Bu, rüyamızı gerçekleştirmemiz için daha sıkı çalışmamız gerektiği anlamına geliyor. | Open Subtitles | الامر فقط يعني ان علينا ان نعمل بجد اكثر لنحقق الحلم |
Biraz daha sonra birini göndereceklerini söylediler bu da hiç göndermeyecekleri anlamına geliyor. | Open Subtitles | يخبرونا انهم سيرسلون شخصاً ليتفقد الأوضاع وكان هذا يعني ان الأمر لن يحصل |
Kebabı temizledik bunun anlamı Marge Bronigan Dinlenme Odası resmen hizmete açıldı! | Open Subtitles | لقد نظفنا الحساء, ما يعني ان غرفة مارج براناغان للاستراحة عادت للعمل |
Adamımız o değil. Bu senin profilinin yanlış olduğunu göstermez. | Open Subtitles | هو ليس الرجل المطلوب هذا لا يعني ان ملفك خاطئ |
Bu hemen vazgeçmemiz anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | هذا لا يعني ان نستسلم النكوادريا مازالت أفضل فرصنا |
Bu da demek oluyor ki antivirüs hâlâ sisteminde dolaşıyor. | Open Subtitles | اجراءات قياسية مما يعني ان المضاد ما زال في نظامك |
İhtiyaç? Birine ihtiyaç duymak tam olarak ne demek ki? | Open Subtitles | أقصد الحاجة , ماذا يعني ان تحتاج لشخص ما ؟ |
Bu da bulunanların bazılarının... 200 yıldan fazla süredir orada olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | ذلك يعني ان بعض الأجسام التى يجدوها يزيد عمرها على 200 سنة |
İkinizin olayını bilmem, izlemekten hoşlandığım anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأني اعلم بشأنكما لا يعني ان علي رؤيته |
Çünkü buna göre, birşeyleri yanlış yapmak bizde birşeylerin yanlış olduğu anlamına gelir. | TED | لان تبعا لما سبق فأن نقع في الخطىء يعني ان هناك خطىءٌ فينا نحن كأفراد |
Bu da Jason Cole'u olabildiğince mutlu ve burada tutmak anlamına geliyor. | Open Subtitles | وهذا يعني ان ابقي جايسون كول سعيد وموظف هنا اطول فترة ممكنة. |
Bu da kapının bir ara açıldığı ve senin yalan söylediğin anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذا يعني ان الباب قد فُتِحَ في وقت ما ما يعني أنكِ كاذبة |
Bu da bir denizaltı ile dalacak olsanız, gerçekten bunu göreceğiniz anlamına geliyor. | TED | وهذا يعني ان هذا ما سوف ترونه ان قمتم بالغوص بواسطة غواصتنا |
Açlığın anlamı uluslararasından farklı olarak, Amerikada bir parça farklıdır, fakat ülkemizde açlıktan bahsetmek korkunç derecede önemlidir. | TED | صحيح ان الجوع في الولايات المتحدة يختلف عن الجوع في الدول الاخرى ولكن هذا لا يعني ان يتم اهماله في بلدنا |
Bunun anlamı, 60lık bir bel 100lük bir kıç ortaya çıkaracağıdır. | Open Subtitles | الان هذا يعني ان خصرها حوالي 24 انتش وعندما نحسب ، سنعرف ان المؤخرة كبرها 40 انتش |
Yapma, kaybetmiş olman senden hoşlanmadıklarını göstermez. Öyle değil mi? | Open Subtitles | فقط لأنك فقدت لا يعني ان الناس لا يحبون لك. |
Yaptığım şeyin yanlış olması, senin doğru yaptığını göstermez. Hayır, asla doğru demedim. | Open Subtitles | عندما افعل شيء سيء , فهذا لا يعني ان ما تفعله امرٌ صائب |
Buradan defolup gitmem, seni de götüreceğim anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | كلنا نريد الخروج من هذا المكان اللعين هذا لا يعني ان اخذك معي |
Birlikteliğimizin sona ermesi duygularımızın da bittiği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | فقط لاننا توقفنا عن المواعده هذا لا يعني ان كل الاحاسيس اختفت |
Bu da demek oluyor ki biz topluma kişiselleştirmenin bir sonraki neslini sunabiliriz. | TED | مما يعني ان بامكاننا الان ان نقدم للمجتمع الجيل الجديد من التخصيص |
Bulaşık yıkamaktan nefret edersin, demek ki bir şeyler yolunda değil. | Open Subtitles | اذا انت تكرهين غسيل الاطباق مما يعني ان هناك شيء سيء |
Bu işin içerden yapıldığını gösteriyor ve hırsızlar bunun anlaşılmasını istemediler, | Open Subtitles | يعني ان العمل كان داخلي وهم لايريدون ان نعرف انه داخلي |
Ama yaptığın şeyin yanlış olması, ...hayatından vazgeçmenin doğru olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لان ما حدث كان خطأ لا يعني ان استسلامك لباقي حياتك امر صائب |
MT: Bu da sihrin bir tiyatro ve her numaranın da bir hikâye olduğu anlamına gelir. | TED | ماركو:مما يعني ان السحر هو مسرح و كل خدعة هي قصة. |
3 kanunla programlandıklarını söyledin, bu da demektir ki, bir insandan gelecek şiddete karşı kendisini korumaya çalışmayacak 1000 adet robotumuz var. | Open Subtitles | لقد قلت انهم مبرمجون فقط على القوانين الثلاثه هذا يعني ان لدينا 1000 روبوت لن يفعلوا شيئاً اذا تعرضوا لاعتداء من انسان |