ويكيبيديا

    "يستغرق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • alır
        
    • sürebilir
        
    • alabilir
        
    • sürecek
        
    • sürmez
        
    • alacak
        
    • uzun
        
    • sürdü
        
    • sürmedi
        
    • alacaktır
        
    • süre
        
    • sürmeyecek
        
    • alıyor
        
    • yıl sürer
        
    Bu jenerasyonların her biri sadece birkaç mili saniye alır. TED وكل جيلٍ يستغرق فقط بضعة أجزاء من الألف من الثانية.
    Paramızı alır almaz geri döneceğiz. On gün içinde dönmüş oluruz. Bizi bekleyin. Open Subtitles سنعود حال بيعنا لكل شيء، ولن يستغرق هذا غالبا أكثر من 10 أيام
    Bilinçliliğe sıkıca bağlanmadan bir tepki oluşturmak on yıllar, hatta daha fazla sürebilir. Open Subtitles وربما يستغرق عقود أو أكثر لخلق إستجابة قبل أن يستقر فى الشعور والوعى
    Yani bunun anlamı, kişisel ajanlarla temas kurmam, bu haftalar alabilir. Open Subtitles هذا يعني أنني يجب أن أتصل بكل وكالة وقد يستغرق أسابيع
    Emeklilik listesindeki her şeyi yapmak bir buçuk hafta kadar sürecek. TED وسوف يستغرق الأمر أسبوع ونصف ليقوم بكل الأشياء في قائمة التقاعد.
    Bu uzun sürmez, bayan Dan- merhaba, Fred? Lydia Brenner. Open Subtitles هذا لن يستغرق الكثير من الوقت مرحبا فريد,هذا ليديا برانر
    Endişelenme ama. Henry'nin tüm araçları hazırlaması biraz zaman alacak. Open Subtitles سوف يستغرق هنري بعض الوقت لكي تصبح كل السيارات جاهزة
    Bu biraz zaman alır ama bir arkadaşı kurtarmaya çalışıyorsanız buna değer. Open Subtitles يستغرق وقتاً طويلاً لكن عندما تكون تحاول انقاذ صديق عندها الوقت ينتظر
    FBI'dan oradaki kabile toprakları girmek için izin almak aylar alır. Open Subtitles الحصول على تصريح من المباحث الفيدرالية لدخول أرض قبلية يستغرق أشهراً.
    Paylaşamazlar. Çete içinde bir... kaynak yetiştirmek bazen aylar, bazen de yıllar alır. Open Subtitles لا يستطيعون، فقد يستغرق العمل أشهراً أو حتى سنوات لوضع مخبر داخل العصابة.
    Dylan için Dylan olmak gerçek anlamda zaman alır. TED ليكون ديلان هو ديلان، يستغرق هذا وقتًا حقيقيًّا.
    Saniyeler de sürebilir, saatler de. Ehliyeti alırken öbür parmak izini vermiş olabilir. Open Subtitles قد يستغرق ثوان، أو ساعات إذا إستعمل الإبهام الآخر من أجل رخصة القيادة.
    DNA testi haftalar sürebilir ve bu kadar zamanımız yok. Open Subtitles إختبار الحمض النووي يستغرق أسابيع وليس لدينا الوقت الكافي لذلك
    Gidecek başka bir yer bulacaklar ama bu... bu birkaç gün sürebilir. Open Subtitles سوف يجدون مكان اخر للمكوث فيه ولكن قد يستغرق ذلك عدة أيام
    Evet, bu kadar çok mağdur ve farklı hesap tipleriyle, aylar bile alabilir. Open Subtitles أجل، مع هذا العدد من الضحايا وأنواع الحسابات المختلفة، قد يستغرق عدّة أشهر
    Saul'a insansız hava aracı görüntülerini göster. Biraz zaman alabilir. Open Subtitles أعرض عليه لقطات الطائرة بدون طيار قد يستغرق هذا دقيقة
    Sana henüz tükenmediğimi söylemedim mi? Bu bölgenin yönetimini ele alabilir misin? Open Subtitles لا أستطيع إخبارك ولا إخبار الحكومة هذا يستغرق اكثر من هذا المكان
    Belki yüzyıllar sürecek ama eninde sonunda cehennem insanlığını yakıp götürecek. Open Subtitles قد يستغرق ذلك قروناً , لكن عاجلاًأمآجلاً, الجحيم سوف يمحو انسانيتك
    Hiç uzun sürmez. Sadece basit bir ünite değişimi olacak. Open Subtitles لا, ليس مفترضا أن يستغرق طويلا مجرد تحويل في الوحدة
    Tek kürekle çukur kazmak ne kadar zaman alacak biliyor musun? Open Subtitles أيها الأحمق, هل تعلم كم يستغرق الامر لحفر حفرة بمجرفة واحدة
    Bununla ne yapabileceğinizi hayal edin. Dürüstçe söylemeliyim ki bunun gerçekleşmesi henüz mümkün değil; çünkü çok uzun sürer. TED الآن, تخيل مايمكن أن يفعله ذلك. يجب أن أقول بصراحة أن المبنى لايستطيع القيام بهذا لأنه يستغرق وقتا طويلا.
    Bu çete olayı hariç Neden bu kadar uzun sürdü? Open Subtitles ماعدا عصابة الدراجة هذه ماذا الذي يستغرق منك كل هذا؟
    Bundan iyisi olamaz, hem çok da fazla sürmedi. Open Subtitles نعم هذا افضل شيء يمكن ان نصل اليه. لم يستغرق ذلك طويلا , ،لا
    Eğer New York'ta indirimdeki her ürünü ve servisi saymak istiyorsanız- 10 milyar kadar var- 317 yılınızı alacaktır. TED ان أردتم ان تقوموا بحصر كل الخدمات والمنتجات الموجودة في نيويورك والتي تبلغ 10 مليارات فسوف يستغرق منكم هذا 317 عام
    — Üzgünüm evlat, bir süre sonra olur. — Kalk seni orospu çocuğu. Open Subtitles ــ عذراً يا بني، قد يستغرق الأمر بعض الوقت ــ استيقظ أيّها السافل
    Zincirleme bir kaza meydana geldi. Yolun açıIması çok uzun sürmeyecek. Open Subtitles بضعة سيارات متشابكة هناك لن يستغرق الامر طويلا حتى تعود الحركة
    Dolayısıyla ışığın bu yolu alması 3 milyar yıl alıyor. TED لذا يستغرق الضوء 3 بلايين سنة ضوئية لعبور تلك المسافة.
    Meksika'da bir işi resmi olarak kapatmak iki yıl sürer. TED في المكسيك، عملية إغلاق العمل بشكل رسمي يستغرق عامين.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد