ويكيبيديا

    "يستحقون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • değer
        
    • hakediyorlar
        
    • layık
        
    • hak eder
        
    • hakediyor
        
    • hakkı
        
    • hak etmiyor
        
    • hak etmiyorlar
        
    • haketmiyorlar
        
    • değmez
        
    • hak ettiğini
        
    • hakeden
        
    • hak etti
        
    • hak ettiler
        
    • değerli
        
    Herkese, Ateş Lordu ve Ateş ulusuna bile bir şans vermeye değer. Open Subtitles الجميع, حتى زعيم النار و أمة النار يستحقون الحصول على فرصة ثانية
    eşcinseller daha yaygın olarak adalet kırıntılarından fazlasını hakediyorlar. TED و مثليي الجنس قاطبة يستحقون أكثر من هذه العدالة المنتقصَة.
    Erkeklerin belki de yarısı, ellerindeki fırsatların değerine layık değil. Open Subtitles نصف الرجال الذين أعرفهم لا يستحقون الفرص التي حظوا بها
    Canları pahasına buraya yemek taşıyanlar hiçbir şey yapmayanlardan daha fazlasını hak eder! Open Subtitles أولئك الذين يُخاطرون بأرواحهم لجلب الطعام يستحقون كمية أكبر من الذين لا يُخاطرون.
    Sadece ölü topraklar üzerinde oturanlar yaşamayı hakediyor. Open Subtitles أولئك الذين يعيشون في المناطق القاحلة يستحقون العيش
    Benim fikrime göre, haddini aşan insanın yaşamaya hakkı yok. Open Subtitles من وجهة نظري ، أن الأشخاص الذين يتعدون الحدود لا يستحقون الحياة
    İyi pazarlık ediyorsun. Paranız sizde kalsın. Bu aptallar bir dinarı bile hak etmiyor. Open Subtitles تستطيع الإحتفاظ بمالك هؤلاء الحمقى لا يستحقون ديناراً واحداً
    Sence bunu hak etmiyorlar mı? Nasıl çölden çıktığını bile bilmiyoruz. Open Subtitles يستحقون معرفة اننا لا نعرف كيف إنتهى به الامر في الصحراء
    Fakat insanları görülmeye değer olduklarına ikna etmek zor bir şey. TED لكن من الصعب إقناع الناس بأنهم يستحقون أن يكونوا مرئيين.
    değer mi, yeterince kuvvetli miyiz? Open Subtitles هل يستحقون العناء و هل نحن أقوياء بما يكفى ؟
    değer mi, yeterince kuvvetli miyiz? değer mi? Open Subtitles هل يستحقون العناء و هل نحن أقوياء بما يكفى ؟
    Ortaklarının karısıyla yatağa girmemden daha iyisini hakediyorlar sanırım . Open Subtitles وأعتقد أنهم يستحقون أفضل قليلاً من القفز على السرير مع زوجة شريكهم
    - Onlar birkaç gazete editörünün sırtlarını sıvazlamasından fazlasını hakediyorlar. Open Subtitles هؤلاء الباقين يستحقون أكثر من استلقوا على ظهورهم
    Erkeklerin belki de yarısı, ellerindeki fırsatların değerine layık değil. Open Subtitles نصف الرجال الذين أعرفهم لا يستحقون الفرص التي حظوا بها
    girişindeki fıskiyeleri gördüğümde, şunu anladım; müzelere giden insanların bu fıskiyelere layık olduğu düşünülüyor. TED وعند الاستقبال في فناءهم لاحظت ان لديهم نافورة لانهم يعتقدون ان من يذهبون الى المتحف يستحقون نافورة.
    Eğer biri siyahsa ve sokakta ölüyorsa merhameti hak eder. Open Subtitles هذه روحانية لو كان شخص اسود يموت على الشارع اذا هم يستحقون الرحمة
    Çocuklar eğitimi hakediyor di mi ? Open Subtitles الأطفال يستحقون تعليماً ألا تتفقين معي ؟
    Kanun, bizi mektup hakkı olmayan yabanilerden ayıran tek şeydir. Open Subtitles هذا ما يفرّقنا عن الهمج الذين لا يستحقون ان يملكون خدمه البريد
    Yani, yaşlı hastalar gençler kadar kurtarılmayı hak etmiyor diyorsun. Open Subtitles تقول إذاً أن كبار السن لا يستحقون الإنقاذ كالصغار
    Bu kadınlar seninle aynı şekilde davranılmayı hak etmiyorlar mı? Open Subtitles هؤلاء النسوة يستحقون بان يعاملوا بنفس الطريقة التي عملتي بها؟
    Sıradan insanlar dünyada bulundukları konumları haketmiyorlar. Open Subtitles الرجال العاديين لا يستحقون المناصب التي يشغلونها
    Öyle çabuk soğuyan gençler için üzülmene değmez. Open Subtitles مثل هؤلاء الشبان السريعو التأثر لا يستحقون اسفك.
    Tamam, ben ödenekle yaşayan annelerin, risk altındaki çocukların, eski çelik işçilerinin de hayatlarında bir fıskiyeyi hak ettiğini düşünüyorum. TED حسنا، اعتقد ان امهات الرعاية الاجتماعية و الاطفال المعرضين للخطر وعمال الصلب السابقين يستحقون نافورة في حياتهم.
    Saygıya ihtiyacı olan ve hakeden Romalı yurttaşlar bunun yerine idrar ile yıkanıyorlar! Open Subtitles الرومانيون الذين يحتاجون و يستحقون الإحترام يهانون بدلاً من هذا
    İnsanlara ihanet ettim. Çoğu bunu hak etti. Open Subtitles قمت بخيانة العديد من الناس الذين يستحقون ذلك
    Oh, siktir et. Alarmı çalıştırdılar. Başlarına gelenleri hak ettiler. Open Subtitles لقد قرعوا جرس الإنذار ، يستحقون ماحصل لهم
    Bunlar için cinayet işlediniz. Bunlar paradan çok daha değerli. Open Subtitles لقد قتلت من اجل هؤلاء انهم يستحقون اكثر من المال

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد