. Open Subtitles حسناً ، لكن يجدر بقصتك التالية أن تستحق تكبد العناء
    Öyledir. Marie'ye yemek alacağıma söz verdim. Çıksam iyi olacak. Open Subtitles لقد وعدت مارى ان احضر الغذاء ، يجدر بي الذهاب
    Gizli bir hesap kullansan daha iyi olmaz mı, dostum? - Neden ki? Open Subtitles يا رجل , ألا يجدر بك أن تستخدم مستخدم غير معروف الهوية ؟
    Ama eğer senden hoşlanmaya başlarsa, geri çekilsen iyi olur. Open Subtitles لكن عند احساسك بأنها بدأت تُعجب بك, يجدر بك التراجع
    Oh, tabii ,etsen iyi olur. Pam'e hoşçakal demeden gitme. Open Subtitles نعم , يجدر بك ذلك من الأفضل لك توديع بام
    Oraya gidip, yaptığım anlaşmaları feshetmem lazım. Open Subtitles يجدر بي الذهاب هناك وإلغاء كل التسويات الخاصة بهم
    İnsanlar bizim gibi adamların arkalarını korumalarına hiç gerek yok sanıyor. Open Subtitles أعتقد أن رفاق مثلنا، يجدر بنا ألا نكون قلقين من الأخطار.
    O halde Bunu taktiksel göstermek için birkaç tutuklama yapalım. Open Subtitles يجدر بنا أن نقوم ببعض الإعتقالات وكأن الأمر مُخطّط له
    Söyle bana, yapmaman gereken bir şey yapmıyorsun, değil mi? Open Subtitles أخبرينى , هل فعلتِ شيئاً لا يجدر بكِ فعله ؟
    Bana sürekli, benim gibi birisinin bunları yememesi gerektiğini hissettirmişlerdir. Open Subtitles دائماً ما أحسست أن شخصاً مثلي لا يجدر به أكلها
    Birimizin yolunu değiştirmesi gerek ve bence bu sen olmalısın. Open Subtitles على أحدنا تغير طرقنا وأعتقد أنه يجدر أن يكون أنت
    O zaman buradan çıkmalıyız Belki de, ha? Hiperuzaya sıçrayabilir misin? Open Subtitles يجدر بنا الخروج من هنا هل يمكنك القفز إلى الفضاء الفوقي
    Aslına bakarsan, temsilcime göre, bu pizzanın tamamını yemem gerekiyor. Open Subtitles في الواقع, طبقاً لوكلائي يجدر بي تناول كل هذه البيتزا
    Bildiğiniz bir şeyler olabilir... ama en iyisi bunları açığa kavuşturmak. Open Subtitles قد تكون تعلم أمراً ما ولكن يجدر بك التأكد من معلوماتك.
    Bana olanları onun gözünden de görmem gerektiğini falan söylemen gerekmiyor mu? Open Subtitles ألا يجدر بك أن تقول أن أرى الأمر من وجهة نظره ؟
    Sonuçlar olumsuz çıkarsa Belki de bir psikiyatri uzmanına gitmeyi düşünmelisiniz. Open Subtitles إن كانت نتائجها سلبية، عندها يجدر بك التفكير بزيارة طبيب نفساني.
    Hadi ama, ne istiyorsanız onu yapın. Her şeyi beraber yapmak zorunda mıyız? Open Subtitles إفعلوا ما تشاؤون هل يجدر بنا أن نفعل كل شيء مع بعض ؟
    Şimdiye kadar çoktan kendi arabana terfi etmiş olman gerekirdi. Open Subtitles كان يجدر بك أن ترتقي لتكون لك عربتك الخاصة الآن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد